Timsahlar ağlaşırken dayanışırlar…

  • GİRİŞ20.03.2025 08:31
  • GÜNCELLEME20.03.2025 08:31

'Timsah Gözyaşları' insanların gösterdiği samimiyetsiz veya asılsız pişmanlık, üzüntü anlamına gelir ancak bu terimin kökeni için Eski Mısır'a bakmak lazım. 

Nil Nehri yakınında yaşayan ve çalışan insanlar için ani bir timsah saldırısı hep tehdit olmuştur. Timsahlara o kadar saygı duyulmuştur ki, bu hayvan eski Mısır tanrılarından biri olan Sobek ile temsil edilmiş. Timsahlar için her hareketlerinden, davranışlar üzerinden müthiş anaforlar üretilmiştir. Timsah gözyaşları da bunlar arasındadır…

Timsahlar suyun dışında biraz zaman geçirdiklerinde gözleri kurur, bu yüzden gözlerini nemli tutmak için ağlarlar. Timsahların kurbanlarını bu 'sahte' gözyaşlarıyla kandırdığı, onlara saldırmadan önce ‘ikna için’ masumiyetlerini belirtmek için ağladıkları inancı vardır. Saldırı öncesi gözyaşlarıyla kurbanlarına bir 'tuzak' kurduğuna inanan insanlar tarafından bu terim yıllar boyu sahte duyguların tanımlanması için kullanılmıştır…

Antik Yunan tarihçisi Plutarch'ın yazılarında da bu kavram vardır öyle ki, bu kavramın yüzyıllar boyunca, timsahların bulunmadığı ülkelerde bile Orta Çağ'a kadar kullanıldığı görülmektedir. Keza, “timsah gözyaşları” bir şövalyenin dünya çapındaki maceralarını anlatan 14. yüzyılda yazılan The Travels of Sir John Mandeville'de de ve ayrıca William Shakespeare'in eserlerinde de kullanılır…

Timsah gözyaşlarının ardında yatan nedenler hakkında bilimsel gözlemler de vardır. Hastaların yemek yerken fasiyal sinir hasarı nedeniyle gözyaşı döktüğü “Timsah Gözyaşı Sendromu” olarak bilinen nadir bir insan bozukluğuyla ilgilenen bir nöroloğun sorgusuna cevap araması üzerine, Florida Üniversitesi’nden araştırmacı olan Kurt Vliet, bir timsah çiftliğinde karada beslenmek üzere eğitilmiş timsahları gözlemlemiş, avlarını veya kendilerine verilenleri yerken gerçekten ağladıkları sonucuna varmıştır. Ancak bu, elbette pişmanlıklarından ziyade fizyolojik nedenlerden dolayı meydana gelen ‘doğal durum’ olarak görülmelidir…

İmamoğlu vakaları ile bilim dünyamızın Kurt Vleit’in bakmadığı bir açıdan, sözün insanlara uyarlanması bakımından gözlem yapabilmesi için mükemmel bir ortam doğmuş görünüyor…

Daha düne kadar Ekrem İmamoğlu ile CHP içinde büyük rekabetlere, çarpışmalara, yüzleşmelere, restleşmelere girenler bu gün adına dayanışma dedikleri bir iklimde ‘ağlaşıyorlar’…

Gerçekten siyaset zor bir iş. Hassas dengeleri kollamak, zamanı ve zemini koklamak, ip üstünde cambazlıklar gerektiriyor. Dört başlı CHP’nin özünde her biri ayrı ayrı Ekrem İmamoğlu ile hesabı olan diğer üç başı hayretlik açıklamalar yapıyorlar.

Özgür Özel’i anlamak mümkün. Partinin genel başkanı, İmamoğlu üzerinden oralara geldi, İmamoğlu ile birlikte hareket etti, bundan sonra da hızlı bir ayrışma yaşaması mümkün görünmemekle birlikte durumun en fazla lehine seyredenlerden biri olduğunu anlamak için de aşırı bir siyaset bilgisi ve ilgisi gerekmiyor…

Ancak, Kemal Kılıçdaroğlu ve yakın çevresinin açıklamaları biraz manidar… Kılıçdaroğlu’nun şu açıklamasına bakın: Milli iradeye, hukuka ve demokrasiye yönelik bu müdahale kabul edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nden intikam almaya çalışanlar, milletin gözünden ve gönlünden düşmüştür. Hak, hukuk, adalet arayışımız devam edecek. Ekrem Bey’e destek ve dayanışma duygularımı iletiyorum.”

