Osmanlı'nın çılgın projesi: Kızılırmak
164 yıl önce Sultan Abdülmecid döneminde hazırlanan Kızılırmak projesi ülkenin en uzun nehrinin ve çevresinin tarihte ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Günümüzden 164 yıl önce Sultan Abdülmecid Han döneminde hazırlanan, Kızılırmak'ın üzerinde kayık işletilerek ulaşım ve nakliyenin kolay yapılması, barajlar kurularak tarım arazilerinin sulanması, nehrin yakınındaki ormanlardan Osmanlı donanması için kereste temini ve bazı yerlere zeytin ağaçlarının dikilmesi gibi fikirleri içeren Kızılırmak Projesi, ülkenin en uzun nehrinin ve çevresinin tarihte ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Sultan Abdülmecid Han devrinde Maden Müdürü Ahmet Bey tarafından hazırlandığı ve 30 Eylül 1848'de evrak haritası ile birlikte Ticaret Nazırlığı'na iletildiği belirtilen ''Kızılırmak Projesi''nde şehirler, köyler, köprüler, limanlar, dağlar, ormanlar, gemiler, ambarlar, geçitler gösterilerek bilgiler veriliyor.
Raporu hazırlayan Ahmet Bey, Kızılırmak Nehri üzerinde kayık işletilerek ulaşım ve nakliye yapılabileceğini, barajlar, kurularak tarım arazilerinin sulanabileceğini, nehrin yakınındaki ormanlardan Osmanlı donanması için kereste teminini ve nehrin etrafında ağaçlandırma yapılması gerektiğini maddeler halinde sıralıyor.
Ebul Faruk Önal ile Osman Doğan tarafından kaleme alınan ve Çamlıca Basım Yayın tarafından yayınlanan ''Bir Osmanlı Maden Müdürü'nün Kızılırmak Projesi'' adlı kitaba konu olan Kızılırmak Projesi raporu, Kızılırmak ve çevresinin tarihten bu yana ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Kitabın yazarlarından Türk Arşivciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ebul Faruk Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın yaklaşık dörtte üçünü oluşturan suyun insan hayatının en önemli kaynağı olduğunu söyledi.
Osmanlıların üç kıtada, denizlerin yanında nehirde de faaliyetlerde bulunduğunu, tarımdan ticarete, taşımacılıktan donanma inşasına kadar nehirleri en verimli şekilde kullanmaya çalıştıklarını ifade eden Önal, Kızılırmak Projesi raporunun ırmak ve çevresinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdiğini kaydetti.
Osmanlı Devleti'nin daha kurulduğu günden itibaren bulunduğu coğrafyanın imkanlarından en iyi şekilde faydalanma yoluna gittiğini ifade eden Önal, ''Osmanlılar üç kıtada denizlerin yanında Tuna, Nil, Fırat, Dicle, Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh, Seyhan, Ceyhan ve Menderes gibi nehirlerde de faaliyetlerde bulunmuş, tarımdan ticarete, taşımacılıktan donanma inşasına kadar nehirleri en verimli şekilde kullanmaya çalışmıştır'' diye konuştu.
-Proje nasıl hazırlandı?-
Osmanlı sınırları içinde bulunan nehirlerle ilgili birçok fikir ve proje de üretildiğini aktaran Önal, şu bilgileri verdi:
''Kızılırmak Nehri'nin hemen yanında bulunan Kırıkkale ilinin Keskin ilçesine bağlı Gümüşkan madenlerinde müdürlük yapan Ahmed Bey, çıkarılan madeni sahile ulaştırma işinin sıkıntılarını yakinen biliyordu. Bu yüzden daha maden müdürüyken meselenin çözümü konusunda kafa yormuş ve araştırmalarda bulunmuştu. Nitekim Tanzimat Fermanı'nın ilanından dokuz sene sonra da 1848'de çok detaylı ve geniş bilgileri ihtiva eden bir 'Kızılırmak Projesi' hazırlanmıştır. Hazırlanan bu rapor incelendiğinde Kızılırmak ve çevresinin ne kadar önemli olduğu bir defa daha gözler önüne serilmektedir.''
