17 yıllık dava sonuçlandı! Boğaz'daki 200 yıllık yalı mirasçılara kaldı! Değeri 1,5 milyar

1868'de Rus elçilik çalışanı tarafından alınan ve Osmanlı'dan günümüze Rusya'nın temsilcilik binası olarak kullanılan Tarabya'daki yaklaşık 200 yıllık yalıyla ilgili 17 yıldır süren miras davası sonuçland

GİRİŞ 01.11.2025 07:56 GÜNCELLEME 01.11.2025 09:37

İstanbul Boğazı'nın en gözde noktalarından Tarabya sahilinde bulunan yaklaşık 10 dönümlük arazi ve üzerindeki yalıya ilişkin 17 yıldır süren dava sonuçlandı. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, Çarlık Rusya'dan Sovyetler Birliği'ne ve oradan Rusya Federasyonu'na kadar uzanan bu mülkiyet hikâyesinde mahkeme, yaklaşık 200 yıllık taşınmazla ilgili belgeleri, fermanları, diplomatik yazışmaları ve uluslararası hukuku birlikte değerlendirerek hem Türk hukuk tarihi hem de Boğaz'ın hikâyesine damga vuracak bir karara imza attı.

Hazine, Vakıflar, Rusya ve yasal vârislerden oluşan 4 taraflı davayı sonuçlandıran mahkeme, taşınmazın 19. yüzyıldaki sahibi Nikola İsveçin'in mirasçıları lehine karar verdi. Maddi değeri 1.5 milyarın üzerinde olduğu belirtilen araziyle ilgili Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Rusya'nın talepleri kabul edilmedi.



400 BİN KURUŞA ALDI

Tarabya'daki 10 dönümlük arazinin hikâyesi, 19. yüzyıl ortalarında Osmanlı tahtında Sultan I. Abdülmecid'in bulunduğu dönemde başladı. Fransız Sefareti'nde (elçilik) tercümanlık yapan ve aynı zamanda avukat olan Mösyö Leon Auguste Landevosin'in eşi Madam Yakome'nin kızı Heme Landevoisin, 1841'de yalıyı Rum asıllı Hristaki Efendi'den satın aldı. Tanzimat ve Islahat Fermanı'yla Osmanlı Devleti'nin Batı'ya yöneldiği, yabancıların İstanbul Boğazı'nda gayrimenkul edinmeye başladığı dönemde söz konusu yalı Fransız bir ailenin eline geçti. Landevoisin Ailesi, Fransa'ya dönmeden önce, 1868'de yalıyı Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin'e (Nikolai Ivanovitch Swetchine) 400 bin kuruş bedelle sattı. Nikola İsveçin, İstanbul'da Sultan II. Abdülhamid döneminde 6 Haziran 1903'te vefat etti. Cenazesi yakınları tarafından Fransa'ya götürülerek Nice şehrindeki Caucade Mezarlığı'na defnedildi. Ancak ilginç bir şekilde İsveçin'in ölümü kayıtlara "Mirasçı bırakmadan öldü" şeklinde not edildi.

FERMANLA KİRALANDI

Nikola'nın ölümünden sonra taşınmaz, Padişah V. Mehmed Reşad'ın uygun görmesine ilişkin ferman ve Evkaf Mahkemesi kararıyla Rus Çarlığı'na kiralandı. Böylece mülk, bir dönem Rus Sefareti'nin evli memurları için lojman ve misafirhane olarak kullanıldı. Ancak mahkeme kararında özellikle vurgulandığı üzere, taşınmaz hiçbir dönemde doğrudan Rusya'ya tescil edilmedi.



Yalnızca bir dönem temsilcilik olarak tahsis edildi. 1917'de Çarlık Rusya'sının şubat ve ekim devrimleriyle yıkılması, ardından 1922'de SSCB'nin kurulması ve 1991'de dağılmasıyla Rusya Federasyonu'nun ortaya çıkması, taşınmazın statüsünü de karmaşık hale getirdi. 1950 yılında yapılan kadastro tespitinde taşınmaz, eski tapu maliki Nikola İsveçin adına kaydedildi ve kayıt kesinleşti.

Nikola İsveçin'in iki oğlundan biri olan Ivan Nikolaevitch, Fransa'da generalliğe kadar yükselmiş bir askerdi.

2004'TE BAŞLAYAN HUKUK SAVAŞI

2004'te Hazine, Nikola'nın mirasçısız öldüğü gerekçesiyle taşınmazın devlete geçmesi için tapu iptali ve tescil davası açtı. Vakıflar Genel Müdürlüğü de taşınmaz üzerinde Sultan Bayezid Vakfı'na ait bir şerh bulunduğunu ileri sürerek mülkiyetin kendisine ait olduğunu savundu.
 

KAYNAK: SABAH
Mehmet Küçükkahveci . Haber7.com - Güncel / Siyaset Sorumlu Editör
Haber 7 - Mehmet Küçükkahveci  .

Editör Hakkında

Orta ve lise eğitimini Kayseri'de tamamladı. Üniversite öğrenimini İstanbul Üniversitesi Coğrafya bölümünde tamamladı. 2008 yılında Haber7.com'da gazetecilik mesleğine ilk adımını attı. 15 yıllık profesyonel editörlük kariyerinde tüm kategorilerde görev yaptı. Meslek hayatına Haber7.com'da 'Güncel/Siyaset Sorumlu Editörü' olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 40
  • mm erdinç 1 gün önce Şikayet Et
    özel mülkiyet e devlet el koyamaz islam hukuku buna musade etmez el koysa gaspdır. mahkeme doğru bir karar vermiştir. mirascısı olmaz sa o zaman devlet e gecer
    Cevapla
  • Misafir 2 gün önce Şikayet Et
    sonuç?
    Cevapla
  • Ankaralı 2 gün önce Şikayet Et
    Ya arkadaş Bir Türk Fransa'da böyle bir dava açsa acaba bırak kazanmayı dava kabul edilir mi bu nasıl karar böyle
    Cevapla
  • Misafir 2 gün önce Şikayet Et
    doğru söylüyor
    Cevapla
  • Mert 2 gün önce Şikayet Et
    Osmanlı tapusu ile veriliyorsa Suriye Gazze filistin ırak ve nice bölünmüş ülkelerdeki bizim payımızı versinler yazık gerçekten yazık
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Osmaniye'den Bakan Kurum'a anlamlı teşekkür!
Rektör, İmamoğlu'nun şaibeli geçişini ilk kez anlattı... İngilizce belgesi bile ortada yok