Vatansever İsotsever olursa / Video
Mel Gibson'un oynadığı 'Vatansever' filmi, Şanlıurfa'da, yerel şive ile yapılan seslendirmesive 'İsotsever' olarak değiştirilen ismi ile yeniden gündeme geldi.
Muhammet Taşçılar'ın haberi
Başrol oyuncusu Mel Gibson'u, 'İsotçu Halil Ağa' karakterine büründürülürken, isot tarlalarını tehdit olarak gören İngilizlere karşı savaşa girilmesi senaryosuyla Şanlıurfalı'larla buluşan 'İsotsever' kentte son günlerde en çok izlenen film olmayı başardı.
2000 yılında gösterime sunulan ve Mel Gibson'un 'Benjamin Martin' karakterini canlandırdığı filmde, 1776 yılında yaşanan hikaye konu ediliyor. Daha önce birçok savaşta görev alan Benjamin Martin, 7 çocuğu ile çiftliğinde sakin bir hayat sürerken, karşı çıkmasına rağmen büyük oğlu Gabriel orduya katılır. Bir süre sonra eve yaralı gelen oğlunun idamı için eve gelen askerlerce esir alınmak istenmesi sırasında bir başka oğlunun öldürülüşünün anlatıldığı filmde, Benjamin Martin, oğlu Gabriel'in hayatını kurtarmak ve ailesini korumak için verdiği mücadele anlatılıyor.
Kim oldukları bilinmeyen ve daha önce, 'Karaip Korsanları'nı kentte bulunan Kara Meydanı'ndan esinlenerek 'Kara Meydanı Korsanları', Yüzüklerin Efendisi filmini ise 'İsotçuların Efendisi' olarak seslendiren ekip, son olarak Vatansever'i, 'İsotsever' ismiyle yaptıkları seslendirmenin ardından Urfalı sanatseverlerin beğenisine sundu.
Kısaltılarak 46 dakikalık bir süreye indirilen CD'nin başlangıcında, 'Seyircisiyle buluştuğu günden beri hasılat rekorları kıran 'Kara Meydanı Korsanları', 'İsotçuların Efendisi' ekibinden muhteşem bir duysal şölen daha' yazısı dikkat çekiyor. 1 Mart 1920'de Şanlıurfa'da geçtiği ifade edilen filmin başlangıcında yapılan seslendirmede başrol oyuncusu Mel Gibson, 'İsotçu Halil Ağa' olarak tanıtılıyor ve babasından kalan arazilerin tamamına isot ekip, isotu ateşli silahlarda kullanarak tarihe geçtiğinden bahsediliyor. Ölen eşinin mezar taşına bilgisayar yardımı ile 'Zeliha İsotçu' yazan ekip, filmde, 7 çocuğuna bakan İsotçu Halil Ağa'nın, isotlarının İngiliz ve Fransız hükümeti tarafından nükleer tehdit olarak görüp, uyardığı anlatıyor. Filmde, kilisede yapılan cenaze töreninde rahibin arapça dua etmesi ve mevlüt okutulduğunun ifade edilmesi, rahibe 'İmam Emmi', kiliseye de 'Camii' denilmesi izleyicileri gülümsetiyor.
Şanlıurfa türküleri ve gazelhanların okuduğu uzun havaların fon müziği olarak yer aldığı filmde, rol alan karakterlere Abdo, Halley, Fatey, Mıço, Mahey, Haso, Bako, Selo gibi isimler verilmesi ve yöresel şive ile yapılan seslendirme vatandaşların da büyük ilgisini çekiyor.