AKP'li Güven:Onu idama ben hazırladım

Başbakan Erdoğan, 12 Eylül’de idam edilen Necdet Adalı, Erdal Eren ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun hikâyelerini anlatırken, koğuş arkadaşları Mahmut Esat Güven’in AK Parti Kars Milletvekili olarak kendisini dinlediğini bilmiyordu.

AKP'li Güven:Onu idama ben hazırladım
AKP'li Güven:Onu idama ben hazırladım
GİRİŞ 21.07.2010 08:14 GÜNCELLEME 21.07.2010 08:14
Bu Habere 43 Yorum Yapılmış

Şükrü Küçükşahin'in haberi

Güven, 12 Eylül öncesi Kurtuluş Sosyalist Dergi Grubu’nun yönetici kadrosunda bulunduğu gerekçesiyle 1977 Ekim ayında cezaevine girdi. 9 yıl cezaevinde kalan, 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Güven, 2007’de Ak Parti’den milletvekili seçildi. “12 Eylül, en büyük darbeyi Meclis’e vurdu. Ak Parti Meclis’in namusunu kurtarıyor” diyen Güven, o günleri şöyle anlattı:

Necdet yardımcımdı

Başbakan, hapis yattığımı biliyor ama Adalı’nın koğuş arkadaşı olduğumu bilmiyor. Başbakan’ın o üç gencimizle ilgili sözleri edeceğini bilmiyordum. Birden onlardan söz edince çok şaşırdım. Bir yanımla çok mutlu oldum. Bir Başbakan o gençlere yapılan haksızlığı, yıllar sonra da olsa yüreğinde hissederek millete anlattı. Diğer yandan içim yandı, canım çok acıdı. Necdet Adalı, benim koğuşta yardımcımdı. Mustafa Pehlivanoğlu ile de Mamak Cezaevi A Blok Zemin 2 koğuşunda birlikteydik. Erdal Eren ile de aynı koğuşlarda kaldım.

BAŞBAKAN ERDOĞAN, İDAM EDİLEN SAĞCI VE SOLCU GENÇLERİN ÖYKÜSÜNÜ ANLATTI / VİDEO

Koğuş başkanıydım

Adalı ile Merkez Kapalı Cezaevi’nde beraberdik. Oradan önce ben, sonra Necdet Mamak’a gönderildik. Her iki tarafta da örgütün koğuş komününü başkanı bendim, Adalı da yardımcım. Necdet, idam cezası aldıktan sonra da hiç değişmedi, çok gururluydu. İdamlar gündeme gelince beklemeye başladık. Buna hediyeler de geliyordu, idama gidecek diye. Boynundan çekip alıyorduk, ‘Sana yaramaz artık’ diye şaka yapıyorduk. O da, ‘Umurumda değil ya ne yaparlarsa yapsınlar’ derdi. Bugün bunları söylemek ne kadar zor biliyorum; ama o günün koşullarında o ortamda hayatımız buydu. Deniz Gezmiş’in idama götürülüş sürecini çok iyi okumuştum, bir de Adli Tıp raporlarını okumaya başladım, idama gidilirken neler oluyor, diye. Necdet’i hazırlamaya başladım.

Sabah kadar dövdüler

Sonra bizi ayırdılar. Beni tecrit, Necdet ile Pehlivanoğlu’nu ‘Ölüm koğuşu’ dediğimiz, hücrelere koydular. Deniz Gezmiş’i koğuştan aldıktan 35 gün sonra idam etmişlerdi. Necdet’e, ‘Bu kadar uzun olmaz; ama 15 gün olur hiç değilse’ dedim. O nedenle koğuştan alınırken, ‘Eşyalarımı alayım mı’ diye sormuş. Gerek olmadığı söylenmiş. Gece saat 02.00’de almışlar 2’sini birden. Bunları sonra öğrendim. Çünkü hepimizi her gece döverlerdi. O gece sabaha kadar sadece beni dövdüler. Sabah taşkınlık yapmamayım diye.

İdamı asker anlattı

Sabah bir asker idam edildiklerini söyledi. ‘Necdet dimdik durdu. Çok rahattı’ dedi. Tam bir ay inanmadım. Sindiremedim, yalan diye gördüm. Bunun bir propaganda olduğunu söyledim. Tecritten çıkınca öğrenebildim.

Saatlerimizi değiştirdik

Hücrelere konmadan önce saatlerimizi değiştirdik. İdam sonrası üzerinde çıkanlardan biri de bu saatti. İdamdan 15 gün önce de haber gönderdi, ‘Param yok’ diye. 100 lira yolladım. Üzerinde çıkan para da 75 lira oldu.

Önce tuvalete gitmiş

Necdet, götürüldüğü yerde avukatı Mehdi Bektaş’ı görünce durumu anlıyor. İdam konusunu konuşurken, idam edilenlerin zaman zaman altına kaçırdığını da söylemiştim. İdamdan önce tuvalete gitmek için izin istemiş. Bu da gururunu gösteren bir şey. Son talebini soruyorlar. ‘Eğer ulaştıracaksanız aileme mektup yazacağım’ diyor. Mektubu yazıyor. Cellat sehpaya vuramıyor. Komutanı bağırıyor, ‘Bunun öldürdüklerinin anası, babası gelse nasıl vururdu, öyle yap’ diye. Necdet, slogan atıp tekmeyi de kendisi vuruyor.

