Şarkıcı Çelik: Eskiden ete tapardım

İlker Gezici'in röportajı

Dört yıllık aranın ardından; 'Kalp Gözü' adlı 13'üncü albümünü çıkaran Çelik, "25 yıllık müzikal hayatımda, kendimi yeni başlamış gibi hissediyorum" diyor. Değiştiğini ve olgunlaştığını belirten şarkıcıyla; müziğini, özel hayatını ve altı yaşındaki oğlu Ata'yla ilişkisini konuştuk...

* 2007'de çıkardığınız 'Kod Adı Aşk' adlı albümden sonra neden dört yıl beklediniz?
Aslında ara vermedim; aynı hızda üretmeye devam ettim. O, ara gibi düşünülen dönemde; bitmiş iki albümüm ve 150 şarkım var. Sadece bu süreçte, daha çok kendime döndüm.

* Kendinizle yüzleştiğinizde neler gördünüz?
Aşk ilişkilerinde başarılı olmadığımı gördüm ve kendimi herkesin yerine koymaya çalıştım. Örneğin; benim içimde bir kadın var. Ben bu kadını 'Kibritçi Kız' şarkısıyla ortaya çıkardım. Herkes bu şarkıdaki gibi sevmek ve sevilmek ister. Kendini; karşındaki kadının yerine koymazsan ve içindeki kadını keşfetmezsen, başarısız olmaya devam edersin. Hayatıma giren kadınlarla empati kuramadığımı fark ettim.

* Empati kurabilseydiniz her şey daha farklı mı olurdu?
Kesinlikle! Aşk yaşayamamak, benim üretimimi de etkiliyor. İlişkilerim, sürekli "Ben haklıyım" noktasında devriliyordu. Arkamda kırık kalpler ordusu var. Bunun için gerçekten üzgünüm ama geçmişi geri alamıyorum.

DİKTATÖR RUHLUYDUM

* Neden arkanızda bu kadar çok kırık kalp bıraktınız?
Aşk ilişkisinde yeteri kadar verici olamadığımı düşünüyorum. Diktatör ruhlu ve baskın olduğumu, hep kendi dediğimin olması için çabaladığımı gördüm! Buna tasavvufta nefs, psikolojide ego denir. Müzik yapmaya başladığım 20'li yaşlarda beni tanımayan yoktu. Her şarkın biliniyorsa ve inanılmaz para kazanıyorsan; kızlarla da çok rahat iletişim kurabiliyorsun. Bu da adamı şımartır. Ben de böyle bir şımarıklık yaşadığımı düşünüyorum.

* O kadınların; şöhretiniz ve paranız yüzünden sizinle ilgilendiğini hiç düşündünüz mü?
Bunu söyleyerek birlikte olduğum kadınları zan altında bırakmak istemem! Ama ben böyle bir şımarıklık yaşadım. İyi ki de yaşamışım. Çünkü o şımarıklığı şimdi reddedebilme fırsatım var!

İNTERNETTEN YAZIŞIYORUZ

* Şarkıları yazarken yaşadıklarınızdan mı ilham alıyorsunuz?
Evet, yaşadığım her şeyi şarkı yaptım. Hatta geçmişte yazdığım şarkıların gerçekleştiğini gördüm. Bu da beni korkuttu.

* Neden korkuttu?
Örneğin; ben evliliğimi düşünerek 'Güle Güle' diye bir şarkı yazdım, boşandık. 'Hercai'yi yazdım; kendi evliliğim aynı 'Hercai' gibi oldu. Hatta 'Hercai'nin klibinde oynayan Tuba (Altıntop), eşi Rafet el Roman'la aynısını yaşadı ve ayrıldı. 'Mesaj' diye bir şarkım vardı. O sıralarda; Kadir İnanır'la problem yaşadım, şarkıyı çıkartamadım.

* Hayatınızda biri var mı?
Platonik olarak internetten yazıştığım, hoşlandığım bir kadın var. Naif bir ilişkimiz var; onu özlüyorum.

* Buket Saygı ile olan evliliğinizden dolayı hiç pişmanlık yaşadınız mı?
Hayır! Sonuçta ben Buket'le evleneceğim diye yola çıkmadım ki... Güzel bir ilişkimiz vardı; evlendik ama yürütemedik. İyi ki babayım, iyi ki oğlum var ve iyi ki bu Buket'le oldu! Hayatım boyunca bana en fazla değer veren kişi Buket'tir. O hayatımın kadını. Çok da ilgili bir anne.

