TSK arşivlerinden 1915'in bilinmeyen yüzü

Türk Silahlı Kuvvetleri arşivleri, 1915'te Ermenilerin nakil ve sevkleri sırasında gösterilen azami dikkati ortaya koyuyor.

TSK arşivlerinden 1915'in bilinmeyen yüzü
TSK arşivlerinden 1915'in bilinmeyen yüzü
GİRİŞ 23.04.2015 14:33 GÜNCELLEME 23.04.2015 15:15
Bu Habere 32 Yorum Yapılmış

1915 olaylarına ilişkin Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı arşivindeki belgeler, 1915 olaylarında yaşananların fazla bilinmeyen yüzünü de ortaya koyuyor.

ERMENİLER DÜŞMAN SAFLARINA KATILDI

Arşivde Ermenilerin nakil ve sevklerini gerektiren sebepler, "Bakanlar Kurulunca kabul ve ilan edilen karar"da tüm açıklığıyla ele alınıyor. 31 Mayıs 1915 tarihli kararda, "Harp bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermenilerden bir kısmının Osmanlı hududunu düşman devletlere karşı korumaya gayret eden ordumuzun harekatını zorlaştırdıkları, erzak ve askeri malzeme nakliyatını güçleştirdikleri, düşmanla işbirliği yapmak ve birlikte hareket etmek emelinde oldukları, düşman saflarına katıldıkları, yurtiçinde askeri kuvvetlere ve masum halka silahlı saldırılar düzenledikleri" belirtildi.

"KENDİLERİNE EMLAK VE ARAZİ DAĞITILACAK"

Bu tespitler nedeniyle "isyancı unsurların harekat sahasından uzaklaştırılmasının gerekliliği" vurgulanan kararda, bu faaliyete başlanacağı da yer aldı. Kararda, "İsimleri yazılı olarak bildirilen köy ve kasabalarda oturan Ermenilerden gönderilmesi gerekenlerin, gidecekleri yerlere rahat bir şekilde taşınmaları ve ulaştırılmasıyla yolculukları boyunca istirahatlerinin sağlanması, can ve mallarının korunması ve tespit edilen yerlerine vardıklarında kesin olarak yerleştirilmelerine kadar göçmenler ödeneğinden iaşeleri sağlanacak, daha önce sahip oldukları mali ve ekonomik durumları oranında kendilerine emlak ve arazi dağıtılacaktır" ifadesi dikkati çekti.

Söz konusu kişilerden muhtaç durumda olanlara devlet tarafından ev yapılacağının belirtildiği kararda, ayrıldıkları yerlerde kalan eşya ve malların veya bunların değerleri karşılığının Ermenilere aynı şekilde verileceği de vurgulandı.

ERMENİLERİN YOL BOYUNCA CAN VE MALLARININ KORUNMASI

Belgelerde, savaş hali ve olağanüstü siyasi zorunluluklar dolayısıyla başka yerlere nakledilen Ermenilerin, iskan ve beslenme konularına gösterilen özeni de ortaya çıkıyor. Bununla ilgili 10 Haziran 1915'te yayımlanan yönetmelikte, "İskan yerlerine sevk edilen Ermenilerin yol boyunca can ve mallarının korunmasıyla iaşe ve dinlenmelerinin sağlanmasından gidiş yerleri üzerinde bulunan yerel görevliler sorumludur. Bu konuda meydana gelecek gevşeklik ve ilgisizlikten sırasıyla bütün görevliler sorumludur" ifadesi yer alıyor.

Yönetmelikte, Ermenilerin kesin yerleşimlerine kadar geçecek sürede beslenmelerinin ve ihtiyacı olanların evlerinin inşası için gerekli harcamaların yerel makamların göçmen ödeneğinden karşılayacağı da yazıyor.

ERMENİLERİN BIRAKTIĞI MAL, MÜLK VE ARAZİLER

Başka yerlere nakledilen Ermenilerin bıraktıkları mal, mülk ve arazilere uygulanacak tedbirler ise bir başka yönetmeliğin konusu oldu. Yine 10 Haziran 1915 tarihli yönetmelikte, "Bir köy veya kasabanın tahliyesinden sonra nakledilenlere ait ve içinde eşya bulunan bütün binalar, idare kurulu tarafından uygun görülecek memur veya özel heyet tarafından derhal mühürlenerek koruma altına alınacak" ifadesi yer aldı.

Koruma altına alınan eşyanın cinsinin, miktarının, kıymetlerinin, sahiplerinin isimleriyle ayrıntılı olarak kaydedildikten sonra kilise, okul, han gibi yerlere naklettirilmesi istenen yönetmelikte, kiliselerdeki eşyaların, resim ve kitapların kaydedilerek oldukları yerde korunmasına özen gösterilmesi gerektiği belirtildi. Sahibi belli olmayan taşınabilir malların, eşyanın bulunduğu köy adına kaydedilerek korunması bildirilen yönetmelikte, "Taşınmaz mal, mülke ve terk edilen arazide ürünler ve ekili yerler bulunduğu takdirde, kurul tarafından uygun görülecek şahıslardan oluşan bir heyet tarafından açık artırma yoluyla satılarak, bedelleri sahipleri adına emanet olarak mal sandığına teslim edilecek ve bir tutanak düzenlenerek aslı yerel idareye ve onaylı bir sureti de irade kuruluna verilecektir" hükmü yer alıyor.

Köylerdeki bina ve dikili ağaçların korunmasından köye yerleştirilen göçmenlerin sorumlu tutulduğu yönetmelikte, olası bir tahrip durumunda yapanların köyden uzaklaştırılacağı ve tahrip bedelinin bütün köye ödettirileceği kaydedildi. 

