Selçuklu eserlerinde korkutan tehdit!

Anadolu Selçuklu dönemine ait eserlerden bazılarında "taş kanseri" adı verilen, rutubete bağlı erimelerin meydana geldiği bildirildi.

Selçuklu eserlerinde korkutan tehdit!
Selçuklu eserlerinde korkutan tehdit!
GİRİŞ 23.02.2016 13:10 GÜNCELLEME 23.02.2016 13:15
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

KTO Karatay Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu Selçuklu Devleti'ne yıllarca başkentlik yapan Konya'da, Selçuklulardan kalan bir çok ata yadigarı eser bulunduğunu söyledi. 

RESTORASYONLARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Kentin tarihi mekanlarının yerli ve yabancı ziyaretçilerin başlıca uğrak yerleri arasında bulunduğuna işaret eden Karpuz, son yıllarda bu eserlerin tamamına yakınının restorasyonunun gerçekleştirildiğini anlattı.

AYETLERDE BOZULMALAR GÖRÜLDÜ

Karpuz, Konya'nın şehir merkezinde bulunan Sırçalı ve Karatay medreseleri ile Sahip Ata Külliyesi'nin en fazla bilinen Selçuklu eserleri olduğuna dikkati çekerek, bu eserlerdeki taş süslemeler ve ayetlerde bozulmalar görüldüğünü kaydetti.

Restorasyonu yakın zamanda yapılan eserlerde de rutubetlenmenin etkisinin görüldüğünü dile getiren Karpuz, şöyle konuştu:

"Temelden gelen nem, yapılan drenajlarla ya da restorasyonlarla çözülemedi. Bu, Selçuklu eserlerinin en büyük sorunlarından birisidir. Çatıdan, kubbelerden gelen yağmurun temele sızması, yahut zemindeki suyun yükselmesi gibi sebeplerden, bu sorunla karşı karşıyayız. Zemindeki nemli tabaka ve su, yapının temellerine sızarak duvarlara zarar veriyor. Rutubetin duvar boyu yükselmesiyle taş süslemeler eriyor. Buna taş kanseri deniliyor. İnce Minareli Medrese'deki süslemelerde ve kenar bordürlerinde kanseri görebiliyoruz. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, zeminde betonlaşma ve asfalt. Toprak, suyu aşağıya doğru çekmiyor. Nefes alamayınca su yukarıya yükseliyor. Selçuklular döneminde bu böyle değildi. Su bir şekilde temellere zarar vermeden topraktan süzülüp gidiyordu."

- Tarihi medresedeki süslemeler eridi

Karpuz, sorunun çözülmesi için eserlerin bulunduğu yerlerde zemin etüdü yapılarak, drenaj çalışmasının gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirdi.

Bu konunun çok boyutlu olarak ele alınmasının şart olduğunu vurgulayan Karpuz, suyun uzaklaştırılması ve zemin suyunun kontrol edilmesinin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Karpuz, İnce Minareli Medrese’nin taç kapısında yer alan süslemelerde bitkisel palmet ve rumilerden oluşan bordür ile ayetlerin zarar gördüğünü ifade etti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 1
  • hanifi 8 yıl önce Şikayet Et
    Unutmayalım her şeyin bir sonu (ölümü) vardır.Kanatın sahibi öyle emrediyor.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Devlet Memurları Kanun Teklifi Meclis'ten geçti! 2015 öncesi GSS borçları silindi
CHP'li İBB'nin dağıttığı kumanya 51 öğrenciyi zehirledi! Vali Gül'den açıklama