Kan vermek orucu bozar mı: Diyanet - Ramazan Ayı'nda oruçluyken kan vermenin fetvası...

Af dileme, bağışlanma ve kurtuluşa erme ayı olarak nitelendirilen mübarek Ramazan ayının gelmesinin akabinde, Allah'ın huzurunda oruç ibadetini yerine getirecek Müslümanlar orucu bozan ve bozmayan durumların neler olduğu konusunda araştırmalarını hız kesmeden başlattı. Bu bağlamda müminlerin en fazla merak duyarak ayrıntılı ve net bilgiye erişmek üzere sorgulamalarını yürüttükleri sorulardan bir tanesi de, ''Kan vermek orucu bozar mı?'' oldu. Tüm bu gelişmelerin üzerine kan vermenin orucu bozup bozmayacağı hususuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından resmi bir açıklama gerçekleştirildi. Peki, oruç ibadetini doğru ve eksiksiz bir biçimde gerçekleştirmek isteyen Müslümanların akıllarını kurcalayan bir konu olan, oruçluyken kan vermenin hükmü nedir? İşte, Diyanet İşleri Başkanlığı oruçluyken kan vermenin detaylı fetvası...

KAN VERMEK ORUCU BOZAR MI? DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI AÇIKLAMASI...

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kan vermenin orucu bozup bozmayacağı hakkında gerçekleştirdiği açıklamalar doğrultusunda; Ramazan ayında oruçluyken kan vermek orucu bozmamaktadır. Lakin, vücuda kan almak; gıda alma ve beslenme kapsamına girmesinden ötürü orucu bozmakta ve kazası gerekmektedir.

Kan aldırmak, vermek oruca hiçbir şekilde zarar vermemektedir. Hatta Peygamber efendimiz ihramlı iken ve oruçlu bulunduğu sırada kan aldırmıştır. (Buharî, "Tıb", 11, "Sayd", 11, "Savm", 22).

Bununla birlikte Peygamber efendimiz: "Üç şey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak" (Tirmizi, "Savm", 24) buyurmuştur.

RAMAZAN AYININ FAZİLETLERİ NELERDİR?

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi] (Ama orucu kazaya bırakmayı mubah kılan dînî bir mazeret varsa, o zaman ramazan orucunu kazaya bırakmak günah olmaz.)

Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.)