-112x53 santimetre ebadında Kızılırmak Nehri haritası-
Ahmet Bey'in sadece araştırma raporu yazmakla kalmadığını, 112x53 santimetre ebadında Kızılırmak Nehri'nin ve çevresinin büyük bir haritasını da çıkardığını anlatan Önal, şu bilgileri verdi:
''Ahmet bey, birçok zorluklarından dolayı Kızılırmak Nehri'nde bundan önce hiç kayık işletilmediğini, fakat Gürcistan tarafından Çoruh Nehri'nin çok süratli akmasına rağmen, nehre uygun inşa edilen birçok kayığın işlediğini, Kızılırmak'ın ise Çoruh'a göre bir göl olduğunu belirterek, Kızılırmak'ta kayık işletmenin zor olmayacağını ve bu civardan beş on kayıkçı temin edilerek Karadeniz'den Kayseri'ye kadar, Kayseri'den de Sivas'a kadar Kızılırmak'tan istifade edilebileceğini bildirmektedir. Ahmet Bey, Kızılırmak Nehri üzerinde kayık işletilerek ulaşım ve nakliyenin kolay yapılması, barajlar kurularak tarım arazilerinin sulanması, nehrin yakınındaki ormanlardan Osmanlı donanması için kereste temini ve bazı yerlere zeytin ağaçlarının dikilmesi gibi fikirlerini altı maddede sıralamıştır.''
-Projede ''yap-işlet-devret modeli''-
Önal, günümüzdeki yap-işlet-devret modelini uygulamak isteyen Ahmet Bey'in, raporunda bu iş kendisine verildiği taktirde yapılan masrafların buradan elde edilecek gelirlerden karşılanacağını ve ayrıca devlet hazinesine belli bir miktar ödeme yapmayı taahhüt ettiğini bildirdi.
30 Eylül 1848'de Kızılırmak Nehri'nde kayık işletmek isteyen Ahmet Bey'in bu konudaki talebinin evrak ve haritası ile birlikte Ticaret Nazırı Süleyman Paşa'ya iletildiğini anlatan Önal, ''Paşa da meseleyi görüşülmesi için ilgili makamlara iletmiştir. Osmanlı arşivlerinde Kızılırmak üzerinde köprü inşa ve tamiri, nehrin suyunun temizlenmesi, kayık işletilmesi gibi meseleler ile alakalı çok sayıda vesika bulunmaktadır. Sultan Abdülmecid Han devrinden sonra özellikle İkinci Abdülhamid Han devrinde Kızılırmak Nehri'nde kayık işletmeciliği yapılmış ve ayrıca bu nehir hakkında geniş raporlar dahi hazırlanmıştır'' ifadelerini kullandı.
-
AliYAYLAOĞLU 12 yıl önce Şikayet EtKayık Olmaz. Kızılırmak'ta, bundan 60-70 yıl öncesine kadar habere konu benzer bir ulaştırma işi yapılıyormuş. O da tomruk taşımacılığı.Tomruklar su üzerinde yanyana birleştirilip sıkıca bağlanarak sal haline getirilir,salcı hem üzerinde oturur,eşyasını koyar,hem salı kullanır. Kayık ise sadece karşıdan karşıya geçmek için kullanılırdı.Ancak haberde vurgulanan Karadeniz'den Kayseri'ye kadar, Kayseri'den de Sivas'a kadar öngörüsü mümkün değildir.Çünkü akıntıya karşı kürek çekilemez.Kayseri'den Karadeniz'e olur, ama Karadeniz'den Kayseri'ye olmaz dı. Tabi şimdiki gibi motorlu kayıklar o zaman olmadığı için. Ancak şimdi taşıma düşünülse bile hiç mümkün değil, çünkü Kızılırmak boydan boya barajlarla doluyor.Beğen
-
muttalip topal 12 yıl önce Şikayet Etçokgöz köprüsü. Resimdeki köprü tarihin tozlu sayfalarına gömülmüştür 600 yıllık köprü yamula barajının suları altında kalmıştırBeğen Toplam 1 beğeni
-
abdullah sadri 12 yıl önce Şikayet Etgap ve içanadolu. valla türkiye gap yaptıgı yatırımın yarısını iç anadolu bölgesinde yıllarca boşa akan kızılırmak ve yeşilırmak yapsa idi şuan içanadolu avrupanın en büyük cazibe merkezi olcaktı devletin eşit olmayan yatırımları işte bi bölgeye ayrıcalık yapılarak yatırım yapılması bence gap gibi iç anadoluya özel bir proje yapılmalı ve iç anadolu kalkındırılmalıBeğen Toplam 4 beğeni
-
mevhibe inal 12 yıl önce Şikayet EtAkıllı Projeler... Çılgın sıfatı, kimin buluşu ise, hiç Osmanlının ağırlığına, zarafetine, olgunluğuna ve inceliğine uygun bir benzetme olmuyor. Çılgın kelimesinin manasını değiştırip, başka anlamlar yüklüyorsunuz.Beğen Toplam 6 beğeni