Saraybosna'nın en eski camisini TİKA yeniliyor
Saraybosna'daki "en eski cami" olarak bilinen Fatih Sultan Mehmed Camisi'nde, TİKA tarafından kapsamlı restorasyon çalışması başlatıldı.
15. yüzyılda yılında yaptırılan Fatih Sultan Mehmed (Hünkar) Camisi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından kapsamlı bir restorasyondan geçiriliyor.
Osmanlı'nın Bosna Sancakbeyi ve Saraybosna'nın kurucusu olarak bilinen Gazi İsabey İshakoviç tarafından 15. yüzyılın ortalarında yaptırılan ve Fatih Sultan Mehmed adı verilen cami, tarih boyunca birçok kez saldırılara maruz kaldı. Son olarak 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta da hasar gören tarihi cami TİKA'nın başlattığı kapsamlı restorasyonla adeta "küllerinden" yeniden doğacak.
TİKA tarafından yürütülen restorasyon çalışmaları kapsamında, caminin elektrik işlerinden zemin ısıtmasına, dış cephesinden minaresine, su ve kanalizasyon işlerinden abdesthaneye ve çatısından çevre düzenlemesine kadar birçok alanda yenileme ve onarım çalışmaları yapılacak. Caminin tarihi hakkında açıklamada bulunan Fatih Sultan Mehmed Camisi İmam ve Hatibi Hafız Sadrudin İşeriç, caminin, "Saraybosna'nın merkezi, bir başka ifadeyle şehrin başladığı yer" olduğunu söyledi.
Gazi İsabey İshakoviç tarafından yaptırılan ilk caminin, bugünkünden çok daha küçük olduğunu ifade eden Fatih Sultan Mehmed Camisi İmam ve Hatibi Hafız İşeriç, ilk yapılan caminin 15. yüzyıldaki bir yangında büyük hasar gördüğünü ve bugünkü görünümüne 1565 yılında yapılan restorasyonun ardından kavuştuğunu belirtti.
İşeriç, caminin Saraybosna'daki sembol yapılardan biri olduğunu kaydederek, “Bu cami, sadece Saraybosna'daki değil, tüm Bosna Hersek'teki en önemli eserlerden biridir. Tarih boyunca, Bosna Hersek Reis-ul Ulemalarının menşure törenleri hep bu camide yapılmıştı. Törenler, sonraki yıllarda politik nedenlerden dolayı önce Belgrad'a, sonra da Gazi Hüsrev Bey Camisi'ne taşındı. Cami, Bosna'daki son savaşta iki kez doğrudan hedef alındı. Bu saldırıların sonucu olarak da sonraki yıllarda çatısı akmaya başladı. Bu cami, devletin kültür mirasları kapsamında korunuyor. Camideki her santimetrekare, tarihimize dair bir şeyler anlatıyor. Bu nedenle, bu projenin hayata geçirilmesine sağladıkları destek için Türkiye Cumhuriyeti'ne ve TİKA'ya teşekkür ediyoruz” diye konuştu.