Telefonda bunu yapanlar dikkat: Hayatımızın büyük bir bölümünü etkiliyor!

Bilim insanları "felaket kaydırması"nın (doomscrolling) beynimiz için kötü olduğunu ispatlayan kanıtlar buldu. İşte o detaylar...

Telefonda bunu yapanlar dikkat: Hayatımızın büyük bir bölümünü etkiliyor!
Telefonda bunu yapanlar dikkat: Hayatımızın büyük bir bölümünü etkiliyor!
GİRİŞ 01.08.2024 09:10 GÜNCELLEME 01.08.2024 09:10

Journal of Computers in Human Behavior Reports'da yayımlanan yeni çalışmada bir grup araştırmacı, ABD ve İran'dan 800'den fazla üniversite öğrencisiyle yaptıkları anketler sonucunda, "felaket kaydırması"yla varoluşsal kaygı, umutsuzluk, güvensizlik ve başkalarından şüphe duyma duyguları arasında bağlantı olduğunu tespit etti.

Çalışmanın başyazarı, Flinders Üniversitesi araştırmacısı Reza Shabahang'a göre, olumsuz haberlere sürekli maruz kalmak "dolaylı travma kaynağına" dönüşerek izleyicilerin ve okuyucuların ikinci elden travma yaşıyormuş gibi hissetmesine yol açabilir.

Shabahang, The Guardian'a yaptığı açıklamada, "İnternette sürekli olumsuz haber ve bilgilere maruz kaldığımızda, bu durum kendi ölümlülüğümüz ve kendi hayatlarımız üzerindeki kontrolümüz söz konusu olduğunda inançlarımızı tehdit edebilir" dedi.

İNSANLARA YALNIZ OLDUKLARINI HİSSETTİRİYOR

Araştırma ekibine göre bu maruz kalış, "hayatın kırılgan ve sınırlı olduğu, insanların temelde yalnız olduğu ve bireylerin hayatları üzerinde tam kontrole sahip olmadığı" hislerine yol açabilir.

Araştırmaları sonucunda ekip, olumsuz haberlere sürekli maruz kalmanın nihayetinde "dünyanın adaleti ve iyiliğine ilişkin temel varsayımlara" meydan okuduğunu tespit etti. Bununla birlikte çalışma örneklemi araştırmacılara erişilebilirlik ve uygunluklarına göre seçildiğinden ekip, örneklem büyüklüğünün felaket kaydırmasının etkileri hakkında sonuca varmak için yeterince "uygun" olmadığı uyarısında bulunuyor.

Felaket kaydırması genellikle kişilerin sosyal medyada olumsuz ya da iç karartıcı içerikleri aşırı süreler boyunca tüketmesiyle ortaya çıkıyor. Psikolog Dr. Susan Albers, Cleveland Clinic'e yaptığı açıklamada bunun ruh sağlığı sorunlarını, uykusuzluğu ve gerçeklik algısını daha da kötüleştirebileceğini söyledi.

Dr. Albers, "Bunalmış hissettiğimizde, genellikle nasıl hissettiğimizi doğrulayabilecek bilgiler ararız" dedi.

Felaket kaydırması da aynı zihniyetle çalışır: Kötü hissediyorsanız, olumsuz haberleri okumak sadece nasıl hissettiğinizi teyit eder. Çoğu zaman bunu yaptığınızın farkında bile olmayabilirsiniz. Ama alışkanlık haline gelir: Boş bir anınız olduğunda, telefonunuzu elinize alır ve gerçekten farkında bile olmadan kaydırmaya başlarsınız.

Dr. Albers sözlerine şöyle devam etti:

Burnunuzu telefona gömmek aslında kopukluk ve yalnızlık hislerini daha da kötüleştirebilir.

Haberler kötü olsun ya da olmasın, herhangi bir medya ya da sosyal medya sitesinde çok fazla zaman geçirmek depresyon duygularıyla ilişkilendiriliyor.

Psikolog, felaket kaydırmasının olumsuz etkilerinden kaçınmak için kişilere haber ve sosyal medya tüketimleri hakkında daha bilinçli olmalarını tavsiye etti. Sosyal medyaya ara vermekten şimdiki zamana odaklanmaya kadar, olumsuzluklara karşı sağlıklı bir duygusal mesafeyi korumak uzun vadede insanlara yardımcı olabilir.

KAYNAK: INDEPENDENT | HABER7
Ekrem Öztürk Haber7.com - Teknoloji Editörü
Haber 7 - Ekrem Öztürk

Editör Hakkında

1995 yılında doğdu, İstanbul'da yaşıyor. Gelişim Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümünden 2021 yılında mezun oldu. 6 yıldır metin yazarlığı yapmakta ve bu süreçte kendisinin bilim kurgu, kişisel gelişim alanlarında yazdığı üç kitabı bulunmaktadır. Belirli zamanlarda toplumu ilgilendiren güncel konuları özgün bir bakış açısıyla ele aldığı makaleler yazmaktadır. Meslek hayatına ise Haber7.com'da "Teknoloji Editörü" olarak devam etmektedir. Ayrıca günümüz insan ilişkilerinde saygının ve empatinin çok büyük bir güç olduğuna inanmaktadır.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Son dakika: Yetkisiz çakar ve silah kullananlara kötü haber! Resmen yasalaştı
Milli Görüş camiasından Saadet'teki krize ağır yorum... Resmen 'bölünme' dediler