Engelliler filografi sanatıyla yaşama tutunuyor
LEYLA BALA - Van'da geçen yıl açılan Engelsiz Yaşam Akademisi'nde eğitim gören zihinsel ve bedensel engelliler burada yaptıkları filografi çalışmaları ile yaşama tutunuyor.
İpekyolu Belediyesince geçen yıl açılan akademide 5-50 yaş aralığındaki 518 kişi çeşitli etkinlik ve kurslara katılıyor. Fitness odası, bilgisayar sınıfı, güzellik merkezi, hobi odası, tiyatro salonu, park ve bahçede düzenlenen etkinliklere katılan öğrenciler, resim, müzik, ahşap boyama ve filografi kurslarında haftada 5 gün eğitim imkanı buluyor.
Akademideki atölyede düzenlenen filografi kursuna katılan 18 zihinsel ve bedensel engelli, yaptıkları çalışmalarla el ve parmak becerileri ile göz koordinasyonlarını geliştiriyor.
Engellilere rahat bir yaşam sunmak, eğlenceli vakit geçirmelerini sağlamak ve bunu yaparken de sanatla tanışmalarını amaçlayan akademi, vatandaşların da takdirini topluyor.
- "Çocuklar kendilerini daha iyi hissediyor"
Engelsiz Yaşam Akademisi Müdürü Ömer Durmiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, unutulmaya yüz tutmuş filografi sanatını engellilerle buluşturmak için yaklaşık 2 ay önce kurs açtıklarını söyledi.
Engellilerin bu kursa yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Durmiş, şöyle konuştu:
"Filografi, ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasından teller geçirilerek belli örgü teknikleri kullanılarak çeşitli desenler meydan getirilmesi sanatıdır. Biz öğrencilere hazır görseller sunuyoruz. Bu görsellerin hatları belirginleştirilerek tel iplerle çalışmaya renk veriliyor. İki hafta gibi bir sürede tablo tamamlanıyor. Öğrenciler filografi sanatı ile ince motor becerilerini ciddi oranda geliştiriyor, el ve göz koordinasyonlarını arttırıyor. Bu sanatla kendilerini daha iyi hissediyorlar."
Durmiş, akademiye verdiği destekten dolayı İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Cemil Öztürk'e teşekkür etti.
Merkezde görevli filografi eğitmeni Cumali Özer ise öğrencilerin ilk başta bu sanatı yaparken zorlandıklarını "ip ve çividen sanat olur mu?" diye sorduklarını anlattı.
Öğrencilerin ortaya çıkan çalışmaları gördükçe fikirlerinin de değiştiğini vurgulayan Özer, "Zamanla kendi yaptıkları tabloları çalışmaları gördükçe beğenmeye ve ilgi duymaya başladılar. Sanatla uğraştıkça da sosyalleşmeye başladılar." dedi.
Kursiyerlerden Hacı Yıldırım da "Kısa sürede ortaya güzel eserler çıkardık. Güzel şeyler yaptıkça filografi sanatını da çok sevmeye başladık." diye konuştu.
YORUMLAR