HDP'den Kılıçdaroğlu'na 'gizli protokol' tepkisi! Altılı masa pazarlık masasına dönüştü

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 28 Mayıs seçimi öncesi Kılıçdaroğlu ile aralarında yapılan protokol ile "3 bakanlık ve MİT Müsteşarlığı için anlaştıklarını" iddia etmişti. Özdağ'ın iddiaları gündeme damga vururken, CHP Genel Başkanı katıldığı bir programda bu protokolü doğruladı. 

Kılıçdaroğlu, "Danışman dahil kimse bilmiyordu. Bu protokolle ilgili konuşmam doğru değil. İki kişi arasında yapılan ve iki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür" ifadelerini kullandı.

ALTILI MASA PAZARLIK MASASINA DÖNÜŞTÜ

CHP liderinin bu açıklamalarına altılı masa kanadından peş peşe tepkiler gelirken, bir açıklama da 28 Mayıs seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyen HDP'den geldi. Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasındaki 'gizli protokol'le ilgili değerlendirmelerde bulunan HDP'li Sezai Temelli, altılı masanın pazarlık masasına dönüştüğünü söyledi. 

Temelli, "İttifak siyaseti aslında toplumu siyasete dahil etmek, siyaseti toplumsallaştırmaktır. Maalesef bu ittifak siyasetinde başarılı olamamış bir yapı var karşımızda. Onun artçı sarsıntılarını yaşıyorlar" yorumunda bulundu.

SEÇİM ÖNCESİ BİLSEYDİNİZ YİNE DE DESTEKLER MİYDİNİZ?

Independent Türkçe'den Abdulhakim Günaydın'a konuşan Temelli, "İki isim arasında yapılan gizli protokolden haberdar olsaydınız yine de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nu destekler miydiniz?" sorusuna ise şu sözlerle cevap verdi;

"Kılıçdaroğlu'nu desteklememiz onun şahsıyla ya da altılı masanın adayıyla bir ilgisi yok, tutum belgemizi esas aldık. Halkın da beklentileri bu yöndeydi. Biz de halkın beklentilerinden hareketle bu tutumumuzu ortaya koyduk. Tabii ki siyasetin bu tablosu kimsenin içine sindirebileceği bir tablo değil. Bu ilişkilerin bu şekilde sürdürülmüş olması da bizi rahatsız ediyor. Neden? Çünkü eğer siz muhalefetin ortak adayıysanız bütün ilişkileriniz şeffaf olmak zorunda.

Bu şeffaflığın olmadığı bir durumda tabii ki sizi destekleyenlere karşı ciddi bir sorumluluğu yerine getirmemiş olursunuz. Bu da insanların çok içine sindirebileceği bir şey değil. Tabii ki biz de içimize sindiremezdik."