Mansur Yavaş adaylık pazarlığında el yükseltti: Özel ve İmamoğlu’na ters köşe!

• HABER7

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la gerçekleştirdiği ‘cumhurbaşkanı adayı’ toplantısının ayrıntıları netleşiyor.

CHP üyelerinin seçimiyle adayın belirlenmesine yönelik “ön seçim” formülüne itiraz eden Mansur Yavaş’ın seçime katılmama restini ilan ettiği toplantıda ilginç bir makaleyi gündeme taşıdığı öğrenildi.

ŞOK ETTİ: İKİMİZ DE ADAY OLALIM!

Öze, Yavaş ve İmamoğlu arasında 2,5 saat süren görüşmede Mansur Yavaş’ın, bir yerel gazetede yayınlanan “Centilmenlik anlaşması ve kaygı eşiği” başlıklı makaleyi gündeme getirerek okuduğu ifade ediliyor.

Ali Taş isimli yazarın eski milletvekili Hasan Subaşı’na dayandırdığı görüşe göre muhalefetin bir değil aday çıkarması gerektiği savunuluyor.

Hem Mansur Yavaş’ın hem de Ekrem İmamoğlu’nun “Ben olursam seçim kazanılır” görüşünde olduğuna vurgu yapılan makalede CHP’nin kontrolü altına hem Yavaş hem İmamoğlu’nun aday olması teklif ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için “çift aday” formülüne başvurulması gerektiği savunulan yazıda, “CHP iki aday çıkarsın, bu iki aday bütün sinerjisini CHP için kullansın” deniliyor.

İLK TURDA ELENEN ‘YARDIMCI’ OLSUN

Seçimin ikinci tura kalması halinde az oy alarak saf dışı kalan CHP’li adayın, yarıştaki diğer adayla “centilmenlik anlaşması” yaparak cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklif etmesi öneriliyor.

İşte Mansur Yavaş’ın Özel ve İmamoğlu’nun karşısında okuduğu Ali Taş’ın Antalya Körfez gazetesindeki “Centilmenlik anlaşması ve kaygı eşiği” başlıklı yazısının ilgili bölümü:

‘ÖN SEÇİM PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirleneceği ve bunun takviminin en geç üç ay içerisinde olacağı açıklaması aslında, kucağında duran bombanın pimini çekmek anlamına geldi.

Eninde sonunda bu pim çekilecek ve bu bomba patlayacaktı.

Bu açıklamanın ardından ön seçim için İmamoğlu coşkuyla, “bir demokratik devrim” tanımlaması yaparken, Mansur Yavaş ise eleştirilerini iki noktada topluyordu: Birincisi, erken olduğu, ikincisi ise CHP’nin adayının sadece partililer değil, halk tarafından belirlenmesi gerektiğiydi.

/.../

Bir yanda bunlar olurken, diğer yandan gerek CHP içinden gerekse dışından farklı seçenekler de gündeme geldi, gelmeye devam ediyor.

Bu seçeneklerden, belki de en ilginci ve tartışılmaya değer olanlarından birisi, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve 27. Dönem İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı’dan geldi.

/.../

Önce Hasan Subaşı’nın ne dediğine bakalım.

/.../

‘BAĞIMSIZ KILIFLA İKİNCİ ADAY’

Genel Başkan Özgür Özel’in iki başkanla yapacağı toplantıdan uzlaşma çıkmazsa, bir centilmenlik anlaşması yapılabilir.

Şöyle ki: Ön seçim yapılacaksa dışarıda kalan diğer aday, dilerse partisine bağlılığını ifade ederek 100 bin imzayla cumhurbaşkanlığı seçimine bağımsız katılabilir. Seçim ikinci tura kalacaktır ve üç adaylı bir seçim olacaktır. CHP'li iki başkan her bölgeden oy alacak muhalif oylar en yüksek seviyeye çıkacaktır.

Yine anlaşma gereği ilk turda daha az oy alan aday ise diğer adaya tam desteği peşinen kabul ederek dilerse cumhurbaşkanlığı yardımcılığı da kabul edebilecektir. Böyle bir uzlaşma zor olmaz kimse kaybedilmez, önseçim ve kamuoyu yoklaması bir yana milyonlarca seçmen de oylarıyla yol göstermiş olacağı için herkes sonucuna rıza gösterecektir diye düşünürüm.

Subaşı özetle, CHP’nin elindeki bu iki güçlü aday ile ilgili süreci doğru yönetemezse, bir zayıflığa dönüşebileceği endişesinin ardından, ikilinin uzlaşabileceği bir formül olarak, CHP’nin bilgisi ve kontrolü altında ikisinin birden aday olmasını öneriyor.

Yani aslında Subaşı diyor ki: “CHP iki aday çıkarsın, bu iki aday bütün sinerjilerini CHP için kullansın.”

ALİ TAŞ / ANTALYA KÖRFEZ