Erdoğan 'bu bir beka sorunudur' diyerek duyurdu: Savaştan daha büyük tehdit!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Bir tarihçimiz nasıl değerlendiriyor; 'Türkiye bir kabusa gidiyor. Anadolu'daki nüfus azalıyor. Bu bir beka sorunu. Bu ülkemiz için savaştan daha büyük tehdittir" dedi.
SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde KADEM 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Derneğimizin 5. Olağan Genel Kurulu'nun hayırlı olmasını diliyorum. Bugünkü genel kurulumuzda görevini devredecek Saliha hanımefendiye şükranlarımı sunuyorum. Görevi devralarak Canan hanımefendiye üstün başarılar niyaz ediyorum.
Fıtraten kadın ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak birbirine rakip ve düşman yapma, birbiriyle çatıştırma zihniyeti bizim medeniyetimize ait değildir. Batı'ya aittir.
"BATI'NIN AHLAKİ ÜSTÜNLÜĞÜ YOK OLDU"
18 aydır Gazze'de devam edem soykırım başta olmak üzere Batı değerleri denen kavramların boş olduğunu hepimize göstermiştir. Batı'nın zaten iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü yok olmuştur. Demokrasi kavramının Batı'nın boyunduruğundan kurtarılarak insanlığa kazandırılması şarttır.
Bizim medeniyetimizde erkekle kadın arasında ne bir rekabet ne de üstünlük yarışı söz konusu değildir. Üstünlüğün asla cinsiyette, ırkta değil ilimde takvada merhamette aranmasını emreder.
Sorunlarımızı hiçbir zaman halının altına süpürmedik. Kimi zaman töre denilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine insani olanı ikame etmeye çalıştık.
Önceleri TV, dergi gibi medya araçlarının sosyal medya araçlarının yıkıcı etkisi karşısında direnebilmek meşakkatliydi. Tahribat öyle büyük ki telafisi kolay olmuyor.
Birileri yüzleştiğimiz tehditlere gözlerini kapatmış durumda.
"NÜFUSTA AZALMA BEKA SORUNU"
Nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Bir tarihçimiz nasıl değerlendiriyor; 'Türkiye bir kabusa gidiyor. Anadolu'daki nüfus azalıyor. Bu bir beka sorunu. Bu ülkemiz için savaştan daha büyük tehdittir.' Yanlış nüfus kontrolü politikasıyla ülkemize güç ve zaman kaybettirdiler. Bugün de muhalefet belediyeleri eliyle devam ettiriyorlar. Mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil. Toplumun temeli olan aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit altındadır.
Mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil, Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz.
LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerindeki yolsuzlukları hepimiz ibretle takip ediyoruz.
"GENÇLER TEK BAŞINA VE '1+1' EV ONLARA YETİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün pek çok ailenin 25, 30 ve 35 yaşına gelmiş çocuklarını evlenip yuva kurmaya, çocuk sahibi olmaya ne yazık ki ikna edemediğini aktardı.
İnşaat sektörünün artık "4+1" veya "3+1" değil, daha ziyade stüdyo tarzı "1+1" konutlar yapmaya yöneldiğinin altını çizen Erdoğan, "Asıl tehlike budur çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve '1+1' ev onlara yetiyor. Avrupa devletleri, kendi nüfusları ülkenin çarklarını çevirmeye yeterli olmadığı için sürekli dışarıdan göçmen alıyor. Bunun için sosyal medya mecraları dâhil her türlü propaganda aracını kullanıyorlar. Türkiye'yi sürekli karalayan, ülkemizi kötüleyen paylaşımların önemli kısmı, bu kara propagandanın ürünüdür. Muhalefet de bu algı operasyonuna taşeronluk yapıyor. Eş zamanlı olarak yabancı düşmanlığı körüklenerek ülkemiz ekonomisine ve insani diplomasiye zarar verilmek isteniyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede birilerinin kin kustuğu Suriye'den, Türk cumhuriyetlerinden ve diğer coğrafyalardan gelen misafirler olmasa, pek çok sektörün ciddi sıkıntıya düşeceğine inandıklarını söyledi.
