Yumuşama mı, normalleşme mi?
- GİRİŞ11.06.2024 09:06
- GÜNCELLEME13.06.2024 15:52
Türkiye, 40 hafta arayla biri genel biri de yerel olmak üzere iki seçimi geride bıraktı…
Seçim atmosferleri ülkede gerginlik ile birlikte, ciddi bir yorgunluğa da neden oldu…
Millet yoruldu…
Şimdi önümüzde ‘seçimsiz’ dört yıl var.
Göbeğinde bulunduğumuz coğrafyanın hali ortada…
Son 30 yılda sınırlarımızın etrafında 13 savaş gerçekleşti.
Ve bitmiş de değil…
Suriye’nin durumu malum…
Güneydoğu sınırımızda kurulmak istenen ‘teröristanı’ zaten anlatmaya gerek yok.
Gazze’de yaşanan dünyanın en büyük soykırımı, sınırlarımıza sadece 500 km mesafede…
2019’da yüzde 11 düzeyinde olan ve bir kesim tarafından o dönem ‘yüksek bulunan’ enflasyon verisi; pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve son olarak asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremleri sonrasında oldukça fazla yükseldi.
Geçtiğimiz ay enflasyon zirve noktasını gördü ve baz etkisi ile düşüşe başlayacak.
Nedenlerini belirttiğim üzere; ‘anormal’ sorunları olan bir Türkiye var.
Bir nevi panzehir misali ihtiyacımız olan şey normalleşme veya yumuşamaydı.
Normalleşme veya yumuşama süreçleri olarak adlandırılan iç siyasette yaşanan son gelişmelerin; pek çok ülkede bu denli yüksek derecede haber değeri olmaz.
Ancak bizim ülkemizde; muhalefetin son 12-13 yılda karşısındakini kutuplaştırma ve şeytanlaştırma yaklaşımını birinci strateji planı olarak uygulamasından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmeleri olağanüstü bir ilgiyi beraberinde getiriyor.
Ve bu görüşme uzunca bir süredir gerçekleşmediği için doğal olarak günlerce konuşuluyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu diyalog sürecini ‘yumuşama’ olarak tanımladı.
Özgür Özel ise ‘normalleşme’…
Peki, Türk siyasetinde yaşanan son gelişmeler; yumuşama mı, yoksa normalleşme mi?
Aslında her ikisi de doğru…
Özgür Özel, yaşadığımız bu tablonun normalinin bu olduğunu söyledi. Anormal olanın Kemal Kılıçdaroğlu dönemi olduğunu bir anlamda itiraf etti.
Evet, gerçekleşen şey bir normalleşme ama muhalefetin yumuşamasından dolayı gerçekleşen bir normalleşme.
Siyaset, sorunları çözme sanatıdır.
Sorunları müzakere ile çözme ihtimaliniz, mücadeleden çok daha yüksektir.
Mücadelede maksat yıpratmak olduğu için, beraberinde popülizm ve dezenformasyonları da getirir.
Popülizm ve dezenformasyonlar da ülkeye kaybettirir.
Muhalefetin yumuşama veya normalleşme adımlarına popülizmden uzaklaşma ve sorunların çözümüne yönelik önerilerini hem yürütmeye, hem de millete açıklaması daha sağlıklı ve verimli olacaktır.
Bugün gerçekleşecek ve CHP’nin ev sahipliği yapacağı ikinci buluşma umarım yazımda belirttiğim hususları beraberinde getirir.
DİPNOT: CHP Genel Başkan Yardımcıları; Dışişleri, İçişleri, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği ve Milli Savunma bakanlarını görev ve sorumluluk alanlarına göre tek tek ziyaret etti, güncel bilgiler aldı. Bu dört alan çok doğru seçilmiş. Siyaset üstü bakılması gereken alanlar. Lakin burada en önemli tehdidi söylemeden geçemeyeceğim. CHP’nin DEM’e muhtaçlığı ve mecburiyeti düşüncesi, yumuşama ve normalleşme süreçlerine muhtemelen en büyük zararı verecektir.
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar19