Erdoğan'dan son dakika Filistin açıklaması: İçim kan ağlayarak söylüyorum...

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "İçim kan ağlayarak söylüyorum, İslam dünyası kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir" dedi.

GİRİŞ 18.04.2025 15:11 GÜNCELLEME 18.04.2025 16:01
Bu Habere 120 Yorum Yapılmış

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Filistin'i savunmak insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası, özü itibariyle insan olma, insan kalma mücadelesidir.

Filistin davasına verdiğiniz güçlü destek için, insanlık cephesinde cesaretle yer aldığınız için her birinizi kutluyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımıza da bu anlamlı toplantıya öncülük ettiği içni ayrıca teşekkür ediyorum. İnşallah bu dayanışmayı ilelebet muhafaza edeceğiz.

7 Ekim 2023'ten bu yana Gazzeli kardeşlerimiz son asrın en büyük haydutluklarından birine maruz kalıyor. İsrail tam bir cinnet halinde Filistinli kardeşlerimizi katlediyor. İsrail'in, vahşice öldürdüğü 60 bine yakın Filistinlinin ekseriyeti kadın ve çocuk.

Gazze, taş üstünde taş kalmayacak şekilde harap edildi. 50 milyon tondan fazla devasa bir enkaz yığınından söz ediyoruz. İsrail, yeniden başlattığı saldırılarıyla Gazze'de ayakta kalan son binaları, hastaneleri, sivil yerleşim yerlerini, Gazze'nin hayat damarı olan temiz su kaynaklarını da teker teker imha ediyor. İşgal güçlerinin koruması altındaki yerleşimci vahşeti, Batı Şeria'da tüm hızıyla sürüyor.

Meselenin daha vahim tarafı şudur: Bütün bu zulüm ve barbarlıklar tam 18 aydır medeni denilen dünya dahil tüm insanlığın gözleri önüne seriliyor.

Gazeteciler öldürülüyor, uluslararası basın kuruluşları seyrediyor. Çocuklar öldürülüyor, insan hakları savunucuları seyrediyor. Sağlık çalışanları öldürülüyor. Batı dünyası seyrediyor.

"İSLAM DÜNYASI KENDİSİNDEN BEKLENENİ YERİNE GETİREMEDİ"

Kritik kurumlar kapatılmak isteniyor, Birleşmiş Milletler süreci sadece seyrediyor. Yıllardır özgürlükten, haktan, basın hürriyetinden bahsedenler İsrail'in katliam politikası karşısında tam 18 aydır üç maymunu oynuyor. Buradan bir kez daha soruyorum: Nerede uluslararası hukuk? Nerede insan hakları evrensel beyannamesi? Nerede ortalığı ayağa kaldıran bütçesi milyarlarca doları bulan örgütler, kurumlar. En küçük hadisede ambargo silahını çeken Batılı devletler, İsrail'e karşı nerede? Nerede BBC, CNN ve diğerleri? Gazze'de insanlık öldürülürken, kadınlar, çocuklar yanarak can verirken bunları gören dünyada var mı? Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyuncağı olmaya mahkumdur. Bugün dünya zalim karşısında susan hatta zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur.

İçim kan ağlayarak söylüyorum, İslam dünyası kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir. 

Şüphesiz çok gayret sarf edildi. Diplomasinin bütün imkanları kullanıldı. Toplantılar, zirveler, temaslar gerçekleştirildi ama sonuçta Gazze'nin tamamen yıkılmasına, 60 bine yakın Gazzelinin katledilmesine mani olunamadı. Bunun üzerinde hepimizin uzun uzun düşünmesi gerekiyor. Filistinliler öldürülürken sesleri çıkmayanların, Gazze halkının işgale karşı verdiği direnişe terörizm yaftası vurarak soykırımı normalleştirmeye çalıştıklarını görüyoruz. Türkiye olarak bu iftiraları reddettiğimizi çok net bir biçimde söylemek isterim. Filistin halkı, işgal kuvvetlerine karşı özgürlük mücadelesi vermektedir. Gazzeli kardeşlerimizin mücadelesiyle, milletimizin bir asır önce verdiği istiklal mücadelesi arasında hiçbir fark yoktur. Filistin direniş hareketi, bizim nazarımızda bir Kuva-yi Milliye hareketidir. Filistinliler yalnızca son bir buçuk yıldır değil, aslında son bir asırdır direniyorlar. Uluslararası hukuku hiçe sayan işgalci bir devlet karşısında bir asırdır direniş destanı yazıyorlar. Ama birileri bizim bunları dile getirmemizden rahatsız oluyorlar. Biz hakkı haykırmaktan geri durmayacağız. İzzet kavramının şahsiyetlerinde somutlaştırdığı Gazzeli kardeşlerimizi ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Vatanlarını savunurken toprağa düşen Filistin'in kahramanlarını, ortak şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum.

Netanyahu ve cinayet şebekesinin uluslararası mahkemelerde er veya geç yargılandığını inşallah göreceğiz. Kudüs-ü Şerif'e ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya yönelik baskıların arttığını görüyoruz. Fanatik soykırımcı İsrailliler, Mescid-i Aksa'ya girerek Müslümanları tahrik ediyor.

Şunu bir kez daha açıkça ilan ediyorum: Mescid-i Aksa ve Kubbetü's Sahra'nın olduğu 144 dönüm alanıyla sadece Müslümanlara aittir ve bir bütündür. Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir. İsrail, taciz ve provokasyonlarına derhal son vermelidir.

İsrail saldırganlığı ve hukuk tanımazlığı Filistin'le de sınırlı kalmıyor. Suriye ve Lübnan'a yönelik saldırılar, Netanyahu yönetiminin Orta Doğu'da barış ve huzur istemediğini ortaya koyuyor.

Önceliklerimizi kalıcı ateşkesin derhal sağlanması, insani yardımların kesintisiz şekilde Gazzeli kardeşlerimize ulaştırılması ve işgal güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi oluşturuluyor. Ateşkes görüşmelerinin bir an evvel neticeye varmasını temenni ediyorum. İmar çalışmalarına yeniden başlanması son derece mühimdir. Mısır'ın öncülüğünde hazırlanan plana burada temsil edilen tüm kardeş ülkelerin desteği son derece önemlidir. İki devletli çözümün alternatifi yoktur.

Bölgedeki ülkeleri tehdit ve tedirgin eden bu cinnet hali, bir an önce son bulmalıdır. Yoksa o ateş, körükleyenleri de kısa bir zaman sonra yakacaktır.

1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen bir Filistin devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceğiz.

Hangi ambalajlara sarılırsa sarılsın Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün edecek hiçbir teklifin bizce kıymetiharbiyesi yoktur. Gazze Gazzelilerindir, yeni göçleri tahammülümüz olamaz.

Filistinlilerin öz yurtlarında özgürce yaşamaları için elimizden gelen desteği vereceğiz. Tek başımıza kalsak da Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz."

KAYNAK: HABER7
İbrahim Can Haber7.com - Haber Şefi
Haber 7 - İbrahim Can

Editör Hakkında

İbrahim Can, 1993'te İstanbul'da doğdu. İnternet haberciliği kariyerine 2011’de başladı. İki yıla yakın küçük ölçekli sitelerde çalıştıktan sonra, 2012'nin Ekim ayında yenisafak.com'a başladı. 6,5 yıl çalıştığı yenisafak.com'da Gündem, Eğitim, Hayat, Dünya, Spor ve Video kategorilerinde çalıştı. Bir süre akşam sorumluluğu yaptı. Son olarak Ana Sayfa Editörü oldu. 2019'un Haziran ayında Haber7'de Gündem Editörü olarak göreve başladı. Hem Haber7 hem de Yeni Şafak'ta kültür sanat, eğitim ve siyaset alanları başta olmak üzere birçok alanda özel haber, infografik ve video hazırladı. Hala Haber7'de Haber Şefi olarak çalışmalarına devam etmektedir.
YORUMLAR 120
  • Misafır 18 saat önce Şikayet Et
    Reıs cihat yapmak ıcın sinesıne vuran yıgıtlere müsade et gıtsınler bu kahraman vatan evlatlarını gormek arzusundayız.
    Cevapla
  • Emrkli 19 saat önce Şikayet Et
    İsrail elçileri hala Türkiye bu nasıl kan ağlamak yazık
    Cevapla
  • Misafir 19 saat önce Şikayet Et
    sayın ermiş tarihi o an yaşamış gibi konuşuyorsun. iyi araştır hiç bir tarihte bu kadar çocuk katledilmedi. Osmanlıya böyle bir hainlik de yapılmadı. hangi tarih kitabında okuduysan paylaşır mısın. geçmişe dair konuşacaksan kanıtın olmalı
    Cevapla
  • Orhan 20 saat önce Şikayet Et
    Türkiye de gerekli sınırlamayı yapmadı. Ticari ilişkiler diplomatik ilişkiler kesilmedi. Kültürel ve sportif faaliyetler kesilmedi.
    Cevapla
  • Bünyamin Ersen 20 saat önce Şikayet Et
    Hilafet hâlâ TÜRKİYE'de öyle ise ilan edin ve gereğini yapın...Suriyede İslam birliği ordusu kurulmalı..Geç bile kalındı..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Trump Kırım'ı Putin'e hediye etmeye hazır! Uluslararası hukukun tabutuna son çivi
Esenyurt’ta dehşet! Başıboş köpekler yolda yürüyen adama saldırdı