Bunun tercih ettikleri bir durum olmadığını ancak vakanın böyle olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Daha önemlisi, karşımızdaki tablonun felaketimiz olduğunu anlamak için 10 yıl daha beklemeye gerek yok. Kendi nüfusumuzu, kendi insanımızla artırmak için bir dizi önlem aldık ve uygulamaya başladık. Ancak meselenin maddi teşviklerin ötesinde bir inanç, bir kültür, bir medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız. Zihinleri değiştirmeden, kalpleri mutmain etmeden, bilhassa yanlış algıları yıkmadan hedeflediğimiz noktaya varamayız. Her şeyi pozitivizmi esas alan bizimle izah etmeye ve çözmeye çalışmak bize patinaj yaptırır, vakit kaybettirir, kaynak israf ettirir. Unutmayın, yitik kaybedildiği yerde aranır. Biz irfanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Hatta pek çok noktada irfanımızı kaybettiğimiz de bir hakikattir. Ecdat on yıllar süren savaşlar, yokluklar, yoksulluklar, baskılar, zulümler döneminin taşlı yollarını irfanın rehberliğinde aşmayı başarmıştır. Biz de öyle yapacağız. Önce irfanımıza sahip çıkacağız, önce onu dirilteceğiz ve böylece kendimize geleceğiz."
Ömer Seyfettin'in yaşadığı ibret dolu bir anekdotu anlatmak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ömer Seyfettin, çalıştığı okulda öğretmen arkadaşlarıyla tartışırken, 'İlim başka, irfan başka. Âlim başka, arif başka.' diyor. Ama arkadaşları bu görüşe katılmıyorlar. Bir gün arkadaşlarına, 'Avusturya'dan vagonlar dolusu şeker geliyor. Şeker çok ucuzlayacak.' haberini veriyor. Bunu duyan herkes şeker kıtlığı bitecek diye sevinmeye başlıyor. Ömer Seyfettin aynı haberi o sırada öğretmenler odasına temizliğe gelen bir hademeye de söylüyor. Hademe, 'İnanma beyim. Avusturya bu savaş zamanı şekeri bulsa kendi yer. Bize niye yollasın?' deyip oradan çıkıyor. Bunun üzerine Ömer Seyfettin arkadaşlarına dönerek şöyle diyor, 'Gördünüz mü? Siz bütün ilminize rağmen böyle bir habere inandınız ama o irfanı sayesinde bunu yutmadı.' Demek ki arif başka, âlim başka, irfan başka, ilim başkaymış. Evet, bizim yapmamız gereken de ister bilinçli bir projenin, ister çıkarcı bir popülizmin ürünü olsun, milletimize, özellikle de kadınlara ve çocuklarımıza yapılan dayatmalara itibar etmemektir."
Nüfusumuzu artırmak için bir dizi önlem aldık uygulamaya başladık ancak meselenin maddi teşviklerin ötesinde bir medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız.
Kadınların başörtüsüne, kılık kıyafetine, inancını kamusal alanda yaşama iradesine saygı duymayı öğreneceksiniz. İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında herhangi bir geri gidişe izin vermeyiz, vermeyeceğiz.
"SÖZLEŞME DEĞİL, KANUN YAŞATIR"
Sözleşme değil, kanun yaşatır. Yönümüzü kültürümüzü zenginliğinde bulacağız. Dirayetli tutumumuzu bundan sonra da devam ettireceğiz.
6284 Sayılı Kanun'un tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır.
Bu anlayışla bu konudaki dirayetli tutumumuzu inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz." diye konuştu.
"İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında herhangi bir geriye gidişe izin vermeyiz, vermeyeceğiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Unutmayalım, uzatılan her mikrofona, yapılan her paylaşıma, gördükleri her habere kin kusanlar, şunu çok iyi bilsin ve anlasın. Kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı. Kadınlar 23 senede sizin buram buram kibir kokan düzeninizi yerle bir etti. Yıllarca büyük bir titizlikle inşa ettiğiniz o cam tavanlar paramparça oldu. Kadınların başörtüsüne, kılık kıyafetine, inancını kamusal alanda yaşama iradesine saygı duymayı öğreneceksiniz. Kamunun ve özel sektörün tepe noktalarında daha fazla kadın görmeye alışacaksınız. Kadınların hayatın her alanında özgürce yer aldığı, düşüncelerini özgürce ifade ettiği, inançlarını özgürce yaşadığı yeni Türkiye'ye eninde sonunda uyum sağlayacaksınız. Tekrar söylüyorum. Kadın düşmanı zihniyet, AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır. Biz sorumluluk makamında olduğumuz sürece de orada kalacaktır. Son 23 yılda Türkiye'yi kadınlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık, demokrasi ve özgürlüklerde parmakla gösterilen bir konuma getirdik. Türkiye Yüzyılı'nı da inşallah yine siz kadınlarla birlikte omuz omuza inşa edeceğiz."
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE ÇALIŞMALARIMIZA SİZLERDEN GÜÇLÜ DESTEK BEKLİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlarla dayanışma içinde tesis ettikleri güçlü, hukuki ve sosyal altyapı üzerinde KADEM ve benzeri sivil toplum kuruluşlarının çok daha etkin çalışmalar yürüteceğine yürekten inandığını dile getirdi.
"Terörsüz Türkiye" sürecine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlere veda etmeden önce bir hususa dikkati çekmek istiyorum. Cumhur İttifakı olarak az konuşup çok iş yaparak büyük bir hassasiyetle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarımıza sizlerden güçlü destek bekliyoruz. 40 yıldır ağır bedeller ödediğimiz terör sorunu en fazla kadınlara zarar verdi. Diyarbakır kadınlarını bir kenara koyamayız, onları yaraladı. Terörün yol açtığı acı ve gözyaşı herkesten fazla kadınların yüreklerini dağladı, annelerin yüreklerini dağladı. Terörün olmadığı bir Türkiye'den de en büyük faydayı Allah'ın izniyle kadınlar görecektir. Türkiye güvenli, huzurlu ve terörsüz bir geleceğe sizlerin sahiplenmesiyle yürüyecektir." dedi.
Kadınlar için verilen anlamlı mücadele dolayısıyla KADEM'i tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5. Olağan Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, görevi devreden Saliha Okur Gümrükçüoğlu'nu tebrik etti, görevi devralan Canan Sarı'ya da başarılar diledi.
Programda, KADEM'in tanıtım videosu izletildi.
Görevini devreden KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu ve başkanlık görevine seçilen Canan Sarı da konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, program sonunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Gümrükçüoğlu, Sarı ve 55 ilin KADEM temsilcileriyle aile fotoğrafı çektirdi.
Programda, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, KADEM Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve vakıf üyesi kadınlar da yer aldı.
-
Osman 58 dakika önce Şikayet EtNafaka zulmü devam ettiği müddetçe nüfus azalır tabiki boşanan çiftler yeniden evlenmek istemiyor maalesefBeğen
-
Cskn 1 saat önce Şikayet EtEn büyük tehlike devletin milletini anlaması milletin devletini anlamaması. Eflasyon ahlaksızlıgı körükler. Esnaf devletten vergi kaçırıyor,devlet eflasyonu körüklüyor.Beğen
-
Bekliyoruz 1 saat önce Şikayet EtSayın Cumhurbaşkanım, Sağlık çalışanları en kısa zamanda Atama bekliyor.Beğen
-
Bir okur 1 saat önce Şikayet EtMadem bu konuya kafayı fena taktınız öyleyse lütfen gençlerimize evlilik eğitimi verelim onları hoş bir üslupla evliliğe teşvik edelim eskiden çöpçatanlık vardı bu kurumu tekrar canlandiralimBeğen
-
vatandaş 1 saat önce Şikayet EtLaikçi feministlerin üstüne dindar!! feministler geldi 6284 ve ilgili mevzuat tam gaz ahlak yerlerde Tv lerin alayından ahlaksızlık pompalanıyor... Evinin kadını çocuklarının anası olması gereken kadın çalışma hayatında makam mevki kariyer para peşinde uygulanan teşvikler ??? şaka gibi kadını çalışmaya itiyor ŞAKA GİBİ .. Evde baba otoritesi yerlerde kim evlenir ?Beğen