Türkler, Çin'de 'Saray'dan Kız Karçıracak'

Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü, Mozart'ın dünyaca ünlü eseri Saraydan Kız Kaçırma'yı sahnelemek için Çin'in başkenti Pekin'e geldi.

Türkler, Çin'de 'Saray'dan Kız Karçıracak'
Türkler, Çin'de 'Saray'dan Kız Karçıracak'
GİRİŞ 29.04.2013 16:00 GÜNCELLEME 29.04.2013 16:00

2013 Çin'de Türk Kültür Yılı kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri olan Saraydan Kız Kaçırma, Çin'de ilk kez sahnelenecek. Başkent Pekin'deki Ulusal Sahne Sanatları Merkezi'nde 1 ve 2 Mayıs'ta sahneye konacak eser için bugün bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Türkiye Pekin Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Bengü Yiğitgüden, Kültür ve Tanıtma Müşaviri İlknur Yiğit, Çin Kültür Bakanlığı Dışilişkiler Başkan Yardımcısı Sun Jianhua ve Ulusal Sahne Sanatları Merkezi Başkan Yardımcısı Yang Jingmao katıldı.

Toplantıda konuşan Rejisör Yekta Kara, "Bugünlerde dünyanın barışa çok ihtiyacı var. Bunun yolu kültür ve sanattan geçer" dedi.

Mozart'ın eserini Çinli izleyicilere ilk kez ulaştıran ekip olmaktan gurur duyduklarını söyleyen Kara, 231 yıldır farklı ülkelerde sahnelenen bu ölümsüz eserin, bugün bile insanlığa çok önemli barış ve hoşgörü mesajları verdiğini şöyle ifade etti: "Pekin'de, ilk defa Mozart'ın Saraydan Kız Kaçırma eseri sahneleniyor ve bunu Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü sanatçıları ve çalışanları Pekin'e gelerek gerçekleştiriyor. Bu, büyük bir onur."

Kara ayrıca, "Batı'da unutmayalım, 2. Viyana kuşatması olmuş, özellikle Avusturya'da ve genelde Batı ülkelerinde Osmanlı'ya karşı müthiş bir korku var, hem önyargı var hem husumet var. Mozart bunu yıkmış bir insandır. Çünkü Mozart bir sanatçı, insana bakış açısı çok farklı ve gerçek bir hümanist" diye konuştu.

Mozart'ın eserlerinde seyircisine, dinleyicisine bunu en güzel şekilde sunduğunu anlatan Kara, şunları söyledi: "Mozart, Saraydan Kız Kaçırma'da, Türk'ün erdemini, Osmanlı'nın erdemini gündeme getirmiştir. O dönemde, Selim Paşa inanılmaz, bütün oyunun en olumlu karakteri. Herkes yalan söylüyor, birbirini kandırıyor, birbirine ihanet ediyor, sırtlarından bıçaklıyor bir anlamda, yani Selim Paşa'nın gösterdiği iyi niyete olumsuz yanıt veriyorlar. Ama oyunun sonunda herşeye rağmen, Selim Paşa hepsini bağışlıyor, hepsini hoşgörüyor. Bu, müthiş bir erdem. Düşünün size en büyük kötülükleri yapmış olan bir kişinin oğlu, onun nişanlısı, onun yardımcıları sizin mekanınızda, sizi aldatmışlar, size ihanet etmişler. Gizli kapaklı yöntemlerle o saraydan kaçmaya çabalıyorlar ve yakalanıyorlar. Ama Selim Paşa ceza vermiyor, bunların hepsini bağışlıyor. Ve şunu söylüyorlar, 'Güzellikle yanımızda tutamadıklarımızı bırakalım gitsinler, daha iyi' diyor."

Aradan 231 yıl geçtiğini anlatan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün bile insanlar kolaylıkla bu cümleyi kuramıyorlar. Yani herkes birbirine yaptırım uyguluyor, göze göz, dişe diş, öc almaya çalışıyorlar. Bu, insanlığın olumlu özellikleri ile bağdaşmayan bir durum. Mozart, 2,5 asır önce bunu hayal etmiş, kaleme dökmüş olması muazzam birşey. Hoşgörüye her zaman çok ihtiyacımız var. Doğu ve Batı kültürleri arasında çok önyargı var. Çok anlaşmazlıklar var. Farklı din, farklı dil, farklı ırk, farklı kültür. Aslında bunlar yaşamı güzelleştiren farklılıklar. Dünyada barışı sağlamak için karşılıklı birbirimizi anlamak için çabaya ihtiyacımız var, hoşgörüye ve önyargılardan arınmaya ihtiyacımız var."

KAYNAK: İHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
GENAR Araştırma'dan son seçim anketi! Hangi parti önde
Facia böyle gelmiş: Marmara Adası'ndaki heyelan kamerada!