Fransız şair Victor Hugo’nun,

“Çok güzel şapkası olan ve çiçek gibi gülümseyen bir prenses”e benzettiği…

Edip Cansever ve Hüseyin Yurttaş gibi şairlerin,

“Denizlerine ayak uzatan mutlu çocukların olduğu ve imbat kokusunun her yeri sardığı, mavi serin bir şehir” olarak tarif ettiği İzmir…

1960’ların sonundan itibaren artık sokakları deniz değil, lağım kokan…

Körfeze akan kanalizasyon suları yüzünden Kordon’da yürümeye teşebbüs edenlere “leş kokulu bir duş yaptıran” bir şehir haline geldi.

Buna rağmen…

Hâlâ Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun İzmir’e girişini konu edinen İzmir Marşı’ndaki;

“İzmir’in dağlarında çiçekler açar. Altın güneş orda sırmalar saçar” dizeleriyle avunan İzmirliler, her seçimde kenti bu hale getiren CHP’yi birinci parti yapıyor.

Kendilerine körü körüne biat eden İzmirlilerin oyunu çantada keklik gören ve bu nedenle hizmet üretme gereği bile duymayan CHP’li yöneticiler ise kentteki bu pis “koku”yu hep farklı yorumluyor…

Örneğin…

1999 yılında, seçim gezileri kapsamında İzmir’i ziyaret eden Deniz Baykal, burada yaptığı açıklamada, “burnuma iktidar kokusu geliyor” demişti.

Fakat CHP, Türkiye geneli sadece yüzde 8,71’lik bir oy oranına ulaşarak barajı aşamamış ve sandıkta çakılmıştı.

Böylece, Baykal’ın aldığı kokunun “iktidar kokusu” değil, CHP’nin İzmir’e miras bıraktığı lağım kokusu olduğu anlaşılmıştı.

Aynı koku…

Kendisi Dersimli, pardon CHP’lilerin verdiği isimle “Tuncelili” olduğu halde üç dönem İzmir’den milletvekili seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun da benzer hayaller kurmasını sağlamıştı.

2022 yılında gerçekleştirdiği bir İzmir programında, konvoyu ile birlikte Mustafa Kemal Bulvarı’ndan geçtiği sırada bir grup vatandaşın açtığı “Kokuyu almıyor musun?” yazılı pankartlarla karşılanan Kılıçdaroğlu,

“İzmirlilerin hizmete değil laikliğe oy verdiğini” bildiği için pankartta yazılanlara aldırmamış;

“Seçimi kazanma konusunda en ufak bir endişem yok. Üstelik ciddi bir farkla alacağız” demişti…

Hatta biraz da havaya girerek, “Kazanacağız, hesap soracağız!..” sözleriyle, efelenmeyi de ihmal etmemişti.

Cumhurbaşkanlığı seçimine iki hafta kala, 30 Nisan 2023’te düzenlenen ve Millet İttifakı’nı oluşturan 6 partinin lideri ile “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları” Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun katıldığı İzmir’deki miting de benzer atmosferde geçmişti.

Seçimden hemen sonra “sırtımdan hançerlendim” itirafında bulunacağını aklından bile geçirmeyen Kılıçdaroğlu, “Bu ülkeye baharları getireceğim” derken…

Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal, hamaset nutuklar atarken…

Adeta “assolist” misali Mansur Yavaş'ın ardından kürsüye gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, biraz da Körfez’den gelen lağım kokusunun etkisiyle;

“En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. İzmir hazır mıyız? Bunu aklınızdan çıkarmayın. Kazanıyoruz, kazanıyoruz, kazanıyoruz” diye esip gürlemişti…

Tabii, dedikleri çıkmadı.

Başkan Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ile 7 cumhurbaşkanı yardımcısı adayını hem 14 Mayıs’ta hem de 28 Mayıs’ta sandığa gömdü.

Buna rağmen…

2023 yılında, Kovid-19'a bağlı olarak hayatını kaybeden Yunanistan'ın son kralı “İkinci Konstantinos”un tahta çıktığı gün olan 6 Mart’ta, Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan eden Ekrem İmamoğlu, önceki gün bir kez daha İzmirlilerin karşısındaydı…

Sahte diploması yüzünden başı dertte olan ve henüz aday olup olamayacağı bile netlik kazanmayan İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada Başkan Erdoğan’ı hedef alarak “Hodri Meydan” dedi..

Daha iki sene önce, “Aramızda kalsın kazanıyoruz” dediği halde, 6’lı masanın liderleriyle birlikte sandığa gömülenler arasında kendisi de yokmuş gibi davranarak, daha önce hiç yenilmediğini ve Tayip Erdoğan’a “beşinci yenilgisini yaşatacağını” söyledi.

Belli ki daha önce Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu’na “iktidar rüyaları” gördüren

İzmir’in kokusu, Ekrem İmamoğlu’nda da aynı etkiyi gösterdi.

Baksanıza,

İmamoğlu’nun burnu daha ilk toplantıda “iktidar kokusu” almaya başladı.

*

Bu arada..

Ekrem İmamoğlu, “tek aday” olarak gireceği ön seçim çalışmaları kapsamında iki günde, İzmir, Kayseri, Antalya ve Adana dâhil 4 şehir gezerken…

Saraçhane bülbülleri, Ekrem İmamoğlu'nun geçmişte yaptığı Trabzon gezisini, dün gerçekleşen Adana ziyareti diye servis etti…

Demek ki..

Oksijen oranı yükseldikçe, İmamoğlu’nun işi zorlaşıyor..