Türk girişimcilerden veri gizliliği inovasyonu

Dijital çağın en büyük sorunlarından biri olan veri gizliliği üzerine çalışmalar yapan Syntonym, anonimleştirdiği verileri şirketlerin kullanımına sunarak veri mahremiyeti sorunlarına çözüm getirmeyi hedefliyor.

Syntonym Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Batuhan Özcan, İTÜ Çekirdek girişimi olan Syntonym'un kuruluşu, çalışmaları ve hedefleriyle ilgili, Turkcell'deki teknik ürün yöneticiliği tecrübesinin ardından yüksek lisansını Londra Imperial College'da veri bilimi ve yapay zeka üzerine tamamladığını, okul biter bitmez Londra'daki iş tekliflerini kabul etmeyip Türkiye'ye döndüğünü, ortağı Emre Çavunt'a iş fikrini açtığını, böylece Syntonym'in kurulduğunu anlattı. 

Özcan, "Robotlardan dronelere ve otonom araçlara kadar bütün yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesindeki en önemli bileşen olan görsel verilerin veri regülasyonları ile insanların mahremiyetine zarar vermeden toplanıp işlenebilmesi için verilerin yapısal ve işlevsel kayba uğramadan anonim hale getirilmesine olan ihtiyaçtan ötürü girişimimizi kurduk." dedi. 

YAPAY ZEKA EĞİTİM VERİSİ OLARAK KULLANILABİLECEK

Syntonym'in, 2 kurucu ortak dahil 7 kişilik, dünya çapında ürün geliştirme potansiyeline sahip yetkin bir çekirdek ekipten oluştuğunu ifade eden Özcan, "Geleneksel veri anonimizasyon yöntemi olan blurlemeye göre Syntonym hale gelen görsel verilerde yapısal ve işlevsel kayıplar yaşanmaz. Yapısal kayıp olmadığı için bu görsel verileri yapay zeka eğitim verisi olarak kullanabilir, aynı zamanda işlev kaybı olmadığı için de regülasyonlara uygun bir şekilde üzerinde analitik işlemler yapabilirsiniz." diye konuştu.

AKILLI ŞEHİRLER VERİ GİZLİLİĞİYLE İNŞA EDİLECEK

Batuhan Özcan, akıllı şehir projelerine değinirken, hayata geçirilmeye çalışılan akıllı şehir konseptlerinin temel olarak; şehir içerisindeki kamera ve sensörler gibi yapılardan toplanan verilerin işlenmesi ve analizlerin yapılarak daha yaşanılabilir bir şehir düzeninin oluşturulması üzerine kurulduğunu söyledi. 

Özcan, devamla şunları kaydetti: 

"Hal böyle olunca bu şehirler, hem bizzat verinin kendisine hem de analizlerin gerçekleştirileceği, yapay zekalı sistemlerin geliştirilmesine ihtiyaç duymaktadır. Nitekim günümüzde gizlilik hususu ve kişisel verilerin işlenmesi Avrupa'da GDPR ve Türkiye'de Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) gibi yeni düzenlemeler ile daha sıkı şekil ve şartlara bağlanmış ve veri işleyen organizasyonlar için de birtakım sorumlulukları beraberinde getirmiştir. Veriye artan bu genel ihtiyacın yanında, akıllı şehirlerde yaşayacak kentlilerin gizlilik ve kişisel verilerinin korunması ihtiyacı da bu düzenlemelerle birlikte epey önemli bir hal almıştır. Syntonym de tam bu noktada geliştirdiği 'sentetik veri setleri' çözümü ile her iki ihtiyacı bir arada karşılamakta ve daha gelişmiş akıllı şehirlerin mahremiyet odaklı bir yaklaşımla kurulmasına olanak sağlamaktadır. Kişisel veri sahibi ve veri işleyen her iki taraf için de kazan-kazan ilişkisi yaratan bu yöntem ile hem regülasyonlar nedeniyle engellerle karşılaşan teknolojik gelişmelerin önü açılmakta hem de bireylerin gizlilik hakları korunabilmektedir."

