Tanınmak hiçbir şeydir, itibar ve ikna her şey…
Yazar Ali Saydam, köşesinde İBB Başkanı İmamoğlu hakkında, "Tanınmanın, beğeniyle desteklenmediği, vaat ve güvenle bir araya getirilemediği sürece pek bir işe yaramadığını iddia etmek abartı olmaz…" dedi.

Yeni Şafak Yazarı Ali Saydam, bugünkü köşesinde Ahmet Hakan'ın Ekrem İmamoğlu hakkında kaleme aldığı “İmamoğlu karşıtı olup da kendisini sürekli eleştirenler, onun gündemden düşmesine izin vermiyor, Saraçhane odaklı İmamoğlu ekiplerinden çok daha fazla İmamoğlu için çalışıyorlar.” yorumuna köşesinde yanıt verdi.
Hakan'ın tezine kısmen katıldığını ifade eden iletişim duayeni Saydam, bu kanaatine 'iletişim kuramı' üzerinden açıklık getirdi.
İmamoğlu'nun yerine getirmediği vaatlerini arka arkaya sıralayan Saydam, Ahmet Hakan'a "Sevgili Ahmet kardeşim, şimdi bunları yazıyoruz diye, sence İmamoğlu’na hizmet mi etmiş olduk?" diye sordu.
İşte Ali Saydam'ın köşe yazısındaki o bölüm:
"Ahmet Hakan kardeşim dünkü yazısında özetle demiş ki; “İmamoğlu karşıtı olup da kendisini sürekli eleştirenler, onun gündemden düşmesine izin vermiyor, Saraçhane odaklı İmamoğlu ekiplerinden çok daha fazla İmamoğlu için çalışıyorlar.”
Kendisine ancak kısmen katılabildiğimi söylemeliyim… Neden kısmen?.. Yanıt, iletişim kuramında…
Hani, iletişimin nihai amacı ‘ikna ve değişim’ ya… İkna; tanınma ve beğeninin (itibar) sağlanmasıyla mümkün olabiliyor… Değişim ise vaat ve güven gerektiriyor…
Ahmet kardeşimin altını çizdiği şey; sadece ‘tanınma’ ile ilgili… Evet, eleştirel yaklaşılsa bile bir kişiden sürekli söz etmek, onun sadece tanınma yüzdesini artırır… Diğer parametreleri etkilemez ki; o parametreler olmaksızın ikna ve değişim elde edilemez. Başka bir deyişle, seçim sadece tanınmayla kazanılmaz.
Bu bağlamda Ciguli örneğini sık sık hatırlamakta yarar vardır. Rahmetliyi tanımayan yoktu… Ancak, açlık ve sefalet içinde öldüğü biliniyor… Yani, tanınmanın, beğeniyle desteklenmediği, vaat ve güvenle bir araya getirilemediği sürece pek bir işe yaramadığını iddia etmek abartı olmaz…
Sosyal medya ortamı, Ekrem İmamoğlu’nun ‘vaat ve gafları’ ile dolu… Haber siteleri de konuyu detaylarıyla ele almış. Örneğin Kubilay Dikmen’in yaptığı çalışmanın bir bölümü şöyle…
5 yılda İstanbul’un deprem sorununu çözeceğiz, dedi; çalıştaydan öteye gidemedi! ‘100 bin konut dönüştüreceğiz’ dedi, 5 binini bitiremedi! ‘15 bin yeni sosyal konut yapacağız’ dedi, o vaadi de yerine getirmedi! ‘Ulaşım sorununu çözeceğiz’ dedi, tam bir çileye dönüştürdü! ‘Mevcut metro hattını 2 katına çıkaracağız’ dedi, tek bir metro ihalesine çıkmadı! ‘100 bin araçlık kapalı otopark yapacağız’ dedi, yapmadıkları gibi İSPARK’ı bile batırdı! ‘İstanbul’un 2 yakasına 2 yeni otogar yapacağız’ dedi, tek bir çivi bile çakmadı! ‘Megabüs hattı yapacağız’ dedi, var olan metrobüsleri bile işletemedi! ‘70 km yeşil koridor oluşturacağım’ dedi, doğal yaşam alanlarını koruyamadı. ‘İBB’de hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım’ dedi, binlerce emekçiyi işinden etti!
5 yılda 5 milyar dolar maliyetle tüp geçit yaparak İstanbul’un trafik sorununu çözeceğim diye büyük büyük vaatlerde bulunan İmamoğlu’na “Denizaltından kent içi yolculuk” sorulduğunda verdiği yanıt, siyasi iletişim tarihine geçecek türdendi: “Onu da hatırlamıyorum…”
2019 seçimleri öncesindeki yuva kuran gençlere haftada bir gün sosyal tesislerde ücretsiz düğün vaadi olan evlilik desteği sorusuna “Hatırlamıyorum” cevabını vermişti.
“15 bin sosyal konut üreteceğinizi söylediniz?” sorusuna “Yanlış hatırlamıyorsam 10 bin olması lazım” demiş, 5 yılda 100 bin konutun dönüşümü vaadini “Valla hatırlamıyorum, ben onları önüme almadım. Yanlış bir şey söylerim, bu beni bağlar” diye karşılamıştı… 22 şehir tiyatrosu yapacağı vaadi yine aynı kaderi yaşamıştı: “Biz sayı vermedik. Hatırlamıyorum…”
Aslında şu anki ‘siyasi iletişim’ turlarında daha akıllıca davranıyor; hiçbir vaatte bulunmuyor… Tek bir ‘kilit mesajı’ var: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek!.. Onun dışında ekonomi ve enflasyon, enerji ve maden politikaları, millî savunma sanayi yaklaşımı, Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgeler, Suriye, Irak, Azerbaycan, Ukrayna, Filistin hakkındaki görüşleri… Tüm bunlarla ilgili tek bir vaat yok ortada…
Bu ‘aday adayının adayı’ zatı, Cumhurbaşkanlığı pozisyonunda görebiliyor musunuz? Der Spiegel’e göre bölgesel değil, bölgeler üstü aktör hâline gelen Türkiye’nin geleceği böyle bir adaya mı teslim edilecek?!
Sevgili Ahmet kardeşim, şimdi bunları yazıyoruz diye, sence İmamoğlu’na hizmet mi etmiş olduk?.. Onun ikna kabiliyetini ve seçmen nezdindeki beğenisini artırmış mı oluyoruz?..
Bilindiği gibi cızırtılı bir radyonun önüne koyacağınız en güçlü amplifikatör, cızırtıyı etrafa en güçlü şekilde yayar…
Öyle değil mi?.."
-
senol 2 saat önce Şikayet Etnerde beleş oraya yerleş.Beğen
-
KAAN 3 saat önce Şikayet EtTürkiyenin gelmiş geçmiş en büyük sahtekarı. Gines rekorlar kitabına girmeli.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Eko 4 saat önce Şikayet EtYalancının mumu yatsıya kadar yanar derler ekoooooBeğen Toplam 8 beğeni
-
Gakkoş 5 saat önce Şikayet EtOlan insan utanır ya resmen milletın hakkına gıtmışsın hala şu oldu bu oldu dıyorBeğen Toplam 16 beğeni
-
O k u r 5 saat önce Şikayet EtTanınma bizatihi uğruna çaba sarfedilmesi gereken bir iş değildir.Beğen Toplam 5 beğeni