Çadır kentte kadın olmak
Van'da yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından Türk Kızılayı tarafından kurulan çadır kentlerde yaşayan kadınlar, günlük yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor.

Van'da yaşanan depremin ardından Türk Kızılayı tarafından kentin farklı noktalarında kurulan 3 çadır kentte yaşayan depremzedelere Türk Kızılayına ait aşevlerinde 3 öğün yemek veriliyor.
Depremde evleri yıkılan veya oturulmayacak kadar hasarlı olduğu için kendilerine Türk Kızılayı tarafından verilen çadırlarda aileleriyle birlikte kalan kadın depremzedeler güne erken başlıyor. Türk Kızılayı görevlilerinden aldıkları sıcak suyla çay hazırlayan ve bulaşık yıkayan kadınlar çadırları temizliyor ve havalandırıyor.
Çadırda eşi, çocukları, eşinin kardeşi ve ailesiyle birlikte kalan Nahide Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sabah erkenden kalkarak güne başladıklarını belirterek, ''Evimizi nasıl temizliyorsak burada da öyle yapıyoruz'' dedi.
Yatakları toplayıp battaniyeleri çırparak temizliğe ara verdiklerini ifade eden Koç, ''Sobayı yakıp kahvaltı hazırlama derdine düşüyoruz. Dışarısı soğuk, bulaşıklarımızı yıkıyoruz. Yemek pişirmesek de yemek işleriyle ilgileniyor, Türk Kızılayının aşevinden yiyeceklerimizi alarak çadırımızda soframızı kuruyoruz. Allah devletimizden, milletimizden razı olsun'' diye konuştu.
-Enkazdan çıktı, ev işlerine devam etti-
Çadırlarında ısınmak için kullandıkları katalitik sobanın biten tüpünü değiştirmek için çalışan Kader Sever, Latifi Mahallesi'nde kirada oturdukları evin depremde yıkıldığını ifade ederek, depremin ilk günü enkazdan kurtarıldığını kaydetti.
Sever, deprem anını şöyle anlattı:
''Deprem olduğu sırada evde kuran okuyordum. Sarsıntı oldu, kuranımı aldım kaçmaya çalıştım. Tam çıkarken evimiz yıkıldı. 5 kişi enkaz altında kaldık. Dört katlı evin birinci katında oturuyorduk. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Depremin ilk günü enkazdan kurtarıldım. Yer yarıldı içine düştüm sandım.''
Çadır kentte babası, ağabeyi, yengesi ve 2 çocuğuyla kalan Sever, günlük yaşamıyla ilgili olarak da ''Soğuk. Erkekler yıkılan evimizin yanına gitti. Günlük işleri yengemle birlikte yapıyorum. Sobanın tüpü bitmiş, onu değiştirmeye gidiyorum. Ekmeğimizi, suyumuzu buluyoruz ama üşüyoruz, korkuyoruz'' dedi.
Şadiye İşler de ''Hava çok soğuk, bulaşığımızı dışarıda soğuk suyla yıkamak zorundayız ama buna da şükür. Devletimizden Allah razı olsun, yardımını esirgemedi. Bu çadırda 13 kişi, 4 aile kalıyoruz'' dedi.
Bu arada, bölgede yüksek kesimlere kar düşmesinin ardından depremzedelere katalitik soba dağıtıldı.