KENAN İMİRZALIOĞLU GİBİ OLMAK İSTERİM

* İmajınız neden sürekli aynı?
Ben Sibel Can değilim ki; her albümde imaj değiştireyim! Bunu tuhaf karşıladığım için söylemiyorum, onun için imaj değiştirmek çok kolay! Saçını boyar, kurtarır. Ben o anlamda kadın olmayı çok isterdim... İstedikleri gibi vücutlarıyla oynayabiliyorlar, vücutlarını bir enstrüman gibi kullanıyorlar. Biz de öyle bir imkan yok! En fazla saçını kestirirsin. Ben istemez miyim; Kenan İmirzalıoğlu gibi vücudum olsun, paralayayım herkesi! Ama biz de malzeme bu! Bundan başka bir şey olmaz.

DÜNYA ATA'NIN ETRAFINDA

* 6 yaşındaki oğlunuz Ata ile nasıl bir iletişiminiz var?
Oğlumla aramız gerçekten çok iyi. İki gündür özellikle çok mutluyum. Çünkü bir ara okulda yemek yemeyi kabul etmiyordu ama şimdilerde tekrar yemeye başladı. Benim için dünya, Ata'nın etrafında dönüyor. O doğduktan sonra, hayata bakışım değişti. Annesiyle birlikte sevgi eksikliği yaşamamasına büyük bir özen gösteriyoruz.

HİT OLACAK PARÇAYI ANLARIM

* 'Kalp Gözü' nasıl bir albüm?
Albümde; sözü, müziği ve düzenlemesi bana ait dört şarkı var. Bu ara gibi görünen dönemde; kendi kişiliğimden, bulunduğum noktadan sıkıldığımı fark ettim. Kelebek Ödülleri'nden Kral Müzik Ödülleri'ne kadar bir sürü ödül aldım. Bilinen, sevilen birisiyim. Bu yüzden artık sadece hit şarkı yapacağım.

* Hit olacak şarkıyı anlıyor musunuz?
'Hercai'nin olduğu 'Benimle Kal' albümü 650 bin sattı. Altı ay sonra 'Yaman Sevda'yı çıkardım, o da 1 milyon sattı. Altı ay arayla böyle bir sayıya ulaşan başka bir şarkıcı yok! 'Hercai', 'Meyhaneci', 'Kızımız Olacaktı', 'Sen Yoluna Ben Yoluma' gibi hit olmuş şarkılar yaptım. Ayıptır söylemesi; 'hit'in ne olduğunu iyi bilirim. Bu albümdeki 'Kibritçi Kız' da çok ciddi bir hittir. Eskiden ete tapan bir adamdım. Şimdi tek fark var; daha dingin bir hayat süren, çocuğu olan bir adamım. O yüzden artık ete değil, ruha şarkı yapıyorum.

* 2007'de çıkardığınız 'Kod Adı Aşk' adlı albümden sonra neden dört yıl beklediniz?
Aslında ara vermedim; aynı hızda üretmeye devam ettim. O, ara gibi düşünülen dönemde; bitmiş iki albümüm ve 150 şarkım var. Sadece bu süreçte, daha çok kendime döndüm.

* Kendinizle yüzleştiğinizde neler gördünüz?
Aşk ilişkilerinde başarılı olmadığımı gördüm ve kendimi herkesin yerine koymaya çalıştım. Örneğin; benim içimde bir kadın var. Ben bu kadını 'Kibritçi Kız' şarkısıyla ortaya çıkardım. Herkes bu şarkıdaki gibi sevmek ve sevilmek ister. Kendini; karşındaki kadının yerine koymazsan ve içindeki kadını keşfetmezsen, başarısız olmaya devam edersin. Hayatıma giren kadınlarla empati kuramadığımı fark ettim.

* Empati kurabilseydiniz her şey daha farklı mı olurdu?
Kesinlikle! Aşk yaşayamamak, benim üretimimi de etkiliyor. İlişkilerim, sürekli "Ben haklıyım" noktasında devriliyordu. Arkamda kırık kalpler ordusu var. Bunun için gerçekten üzgünüm ama geçmişi geri alamıyorum.

DİKTATÖR RUHLUYDUM

* Neden arkanızda bu kadar çok kırık kalp bıraktınız?
Aşk ilişkisinde yeteri kadar verici olamadığımı düşünüyorum. Diktatör ruhlu ve baskın olduğumu, hep kendi dediğimin olması için çabaladığımı gördüm! Buna tasavvufta nefs, psikolojide ego denir. Müzik yapmaya başladığım 20'li yaşlarda beni tanımayan yoktu. Her şarkın biliniyorsa ve inanılmaz para kazanıyorsan; kızlarla da çok rahat iletişim kurabiliyorsun. Bu da adamı şımartır. Ben de böyle bir şımarıklık yaşadığımı düşünüyorum.

* O kadınların; şöhretiniz ve paranız yüzünden sizinle ilgilendiğini hiç düşündünüz mü?
Bunu söyleyerek birlikte olduğum kadınları zan altında bırakmak istemem! Ama ben böyle bir şımarıklık yaşadım. İyi ki de yaşamışım. Çünkü o şımarıklığı şimdi reddedebilme fırsatım var!

Sabah - Günaydın