Ramazan bayramının önemi nedir? Unutulan bayram gelenekleri
Türklerin İslamiyete geçmesinin ardından İslam geleneklerini en iyi şekilde benimsemiş ve yaşamıştır. Bayramlar da bu geleneklerden biridir. Bayramlar, birlik dayanışmayı sağlayan, herkesin sevgi ve hoşgörü içinde birbirini kucakladığı, çocukların sevindirildiği ve büyüklerin ikramlarda bulunduğu günler olarak kutlanmaktadır. İşte Türk kültüründe bayramlaşma ve Osmanlı'nın unutulan bayram gelenekleri...
Mübarek üç ayların en kıymetlisi Ramazan ayının bitmesinin ardından Müslümanların kutladıkları bayrama Ramazan Bayramı denmektedir. Ramazan, Kuran-ı Kerim’in indirilmeye başladığı ay olmasından dolayı Müslüman arasında çok kıymetli görülerek ibadetlerle geçirilmesine özen gösterilmektedir. Ramazan Bayramı, çoluk çocuk tüm Müslüman erkeklerin camilere doluşarak kıldıkları bayram namazıyla başlamaktadır. Bayram namazının ardından büyüklerin elleri öpülerek bayramlaşılır. İslam geleneğinde bayram ise, toplumsal dayanışmayı sağladığı için herkesin maddi manevi büyük bir özveriyle hazırlandığı günler olarak kutlanmaktadır. Misafirler geldiği, kalabalık sofraların kurulduğu, sevgi ve saygı içerinde herkes birlikte olduğu bayramlarda .asıl önemli olan ise yetim çocuklar ve maddi durumu iyi olmayan aileler unutulmayarak onların maddi manevi yalnız hissetmesine engel olarak hediyeler almaya çalışmaktır. İmece usulü kutlanan bayramlar, parası olanın olmayanla paylaşması, evinde yemek pişirenin komşularına götürmesi, fakir kimselerin unutulmaması çok kıymetli bir İslam geleneğidir ve bayramın asıl gayesidir.
İslam kültüründe bayramlar, toplumsal dayanışmayı ve barışı ifade etmektedir. Küslerin barıştırıldığı, gariplerin sevindirildiği bayramlar birlik ve beraberliğe vesile olduğundan her hoşgörü, her iyilik, her ikram ibadet sayılmaktadır.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE BAYRAM
Türklerin İslam’a geçmesinin ardından Müslümanlıkta hangi gelenek ve öğreti varsa hepsini en iyi şekilde benimsemiş ve sahip çıkmışlardır. Müslümanlıkta önemli görülen kandil gecelerinden bayramlara kadar en iyi şekilde yaşayıp değerlendirmişlerdir. Bunlardan biri de elbette Ramazan Bayramıdır. Selçuklu döneminde büyük ehemmiyet verilerek kutlanmış, Ramazan Bayramın arifesinden saray süslenmeye başlar, bayram namazının ardından devlet teşrifata göre bayramlaşır, ardından sultan halkın bayram tebriklerini kabul ederek camilerde verilen hutbe ve vaazları dinleyerek bayram kutlanırdı.
OSMANLIDA BAYRAM GELENEKLERİ
İslamiyet’i en iyi şekilde yaşayan ve yaşatan Osmanlı döneminde bayramlar büyük debdebe ve görkemle kutlanırdı. Fatih Sultan Mehmet’in çıkardığı kanunnamede saray bayramlaşmaları belli usul ve kurallara göre kutlanırdı. Osmanlı’da bayram hazırlıkları kadir gecesinde başlar, herkes elinde olan imkanlarla hazırlıklarını sürdürürdü. Sarayda Ramazan Bayramı, bayram alayının bayram namazını kılmak üzere padişahın seçtiği camiye gitmesiyle başlardı. Bayram namazı vaktinden önce tüm hazırlıklar tamamlanır Sadrazam ve vezirler padişahın saraydan çıkmasını bekler, padişah geldikten sonra özenle süslenmiş atına binerek bayram namazının kılacağı camiye doğru gidilirdi. Bayram namazları, Ayasofya ya da selatin camilerde kılınırdı. Osmanlı kültüründe devlet teşrifatı çok önemliydi ve bayram alaylarında herkesin duracağı yer, giyeceği kıyafet önceden belliydi. Camiye gelen bayram alayı namazı kılındıktan sonra aynı düzenle saraya döner padişahın tahtı has odanın önüne kurularak devlet ricali ile bayramlaşır ve helva ve tatlılar ikram edilirdi. Asker ve yönetici sınıfı birbirlerine akide şekeri ikram ederek bayramlaşırdı.
Sarayda bayram bu teşrifat ile başlarken, halk da aynı özveriyle bayram hazırlıkları için kadir gecesinden itibaren harekete geçerdi. Evler temizlenir, tatlılar yapılır, yeni kıyafetler alınırdı. Tüm bu hazırlıkları yapamayan yakın akraba ve komşulara da yardım edilirdi. Bayram sabahı erkekler bayram namazlarını kılmak üzere camiye gider, kadınlarda evlerde bayramlaşmak için hazırlıklar yapardı. Sabahın erken saatlerinden itibaren sokaklara çocuklar büyüklerinin ellerini öperek hürmetlerini sunardı. Bayram namazının bitmesinin ardından bayramlaşma merasimi başlar, davetler düzenlenir, ikramlarda bulunulurdu. Herkes birbirini tatlılar ve hediyelerle ziyarete gider, küsler barıştırılırdı. Meydanlarda bayram alanları kurulur, helvacılar, şerbetçiler, çörekçiler satış yar bayram kutlanırdı.