Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in İstanbul'un fethi ile ilgili hadisi ve anlamı

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in vefatının ardından İslam kültür ve medeniyetini tüm dünyaya yaymak için güçlü ve başarılı fetih hareketleri başlamıştır. Özellikle İstanbul’un feth edileceği Peygamber Efendimiz (s.a.s) müjdeledikten sonra birçok Müslüman kumandan Peygamberi Efendimiz (s.a.s)’in övgüsüne mazhar olabilmek için defalarca İstanbul’u kuşatmışlardır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in hadisi şerifinde övgüyle bahsettiği kumandan ise Peygamberimizin vefatından yüzyıllar sonra henüz 21 yaşında İstanbul’u fethetmeyi başaram Fatih Sultan Mehmet Han olacaktır.

HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN İSTANBUL’UN FETHİNİN MÜJDELEDİĞİ HADİS-İ ŞERİFİ

" لَتُـفْتَحَنَّ  الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَـلَنِعْمَ  الْأَمِيرُ  أَمِيرُهَا،  وَ لَنِعْمَ الْجَيْشُ  ذَلِكَ  الْجَيْشُ"

'İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.'

İstanbul, bulunduğu konum dolayısıyla hem askeri açıdan hem de ekonomik açıdan oldukça kıymetli bir yere sahiptir. Ancak İstanbul, çok güçlü sur sistemiyle korunduğu için ne bir Müslüman komutana ne de başka bir devlete fetih nasip olmamıştır. İstanbul yalnızca 1204 yılında Haçlıların haince saldırısına uğrayarak işgal edilmiştir. 
Müslümanların İstanbul’u fethetme istediği sadece bulunduğu konum itibariyle avantajlarından istifade etmek için değil, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in hadisi şerifine mazhar olabilmek için birçok Müslüman komutan tarafından kuşatılmıştır. Ancak bu övgü 19 yaşında ikinci kez Osmanlı tahtına geçen Fatih Sultan Mehmet’e nasip olacaktır.

İstanbul’un 29 Mayıs 1453’te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinin ardından dünya tarihinin seyri değişmiş, Ortaçağ kapanıp Yeniçağ başlamıştır. Avrupa ise Osmanlı’nın gücünün farkına vararak hem İstanbul’u kaybetmenin acısını yaşamış hem de daha fazla kayıplar vermemek için birtakım yenilik hareketlerini başlatmıştır.

İstanbul’un fethedilmesi, sosyal ve kültürel anlamda da büyük yeniliklere yol açmıştır. Hristiyanlığın Ortodoks mezhebinin merkezi olan İstanbul, fetihten sonra yıkım ve yok oluşa uğramadan Fatih Sultan Mehmet’in koruması altında dinlerini rahatça yaşamaları sağlanmıştır. İstanbul’un fatihi olan Sultan Mehmet, Osmanlı’nın hoşgörüsü ve kültür zenginliğini tüm dünyayı büyük bir zaferle kanıtlamıştır.