Mustafa ile konuşmadık

Mustafa Pehlivanoğlu ile koğuşta konuşmazdık, aksine kavga ederdik. Malum 12 Eylül, barıştırma diye sağcıyla solcuyu aynı koğuşa koyuyordu. İlk başlarda karşılıklı sessiz kaldık; ama daha sonra özellikle havalandırmadan dönüşte koğuşa girerken birbirimize giriyorduk. Bir sefer atılan çay bardağı Necdet’in gözünü çizdi, GATA’ya götürdüler. Bizim faşist gördüğümüz bir doktorun eline düştü. Doktor, uyuşturmadan gözünü dikti. Hiç ağlamamış, ‘O faşistin karşısında ağlayamazdım’ dedi. Cezasını almadan önce duruşmalara giderken, Necdet ile beni aynı kelepçe ile bağlarlardı. Bazen o halde de ülkücülerle kavga ederdik, elim çok acırdı; çünkü o çok güçlü ve çok ataktı, aynı anda elimi hareket ettiremezdim. Bir seferinde kendisini kaptırmış ha bire yumruk atıyor. Canım çok acıdı, Necdet’e bir yumruk da ben attım. O zaman hayretle baktı, ‘Ya elimi koparacaksın’ dedim, güldü.

Ulucanlar 9. Koğuş hatırası

Ak Parti Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven, 12 Eylül’de idam edilen Necdet Adalı ile hem Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi hem de Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi’nde aynı koğuşu paylaştı. Güven ve Adalı, 12 Eylül’e kadar Ulucanlar’da kaldı. 12 Eylül’de darbe olunca önce Güven, daha sonra da Adalı, Mamak’a gönderildi. Adalı, Mamak’tan idam edileceği Ulucanlar’a götürülmek için çıkarıldı.

Hürriyet

YORUMLAR 43
  • Jet Ali 14 yıl önce Şikayet Et
    BAZI ŞEYLERDE KIYAS OLMAZ?. Bazıları PKK Partisi Apo gibiler Hayır diyor diye,herkesin EVET demesi gerektiğini yamışlar.Böyle birşey yok.Bazen en büyük düşmanınla bile aynı dili konuştuğun dönemler olur. Mesele kişinin kendi görüşünü yatsıtmasıdır.Ben bel ki EVET derdim ama sırf,yasa tek pakette olsada Evet ve Hayır diyemeyecek isteyen istediğine evet istediğine hayır ayrı ayrı diyemiyecek diye HAYIR diyeceğim.Ayrıca böyle önemli şeylerin kitabı dağıtılır.Millet neye evet yada Hayır diyeceğini bilmiyor halen.Bu resmen Amatörlük.
    Cevapla
  • Abdulkadir Sudaduran 14 yıl önce Şikayet Et
    EVET EVET EVET. darbecilere hesap sormak için EVET
    Cevapla
  • Serhat AKINCI 14 yıl önce Şikayet Et
    SALİH KARDEŞ.... Gel MHP den istifa eden Mersin Milletvekili Ali GÜNGÖR ün referandumla ilgili zamanda çıkan haberini de biz inceleyelim.Adam diyor ki YALAN yazmışlar ben HAYIR diyeceğim.Cümlelerimi hep saptırmışlar..YALAN söylüyorlar,iftira atıyorlar...Şimdi biz nasıl bu gazetelere dindar, ahlaklı,müslüman diyeceğiz .Düşmanlarının bile malını, ırzını,namusunu, EL EMİİN diye emanet ettiği Efendimizin ümmetinin yaptığına bak sen...İFTİRA,, ŞANTAJ..TEHDİT...yuh olsun böyle müslümanlara...ne diyeyim.
    Cevapla
  • Serhat AKINCI 14 yıl önce Şikayet Et
    İsmet YAVUZ a. 12 Eylül döneminde ülkü ocağı başkanlığı yapmış da şu anda akp de siyaset yapan ve H. Çelik gibi birine TAHAMMUL edebilen birini tanıyorum diyorsanız ben size ve o kişiye PESS diyorum ve başka da birşey demiyorum. Ülkü uğruna nezarette gecelemek, çile çekmek insanı olgunlaştırır diye biliyordum YANILMIŞIM senden çok çok özür diliyorum.Hakkını HELAL et..vesselam..
    Cevapla
  • Murat Özgü 14 yıl önce Şikayet Et
    NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?. Akparti anayasa paketi ile anayasayı değiştiriyor bu dünyanın sonu değil. Yarın özellikle Mhp ve diğerleri iktidar olursa onlarda değiştirsin. Beğenmedikleri Akparti değişikliklerinide değiştirsinler kim engel olabilir? Hal bu iken bugün bu hazımsızlık niye?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
AK Parti İstanbul İl Başkanlığında bayrak değişimi
Yeni asgari ücret rakamında sona doğru