Kendisini genel başkanlıktan eden sürecin ve eko sistemin mimarının eşini, çocuklarını arayıp akabinde konu hukuki zeminde gelişen bir durum olmasına rağmen hükümeti suçlaması, yolsuzluk ve terörle ilişki başlıklı soruşturmaları siyasallaştırmaya matuf açıklamaları timsahları imrendirecek nitelikte…

Normal şartlar altında zil takıp oynamaları gereken bir durumda aşırı cümleler ile ‘dayanışma’ için muhtemeldir ki, bizim göremediğimiz ama Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının gördüğü bir şey var… Bu ne olabilir diye düşünmemek de elde değil… Şu olabilir mi, “siyaset sahnesinde artık Ekrem İmamoğlu, nasıl olsa dönülmez akşamın ufuklarında… O zaman, kitleye bu işin hiçbir yerinde olmadıkları, sanki kendileri bu iddialarla ve suçlamalarla hiç ilgili değillermiş” mesajı vermek… Düne kadar, Ekrem İmamoğlu’nun delegeleri satın alarak kendilerini devirdiğine dair cümleler kuranlar bu gün başka cümleleri kuruyorsa vardır bir bildikleri…

Benzer bir tavır da Mansur Yavaş cephesinden yansıyor… Onlar da ‘dayanışma’ içinde… Diyor ki Yavaş: Bunu fırsat bilip de artık önüm açıldı, zemin bomboş gibi işlere girmek bence ahlaksızlıktır. Bu bana yakışmaz! Şartlar eşit olmadığı sürece adaylığı ağzıma almayacağım.”

Sanki önceki gün “Daha seçime üç yıl var, bunları konuşmak için erken” diye sözde önseçime karşı çıkan kendisi değil gibi… Yavaş, hala aynı tavrını devam ettiriyor ama olayı ne güzel dayanışma olarak ifade ediyor… Tabii bir de şu cümlesi var: “Kimse yargılanmaz değil herkes yargılanabilir, mahkemeye gider suçu varsa ceza alır."

Meraklısına not olsun, İBB’deki yolsuzluğun mali boyutu 276 milyar TL olarak tespit edilmiş… Bu parayla İstanbul Belediyesi kentsel dönüşümde yaklaşık 700 bin konut yapabilirdi… Kent Lokantası efsanesi peşinde koşanların bir de bunu görmeleri yararlı olacak… Diğer bir soruşturma başlığı ise terör örgütü ile ilişki… Hadi bakalım, Mansur Yavaş bunlarla nasıl bir dayanışma içindedir?...

Yorumlar61

  • Zafer 9 saat önce Şikayet Et
    Mükemmel.. kalite bir yorum... Gelmeden söyledi zaten İstanbul başta olmak üzere nimet nimet ..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nokta 9 saat önce Şikayet Et
    İstanbul’un kentsel dönüşümüne bir çivi çakmayan adamı savunan İstanbullu ya hain ya ırkı başka yada Müslüman değil
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Dostlar 9 saat önce Şikayet Et
    Alış verişte görsün hepside içten içe seviniyorlardır başta YEDEK sinsi mansur sonra KUKLA özgür hepsi seviniyor bakmayın oraya geldiklerine siyaset işte aslında oh çekiyorlar
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Bir Vatandaş 9 saat önce Şikayet Et
    Devletin parası israf edilmezse herşeye yeter ya her görüş tarafından israf ediliyor. Gerçi vatandaş hak ediyor çünkü bunları seçen bizleriz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • ziyaretçi 9 saat önce Şikayet Et
    İBB yolsuzluk var ise geri tahsil edilerek depreme hazırlık için harcansın
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat