Rum gazeteci II. Abdülhamid'i anlattı
19. yüzyılın sonlarında Rum gazeteci Nicolas Nicolaides'in kaleme aldığı bir Gazetecinin Gözünden II. Abdülhamid kitabı raflardaki yerini aldı.
Nicolas Nicolaides'in Bir Gazetecinin Gözünden II. Abdülhamid kitabı Yitik Hazine Yayınları arasından çıktı. Sultan'ın desteğiyle gazetecilik ve yazarlık faaliyetini sürdüren Nicolaides'in tanıklıklarını anlattığı çalışmada dikkat çekici tespitlerle karşılıyoruz.
Kitabın girişinde yer alan bilgilere göre II. Abdülhamid, yurtdışında şahsı ve devleti aleyhinde yazılan kitap ve gazete makalelerinden oluşan basın hareketine karşılık, aynı faaliyetlerle kendi ve devlet lehine kamu diplomasisi oluşturmaya çalışmış. Buna yönelik çeşitli Avrupa başkent veya büyük şehirlerinde çıkan gazeteleri lehte yayın yapmaları şartıyla maddi olarak desteklemiş. Hatta sadece lehinde yayın yapmak için gazete çıkarılmasını sağlamış.
"Osmanlı ülkesinde insaniyet hizmeti olarak meydana getirilmiş olan müesseselere göz gezdirilecek olunursa onların dahi hep Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde sayısının arttığı görülmektedir. Aynı zamanda bu müesseselerin kalitesi de dikkat çekmektedir." (sf.17)
OSMANLILAR'IN GAZETESİ
Sultan II. Abdülhamid'in yurtdışında desteklediği gazetecilerden biri de Nicolas Nicolaides olmuş. Giriş yazısında Nicolaides ile ilgili şöyle deniliyor: "Osmanlı tebaasından İstanbullu bir Rum olan Nicolaides, Paris'te ilk sayısı 14 Eylül 1888'de yayınlanan L'Orient isimli haftalık bir gazete çıkarmaktaydı.
1892 yılı Ocak ayından itibaren gazetenin ilk sayfasındaki logo bölümünde hem Rum hem de Osmanlılar'ın gazetesi olduğu belirtilmektedir. 4-16 Mart 1892 haftasına ait nüshanın logosunda Osmanlı ve Rum ifadeleri kalkmış yerine ‘siyasî ve edebî bir gazete' ifadesi konulmuştur.
Ayrıca ilk sayfasında II. Abdülhamid'in büyük bir tuğrası ve tuğranın altında gazetenin sahibi Nicolaides tarafından II. Abdülhamid'e yardımlarından dolayı teşekkür edilen bir metin bulunmaktadır ki bu tarihten itibaren gazetenin kontrolünün II. Abdülhamid'in eline geçtiği anlaşılmaktadır. Nicolaides'e gazetedeki makaleler ve yazdığı kitaplar için periyodik olarak çeşitli miktarlarda ödemeler yapılmıştır."
Nicolaides, gazete dışında II. Abdülhamid ve Osmanlı Devleti ile ilgili üç de kitap yayınlamış. Bir Gazetecinin Gözünden II. Abdülhamid, bu çalışmalardan bir tanesi. Kitaptan bazı bölümleri sizler için derledik.
Düşmanların zorunlu takdiri
Sultanın vatanperverliğinden dolayı yürüttüğü politikanın kendi menfaatlerine dokunduğundan dolayı aleyhinde çalışan birtakım yalan ve yanlış taraftarları dedikoducu ve kinciler ile Devlet-i Aliyye'nin dostu gibi görünen düşmanları bile gitgide sultanın yönetimini takdire mecbur olmuşlardır. Devlet-i Aliy-ye'nin bir ucundan öbür ucuna kadar ülkesini iskân eden tebaanın en uzakta bulunanları bile Yıldız Sarayı'nın lütuf ve yardımlarından dolayı minnettarlıklarını göstermektedir. (sf.25)
SEÇİLMİŞ BÖLÜMLER...
Yenilikler karşısında duyulan kıskançlık
Osmanlı Bankası'nın istikbali hükümetin refah ve terakkîsine bağlıdır. Devlet-i Aliyye ne kadar terakkî ederse Osmanlı Bankası da o oranda terakkî edecektir. Abdülhamid'in devri Düyun-ı Umumiye ve Osmanlı Bankası kuruluşları haricinde bir de Müşterekü'l- menfe'a Tütün Reji şirketi müessesesi de nazar-ı itibara alınmalıdır. Tütün Reji Şirketi'nin ilk seneleri pek başarılı olmamıştır.
Ama Sultan Abdülhamid Han'ın bu şirketten tahmin ettiği kârlılık daha sonra gerçekleşmiştir. Maliye konusunda yapılan yeniliklerin neticeleri zamanla alınacaktır. Bu olumlu sonuçlar, yabancı devletlerin muvafakatlerine de bağlıdır. Yabancı devletler kendilerini Devlet-i Aliyye'nin samimi dostları gibi göstermektedirler. Ama bu samimiyetten öte kıskançlıktır. (sf.31)
Devlet-i Aliyye'de eğitim mecburîdir
II. Abdülhamid kendi ülkesinde maarif hizmetlerinde yalnız erkeklerin değil kızların da bu nimetten faydalanmasını sağlamıştır. Önceleri Devlet-i Aliyye'de kızların tahsil görmelerinin lüzumsuz olduğu kanaati yaygındı. Avrupa'daki bazı ülkelerde de benzer bir durum vardır.
Hâlihazırda Devlet-i Aliyye'de eğitim mecburîdir. Bu sistemden şimdiye kadar pek büyük neticeler elde edilmiştir. Hakikaten Devlet-i Aliyye'de okuma yazma bilmeyenlerin miktarı yüzde beşten fazla değildir. Bir vilayet veya kaza merkezine en uzakta bulunan köyde bile mahalle mektebi bulunmaktadır.(sf.45)
BUGÜN