Sakal-ı Şerifler’in İslam’da yeri var mı?
Her Ramazan ayında olduğu gibi yine gündeme Hz. Muhammed’e ait olduğu iddia edilen ’Sakal-ı Şerif’ler oturdu. Günün tartışma konusu: ’Sakal-ı Şerifler’e gösterilen saygı ve yapılan ritüellerin İslam’da yeri var mı?

GİRİŞ 26.09.2007 09:46
GÜNCELLEME 26.09.2007 09:46
Her Ramazan ayında olduğu gibi yine gündeme Hz. Muhammed’e ait olduğu iddia edilen ’Sakal-ı Şerif’ler oturdu. Tartışma konusu ise benzer: ’Sakal-ı Şerifler’e gösterilen saygı ve yapılan ritüellerin İslam’da yeri var mı? Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre sadece Türkiye sınırları içinde 1818 adet ’Sakal-ı Şerif’var. Bu alanda İstanbul 422 Sakal-ı Şerif’le ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada 153 Sakal-ı Şerif’le Bursa ve üçüncü sırada ise 98 Sakal-ı Şerif’le İzmir bulunuyor. Özellikle kimi yerlerde Sakal-ı Şerif’in içinde bulunduğu şişelerin öpülmesi, hem İslami açıdan hem de sağlık açısından tartışma yaratıyor.

Biz de İlahiyat hocalarına sorduk: “Sakal-ı Şerif’ler ne kadar gerçek? Gösterilen bu ilgi ve kutsiyetin İslam’da yeri var mı? İşte yanıtlar...
Semboliktir ama kutsiyet atfedilemez
* Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Saim Yeprem: Sakal-ı Şerifler’in tarihi gerçekliği konusunda elimizde kesin bilgiler yok. Gerek Sakal-ı Şerif’ler gerekse Hırka-i Şerif Hz. Muhammed’e mi ait yoksa değil mi bilmiyoruz. 1517 yılından sonra halifeliğin Osmanlı’ya geçmesiyle bazı kutsal emanetler İstanbul’a getirtildi. Burada hassas olan nokta şu. Sakal-ı Şerifler’in gerçekten Hz. Muhammed’e ait olup olmadığını bir kenara bırakalım. Toplum bu Sakal-ı Şerifler’i Hz. Muhammed’in bir hatırası olarak görüyor. Eğer böyle ise bunda bir sakınca yok. Ama bu tür emanetlere kutsiyet atfediliyorsa, bir tapınma aracı haline getiriliyorsa o zaman sorun vardır.
Kabul etmemek için kanıt bulunmuyor
* M. Üni. İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ramazan Ayvallı: Sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde Sakal-ı Şerifler belli dönemlerde halka açılır. Örneğin Pakistan ve Afganistan’da sadece mevlit kandillerinde Sakal-* Şerifler açılır. Asırlardır Türkiye’deki camilerde de Hz. Peygamber’in bir hatırası olarak bu Sakal-ı Şerif’ler saklanmış. Peygamberimiz tıraş olurken bazı sahabiler hatıra kalması nedeniyle Sakal-ı Şerifler’i saklamış. Gerçek kabul etmemek için elimizde bir neden yok.
İslam’ın özüyle bağdaşmıyor
* Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakkı Önkal: Sakal-ı Şerifler’in Hz. Muhammed’den intikal edip etmediği bir tartışma konusu. Hz.Muhammed’e saygı, onun hatırasına da saygıyı gerektirir. Ama biz her konuda olduğu bu konuda da abartıyoruz. Yapılan ritüelleri de göz önünde bulundurduğumuzda İslam’da bunun yeri yoktur! Hz. Muhammed’e ve hatırasına elbette saygımız var. Ama onun hatırası ilkeleridir, ne olduğu belli olmayan eşyalar ya da sakallar değildir. Sakal-ı Şerif dinin özüyle bağdaşmaz.
Kraliçe de Sakal-ı Şerif’te
ÖNCEKİ akşam İstanbul’dan Konya’ya giden İspanya Kraliçesi Sophia, Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Tahir Akyürek’le birlikte Mevlana Müzesi’ni gezdi. Kraliçe özellikle camekan içerisinde ve 40 kat örtüye sarılı Sakal-ı Şerif’i yakından inceledi. Sophia, Konya gezisi boyunca elinden dijital fotoğraf makinesini düşürmedi. Kraliçe, Mevlana Müzesi’nin ardından ziyaret ettiği Karatay Medresesi ve İnce Minare Müzesi’ni de fotoğrafladı. Kraliçe Sophia, geniş güvenlik önlemleri altında Konya’dan Kapadokya’ya gitti.
(Vakit)

