Prof. Dr. Ali Arslan: Halifelik kaldırılmamıştır
Katıldığı seminerde "Osmanlı'dan Cumhuriyete Hilafet" konusunu anlatan İstanbul Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Arslan, halifeliğin kaldırılmadığını söyleyerek ezber bozdu.
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen Yakın Tarih Buluşmaları adı altında yapılan seminere katılan Prof. Dr. Arslan, halifeliğin Osmanlılar'a gelene kadar geçirdiği süreçleri anlattı.
Haçlı seferinin batıdan gelişi, Moğolların doğudan gelişi ile merkezi dünyanın tarumar olduğunu söyleyen Arslan; Abbasiler'in uzun süre halifeliği elinde bulundurduğuna değinerek Abbasi halifesinin en sonunda Memlukluların yanına kaçması ile halifeliğin bir protokol memuru makamına dönüştüğünü söyledi.
"Yavuz halifeliği ihya etmiş bir sultandır"
Prof. Dr. Ali Arslan, bundan sonra başlayan yeni dönemi ise şu sözlerle anlattı: "Biz halifeliği Yavuz Sultan Selim ile aldığımızı sanırız ama I. Murat'tan itibaren bütün padişahlar halife ünvanını kullanmaya başlamıştır. Bu o dönem İslam coğrafyasındaki dağınıklıktan kaynaklanmıştır. Her devlet halifeliği istemektedir fakat Fatih Sultan Mehmet buna talip olmamıştır. Çünkü halifeliğin bütün İslam coğrafyasına hakim olmak olduğunun idrakindedir. Yavuz ise halifeliği ihya etmiş bir sultandır. Mısır'a Abbasi halifesini alarak girmiştir. Bir tören gerçekleşmediği halde, Mısır'daki ilk Cuma namazında hutbeden halifeliği ilan edilmiştir. "Ben halife-i ruyi zeminim." Demiş ve cihan halifesi gibi hareket etmiştir. Onun döneminde İslam toprakları korunmuş, İslam hukuku geçerli olmuştur. Yavuzla birlikte halifelik kavramı yeniden ilk haline oturmuştur."
"Halifelik Meclistedir"
Cumhuriyet döneminde halifeliğin kaldırıldığı meselesine de değinen Prof. Dr. Ali Arslan'ın şu sözleri ise ezber bozdu: "Lozan Antlaşması öncesinde halifelikle ilgili birçok tartışma olmuştur. Antlaşma esnasında bu konunun konuşulduğuna dair tarihi bir belge olmamakla beraber, konuşulmuştur da. 24 Temmuz'da antlaşmanın imzalanmasından sonra, antlaşmada halifeliğin Türkiye'de kalması yönünde maddeye rağmen, Mustafa Kemal sonradan kaldıralım diye karar veriyor. Biz bugün halifeliğin kaldırıldığını biliyoruz. Fakat işin aslı halifelik kaldırılmamıştır. Meclis'te yapılan tartışmalar sonucu, halifeliğin Türkiye devletinde olduğu kanunla kabul edilmiştir. Halifelik hâlâ meclistedir. Kurum olarak var olmasa da, Türkiye tarafından yerine getirilmektedir. "
-
seyfettin 10 yıl önce Şikayet Etefe efe. "sorulması gereken; bu ülkeyi tamamen işgal edip kontrol altına almışken neden geri verdiler" diyorsun ya, bence gözardı ettiğin bazı şeyler var. bu ülke dediğin yaklaşık 5.000.000 km2 iken geri verdikleri sadece 780.000 km2 dir. yani anadolu toprakları hariç diğer tüm topraklarımız bizden aldılar zaten.. adamlar, anadolu da da kendilerine hiç bir konuda itiraz etmeyecek bir yönetim oluşturup kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmişler bugüne kadar.. bu arada da ülkeyi parçalayıp birbirine düşman etmişler; arap-türk, kürt-türk, alevi-sünni, şia-sünni, arap-kürt gibiBeğen Toplam 2 beğeni
-
efe efe 10 yıl önce Şikayet EtBÜYÜK BİR RESİM VAR AMA BAZI PARÇALAR YANMIŞ. sorulması gereken bu ülkeyi tamamen işgal edip kontrol altına almışken neden geri verdiler ve neden bunu sanki mucadeleyle kazanmış gibi gösterdiler ve neden bu sözde mücadeleyi bir iki paşaya atfettiler.halifeliğin ve islamın ilgası karşılığında mı acaba.büyük resimde bir insan var uzun saçlı gözleri kaşları kadına benziyor ama dudağının üstündeki parça yanmış resimin.birileri diyor ki ille o yanan parça bıyık tı .bu resimdeki de bir adam.aslında kral çıplak ama kimsenin söylemeye cesareti yokBeğen Toplam 3 beğeni
-
Mehmet Emin 10 yıl önce Şikayet EtDoğru Söylüyor. TBMM kanunla halifeliği kendi üzerine almıştır. Hatta TBMM Başkanı da kendisi bilmese bile bu makamı temsil eder.Beğen Toplam 3 beğeni