Dünya kadınının en büyük sorunu!
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki ''kadın ve aile bireylerine yönelik şiddet alt komisyonu'' çalışmalarını raporlaştırdı. Sonuç çarpıcı oldu.
Raporda, ''15-44 yaş arası kadınların; kanser, trafik kazaları ve savaşların neden olduğu ölüm ve sakatlıklardan daha fazla, şiddetten öldüğü ve sakat kaldığı'' vurgusu yapıldı.
Başkanlığını AK Parti Ankara Milletvekili Ülker Güzel'in yaptığı alt komisyon raporunda, bu çalışmanın temel felsefesinin; aile bütünlüğünü, saygınlığını ve devamını sağlamak olduğu belirtildi.
Türk tarihinde kadın haklarının tarihi gelişimine yer verilen raporda, bu yıl Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girdiği anımsatıldı.
BM verilerine göre, kadınların yüzde 70'inin fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığı ifade edilen raporda, ''15-44 yaş arası kadınlara yönelik şiddet; kanser, trafik kazaları, sıtma ve savaşların tamamının neden olduğu ölüm ve sakatlıklardan daha fazla ölüm ve sakatlığa neden olmaktadır. Aile içi şiddetin maliyeti Kanada'da 1.16 milyar dolar, ABD'de 5.8 milyar dolar, Avustralya'da ise yılda 11.38 milyar dolardır'' görüşüne yer verildi.
Raporda, uluslararası anlaşmalar ve yükümlülüklerin tarihçesi anlatıldı.
Kadına yönelik şiddeti önlemek için 1997'de kurulan BM Güven Fonu'nun 2010 yılı sonuna kadar, 24 ülkede 317 programa 60 milyon dolar destekte bulunduğu belirtildi. Fonun, 2010'da Mozambik, Zambiya, Çin, Hindistan, Endonezya, Sri Lanka, Belarus, Türkiye, Mısır, Ürdün, Fas, Nepal, Uganda ve Kamboçya'nın da aralarında bulunduğu ülkelerdeki projeleri desteklediği vurgulandı.
''Şiddetin önlenmesi için futboldan yararlanıldı''
Raporda, şiddeti önleme politikaları konusunda dünyadan örnekler verildi.
Buna göre, Zambiya;da genç kızlar için okullarda güvenli yerler oluşturuldu. Guatemala'da GPS sisteminden yararlanarak genç kızların nerede saldırıya uğradıkları, nerelerin güvenli bölgeler olduğu haritada gösterildi.
Dünyada, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda erkekler de sürece dahil edildi. Brezilya ve Güney Afrika'da, şiddetin önlenmesi için futboldan yararlanıldı. Brezilya'da düşük gelirli erkeklerin katıldığı ''Kadına karşı şiddete son'' futbol turnuvası düzenlendi.
Lübnan'da, ilk kez 1991'de Kanada'da uygulanan beyaz kurdele kampanyası yapıldı ve bugün 55 ülkeye yayıldı.
Makedonya'da, 2008-2011 yılları arasında boksör, hentbolcu ve futbolcunun yer aldığı poster oluşturuldu ve postere ''erkek adam kadına vurmaz'' yazıldı. Hindistan'da, aile içi şiddete maruz kalan kadının sarhoş kocasıyla olan kavgasını duyan mahallede maç yapan gençlerin, şiddete uğrayan kadının evinin ziline basarak kocaya gözdağı vermesi ve utandırmasının konu edildiği ''Kapıyı çal-zile bas'' klibi çekildi.
Etiyopya ve Kamerun'da dini ve kültürel liderler, kız çocukların evlenmesine ve kadının genital sakatlanmasına karşı açıkça tavır aldı.
Gelişmiş ülkeler
İngiltere'de ''kadına şiddeti son'' koalisyonu kuruldu. Bu ülkede, her yıl 3 milyona yakın kadının şiddete maruz kaldığı, okuldaki her 3 kızdan birinin elle tacize maruz kaldığı belirtilen raporda, ''13-17 yaş arası kızların yüzde 33'ü cinsel şiddete maruz kalmaktadır. İngiltere'de tecavüz olayının maliyeti 122 bin Pound'tur. Aile içi şiddetin toplam maliyeti ise 1.1 milyar Pound'tur'' denildi.
İngiltere'de mevcut yönetimin şiddetin önlenmesini öncelikli politika olarak kabul ettiği ifade edilen raporda, ''Ancak bu politika, araştırma, gözleme ve değerlendirme yatırımından, farkındalık yaratma kampanyasından, yeterli ve sürdürülebilir fonlamadan yoksun diye eleştirilmektedir. Mevcut yaklaşımın dar görüşlü ve günü kurtaran bir anlayışı benimsediği ve maliyetli olduğu değerlendirilmektedir'' görüşüne yer verildi.
ABD'de kadına yönelik şiddet yasası 1994'te çıkarıldığında 6 yıllık bir dönem için 1.6 milyar dolar kaynak aktarıldığı belirtilen raporda, bu kanunun uygulanmaya başlanmasından sonra yaklaşık 14.8 milyar dolarlık toplumsal maliyetin önlendiği bildirildi. 2005'de ise 5 yıllık dönem için 4 milyar dolar kaynak aktarıldığı belirtildi.
Araç kullanabilmek için eğitim var, aile müessesesi için yok
Raporun sonuç bölümünde şu görüşlere yer verildi:
-Türkiye'de kadına ve aile bireylerine yönelik şiddetin sonlandırılmasında önemli mesafe kaydedebilmek için 'Stratejik Eylem Planı' hazırlanmalı. Plan, 2012'de hazırlanıp, 2013'ten itibaren 5'er yıllık dönemler itibariyle uygulanmaya konulmalı.
-Aile müessesesi korunmalı. Karı-kocanın ekonomik refah seviyesinin yükselmesi, ailenin dağılmasında etken faktör olmamalı, refah arttıkça mutluluğun artacağı düşüncesinin eğitimi verilmeli.
-Ana sınıfından itibaren kadın ve aile fertleri arasındaki şiddet konusunun işleneceği eğitim verilmeli.
-Şiddet gören kadın karakola müracaat etmekten imtina ettiği için, bu sorunları çözebilecek ön mekanizma kurulmalı.
-Adliye ve emniyette, ''Kadına yönelik şiddetin başvuru noktası'' bölümleri oluşturulmalı.
-Şiddetin önlenmesi için fon kurulmalı.
-Ekonomik gelişmişlik açısından Türkiye'den çok daha geride olan gelişmekte olan ülkelerin bu konulardaki kapsamlı ulusal eylem planları yakından takip edilmeli.
-Eşler; evlilik öncesinde evlilik, ev, eş olma sorumlulukları ve aile içi iletişim konularında eğitime alınmaları konusunda öneriler getirilmeli. Araç kullanabilmek için eğitim gerekirken, aile müessesesi kurma ve çocuk yetiştirme konusunda hiçbir eğitim öngörülmemiş olması önemli bir eksiklik olarak düşünülmeli.