Biz de İlahiyat hocalarına sorduk: “Sakal-ı Şerif’ler ne kadar gerçek? Gösterilen bu ilgi ve kutsiyetin İslam’da yeri var mı? İşte yanıtlar...
Semboliktir ama kutsiyet atfedilemez
* Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Saim Yeprem: Sakal-ı Şerifler’in tarihi gerçekliği konusunda elimizde kesin bilgiler yok. Gerek Sakal-ı Şerif’ler gerekse Hırka-i Şerif Hz. Muhammed’e mi ait yoksa değil mi bilmiyoruz. 1517 yılından sonra halifeliğin Osmanlı’ya geçmesiyle bazı kutsal emanetler İstanbul’a getirtildi. Burada hassas olan nokta şu. Sakal-ı Şerifler’in gerçekten Hz. Muhammed’e ait olup olmadığını bir kenara bırakalım. Toplum bu Sakal-ı Şerifler’i Hz. Muhammed’in bir hatırası olarak görüyor. Eğer böyle ise bunda bir sakınca yok. Ama bu tür emanetlere kutsiyet atfediliyorsa, bir tapınma aracı haline getiriliyorsa o zaman sorun vardır.
Kabul etmemek için kanıt bulunmuyor
* M. Üni. İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ramazan Ayvallı: Sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde Sakal-ı Şerifler belli dönemlerde halka açılır. Örneğin Pakistan ve Afganistan’da sadece mevlit kandillerinde Sakal-* Şerifler açılır. Asırlardır Türkiye’deki camilerde de Hz. Peygamber’in bir hatırası olarak bu Sakal-ı Şerif’ler saklanmış. Peygamberimiz tıraş olurken bazı sahabiler hatıra kalması nedeniyle Sakal-ı Şerifler’i saklamış. Gerçek kabul etmemek için elimizde bir neden yok.
İslam’ın özüyle bağdaşmıyor
* Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakkı Önkal: Sakal-ı Şerifler’in Hz. Muhammed’den intikal edip etmediği bir tartışma konusu. Hz.Muhammed’e saygı, onun hatırasına da saygıyı gerektirir. Ama biz her konuda olduğu bu konuda da abartıyoruz. Yapılan ritüelleri de göz önünde bulundurduğumuzda İslam’da bunun yeri yoktur! Hz. Muhammed’e ve hatırasına elbette saygımız var. Ama onun hatırası ilkeleridir, ne olduğu belli olmayan eşyalar ya da sakallar değildir. Sakal-ı Şerif dinin özüyle bağdaşmaz.
Kraliçe de Sakal-ı Şerif’te
ÖNCEKİ akşam İstanbul’dan Konya’ya giden İspanya Kraliçesi Sophia, Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Tahir Akyürek’le birlikte Mevlana Müzesi’ni gezdi. Kraliçe özellikle camekan içerisinde ve 40 kat örtüye sarılı Sakal-ı Şerif’i yakından inceledi. Sophia, Konya gezisi boyunca elinden dijital fotoğraf makinesini düşürmedi. Kraliçe, Mevlana Müzesi’nin ardından ziyaret ettiği Karatay Medresesi ve İnce Minare Müzesi’ni de fotoğrafladı. Kraliçe Sophia, geniş güvenlik önlemleri altında Konya’dan Kapadokya’ya gitti.
YORUMLAR 6
-
Yılmaz Çelik 17 yıl önce Şikayet Et. Abrek kardeş çok güzel demişsin ve\'sselam.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Abrek Jankat 17 yıl önce Şikayet Et. ben sadece şunu bilirim efendimiz Resullah(sav) şöyle buyurmuştur:kim sünnetimi ihya ederse beni ihya etmiş olur.kim beni ihya ederse,cennette benimle beraberdir.aslında inanan insanın vazifesi bu hadise nail olmaktır.saygılarımla...Beğen Toplam 2 beğeni
-
ibrahim akyurt 17 yıl önce Şikayet EtBir kıl uğruna. Bir kıl uğruna ya rab ne kıllıklar yapıyorlar, İnsanlar sevgi diye kıllarada mı tapıyorlar? Ey Rabbim sen bize bol bol akıl nasip et AKIL, Yakışmaz bize tapınmak için ne tüy ne de kıl.Beğen Toplam 4 beğeni
-
Fatma Aksoy 2 yıl önce Şikayet EtOnun tek emaneti yüce kuran dır. Kur'an'ı ellerine almazlar gidip sakalı öperler rabbim akıl fikir versin cümlesineBeğen
-
Prof.Dr.Alparslan Özyazıcı 17 yıl önce Şikayet EtAksine Delil Olmasın Yeter. Benzer bir sualı merhum B.Said Nursi hazretlerine sorulmuştur. 16.Lem\'a\'da olan izahın özeti şudur. Resûlullah\'ın sakalından düşen taneler mahduttur. Ancak, başındaki saçlardan düşenler çok, hem de hac esnasında tamamı kesildiği için, Resûlullah\'ın hiçbir şeyini zayi etmeyen sahabeler, bu saçları saklamışlar. Bu miktar, sakal-ı şerif diye bilinen mevcuda kâfi gelebilir. Aslında, burdaki asıl maksat, Resûlullah\'a salavattır. Aksi bir delil yoksa hiçbir mes\'ele yok demektir. Prof.Dr.Alparslan ÖzyazıcıBeğen Toplam 1 beğeni
-
Harun BİNALİ 17 yıl önce Şikayet EtMaksat. Önemli olan O\'nu (sav) hatırlamak ve hatırasını canlı tutmaktır. Böylece O\'nun (sav) sünnetine daha yakın durmuş oluyoruz. Bir de birçoğumuz farketmiştir. Farklı noktalarda dahi olsa kokusu hep aynı ... Salat ve selam; O güzeller güzeli nebiye, peygamber kardeşlerine ve onun arkadaşlarına olsun.Beğen Toplam 2 beğeni