VERİLER ANONİMLEŞMELİ

Syntonym Kurucusu ve CEO'su Özcan, akıllı şehirler kapsamında otonom arabalar, güvenlik kameraları, akıllı ev ve ofislere katkı sunduklarını bildirdi.

Otonom arabaların; üretim ve geliştirmeleri devam eden, araç içi ve araç dışı olmak üzere ortalama 6'dan fazla kameraya sahip, insana ihtiyaç duymadan sürüş kabiliyetine haiz yazılımlarla donatılmış arabalar olduğunu belirten Özcan, bu arabaların sürüş esnasında bünyesindeki kameralar ile hem çevresini hem de içerisini sürekli olarak gözlemlediğini, buradan toplanan veriler ile arabanın yolda güvenli bir şekilde seyretmesinin sağlandığını kaydetti.

Özcan, "Esasen sürüş esnasında bu kameralar ile kamusal alanlardan toplanacak veriler kişisel veriler içerebilmekte ve bu haliyle kişilerin gizlilik haklarına ve sair düzenlemelere aykırılıklar teşkil edebilmektedir. Otonom araçların kamera kayıtlarına erişim halinde yapılabilecekler de göz önünde bulundurulduğunda potansiyel kişisel veri ihlal ve aykırılıklara yer vermemek için verilerin anonim hale getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu durum 'gözetimli dünya' olarak tabir ettiğimiz senaryo ile birçok gizlilik ihlalini beraberinde getirebilecektir. Bu senaryoların önüne geçilebilmesi adına Syntonym ve geliştirdiğimiz çözümler uygulama alanı bulabilecektir." şeklinde konuştu. 

Bugüne kadar TürkTelekom Pilot, Albaraka Garaj, KOSGEB Ar-Ge İnovasyon, Amazon AWS Bulut hizmetleri desteği aldıklarını bildiren Özcan, "İTÜ Çekirdek'e girdiğimiz ilk andan itibaren iş modelimizi netleştirmemizde ve potansiyel müşteriyi daha iyi anlamamızda İTÜ Çekirdek'in büyük destekleri oldu. Bunun dışında mentor görüşmeleri ve demo day'lerde iş fikrimizi geniş yatırımcı ağına anlatma fırsatı bulduk." dedi.

Özcan, Syntonym ekibi olarak yerelde İTÜ Çekirdek bünyesinde gerçekleştirilen Big Bang etkinliğinde yılın en çok ödül ve yatırım alan girişimi olduklarını, Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması'nda ikincilik ödülü kazandıklarını, globalde ise Samsung tarafından oluşturulan Samsung Next ekosistemine dahil edilirken, Nvidia tarafından düzenlenen Inception programına seçildiklerini anlattı.

AMACIMIZ VERİ EŞİTSİZLİĞİNİ ORTADAN KALDIRMAK

Batuhan Özcan, hedeflerine ilişkin de şunları kaydetti: 

"Syntonym olarak uzun vadeli hedeflerimiz arasında globalde markasal anlamda prestijli bir yer edinmek ve mahremiyet gibi bir bilincin yayılmasına yardımcı olmak yer alıyor. Teknolojinin gelişimi ve inovasyon için sentetik verilerin de etkili bir kullanılabilir alanını olduğunu göstermek de temel hedeflerimiz arasında.

Diğer taraftan, günümüzde sıklıkla duymaya başladığımız ve gelecekte daha fazla karşılaşacağımız veri eşitsizliğine karşı veri adaletini sağlama inancındayız. Geliştirdiğimiz yazılımlar sayesinde veri gerektiren yapay zeka teknolojilerinde verinin herkes için eşit paylaşılmasını sağlayarak eşitsizliklerin giderilmesini, yapay zekanın herkes için erişilebilir olmasını ve eşitsizliklerin önüne geçilmesini sağlamayı istiyoruz."