DİVAN- HARP

Bir başka belgede yer alan emir ise görülen lüzum üzerine belirlenen yerlere gönderilen Ermenilere kötü muamelede bulunanlara verilecek cezayı düzenleniyor. 8 Kasım 1915 tarihli "Harbiye Nazırı" adına tüm ordu ve kolordulara gönderilen yazıda şunlar kaydedildi:

"Görülen askeri ve asayiş ihtiyacı üzerine belirlenen yerlere gönderilen Ermenilerin sevkleri esnasında mahallerinde meydana geldiği anlaşılan suistimaller ve kanuna aykırı muameleler hakkında gerekli incelemeleri yapmak ve suçluları Divan-ı Harplere göndermek üzere Bakanlar Kurulunca alınan karar gereği, bazı vilayet ve sancaklara soruşturma heyetleri gönderilerek bu yerlerdeki memur ve jandarma ile halktan kişilerin suça ortak oldukları görülmüştür. Bunlar hakkında yapılan soruşturmanın ayrılarak görevlilerin Divan-ı Harplere, halktan kişilerin Nizamiye Mahkemelerine gönderilmesi ve bu gibi suçlara çeşitli dairelerde bakılması istenilen sonucu veremeyeceğinden sivil olanların da Divan-ı Harplere gönderilmesi zorunludur. Yukarıda belirtilen suçu işleyen sivillerin de bu suçlarından dolayı Divan-ı Harplere gönderilmelerinin, ilgililere tebliğ edildiği İçişleri Bakanlığından bildirilmiştir. Belirtildiği gibi işlem yapılması beyan olunur."

ERMENİ ÇETELERİN KATLİAMLARI

Genelkurmay ATASE Daire Başkanlığı arşivindeki belgeler arasında Ermeni çetelerinin yaptığı katliamlar da tüm detaylarıyla yer aldı.

Van'da Kaymakam Kemal imzalı belgede, Ermeni çeteleri tarafından bazı köylerde yapılan katliamlara yer veriliyor. Köylülerin nasıl öldürüldüğüne dair bilgilerin de yer aldığı belge, katliamın boyutlarını da ortaya koydu. Buna göre, köyün erkeklerinin bir bölümü kurşuna dizilerek, geri kalanı süngülenerek öldürüldü. Köyün kadınlarından bazıları tandıra atıldı, bazıları tecavüz edildikten sonra öldürüldü.

Keçikayası köyünde Hacı Molla Sait'in kızını kendi eliyle boğazlaması için zorlandığı, her teklifte uzuvlarından biri kesildiği yönündeki bilgi de söz konusu belgede yer aldı. Van'ın bir başka köyüne ilişkin belgedeki, "Nezu Hatun, tandırda yakılarak öldürülen iki torununun etini babasına ve anasına yedirmek üzere zorlandığını ve onların yemek istememelerinden dolayı öldürüldüğünü görmüş olmasından etkilenerek delirmiştir" ifadesi ise Ermeni çetelerinin yaptığı mezalimi gözler önüne seriyor.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 32
  • mert 9 yıl önce Şikayet Et
    Gavur vahşidir. Zulum o gavurların işi. müslüman karıncayı incitmez. tarihin her dönemimde gavur gavurluğunu müslüman da müslümanlığını yapmış ve yapacaktır...
    Cevapla
  • Isa 9 yıl önce Şikayet Et
    Avrupalilar ve amerikalilar sadece ve sadece GÜCE taparlar. Bu bazen PARA bazen BASKA BIR GÜC OLABILIR. Biz onlar gibi kazanmak icin hersey nümah davranamayiz. Bazan zararimiza olsada böyle davranmak zorundayiz.
    Cevapla
  • nevzat 9 yıl önce Şikayet Et
    Böyle pervasizlik görmedim.Her yy.da haçlı zihniyeti aynı; mantıkları aynı.Fransa cezayordeki yaptiklarina bakmaz,İtalya Libyadakilere bakmaz,Türkiyede olmayan bir olayı varmış gibı gösterme derdindelerm
    Cevapla
  • deli 9 yıl önce Şikayet Et
    vatana hainlik yapanlara o dönem greği yapılmıştır inşaallah asıl soy kırımı kendileri yapmıştır bundan dolayı onlar özür diemeleri gerekir
    Cevapla
  • .MANTIKLI DÜŞÜNME ZAMANI 9 yıl önce Şikayet Et
    o onu yaptı bu bunu yaptı diyeceğimize şuanki konumuz ve elimizdeki bu belgelerle biz bundan sonra ne yapabiliriz. Maalesef kendimizi dünyaya iyi anlatamıyoruz.adamların elinde bir tane belge yok buna rağmen dünyayı ayağa kaldırıyorlar.
    Cevapla
  • yobaz 9 yıl önce Şikayet Et
    Bunca delile rağmen Allaha inanmayanlar var demem o ki görmek istemedikten sonra sen de süper güç olmadıktan sonra bizi kim takar tabiki iftira atacaklar son 100 yılda dünyada ölen müslüman sayısı 10-15 milyon belkide daha fazla iken ölen Ermeni taş çatlasa 150.000 bindir ama gel görki o 150.000 herseyden değerli sorun müslümanlar ve islam bizim artık bunu görüp toparlanmamız islam sancağı altında birleşmemiz lazım hilafeti kaldırttılar kendilerinde vatikan var hıristiyan ordusunu kuruyorlar lakin allahın izniyle kazanan biz olacağız Allah inananlarla beraberdir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Barbaros Hayreddin Paşa yeniden Trabzon'da
CHP kendi kazdığı kuyuya düştü! Bakan Ersoy’dan çarpıcı cevap!