Kolonya ve deodorant abdesti bozar mı?

İlahiyatçı yazar Ahmed Şahin, günlük kişisel bakım ürünlerinin abdesti bozup bozmayacağı yönündeki sıkça sorulan sorulara yanıt verdi..

İşte onlardan bazıları

Soru: Çalıştığım işyerinde hanımların abdest almaları rahat olmuyor. Bu yüzden ben abdestimi evde alarak gidiyorum çalışacağım yere. Ancak bazıları diyorlar ki, işyerinde başın açılınca abdestin bozulur. Kılacağın namaz için yeniden abdest alman gerekir. Önceden aldığın abdestin faydası olmaz. Bu doğru mu? Evde iken aldığımız abdestimizle işyerinde namazımızı kılamaz mıyız? Çarşı pazarda başımız açılınca abdestimiz bozulur mu? Saçın görünmüş olması abdestin bozulması demek midir?

Cevap: Abdesti bozanların içinde ‘başın açılmasıyla abdest bozulur' diye bir hüküm yoktur. Bu sebeple, evde abdestinizi alır, vakti gelince bulunduğunuz yerde namazınızı kılabilirsiniz. Başınızın açılması, saçınızın gözükmüş bulunması abdesti bozmaz. Yeter ki, abdestiniz başka sebeplerden dolayı bozulmuş olmasın. Namazda başınız örtülü bulunsun.

Soru: Abdestli iken kolonya, deodorant kullanılması abdesti bozar mı, namaza mani olur mu?

Cevap: Kolonya ve deodorant gibi kokulu karışımların sürülmesi abdesti bozmaz, namaza da mani olmaz. Hanefi alimlerinin çoğunluğu bu görüştedirler. Ancak Şafii alimlerinin çoğunluğu, mecbur kalmadıkça kolonya gibi içinde alkol bulunan şeylerden uzak kalmayı tavsiye etmişlerdir. Buna göre bunlar bir yere dökülmüş ya da sürülmüşse orası yıkanarak temizlik temin edilmeli, bundan sonra namaz kılınmalıdır. Bu sebeple Şafii'de dikkat etmek gerekir. Ama Hanefi'de necis (pis) sayılmadığından abdeste, namaza engel değildir bu kokular...

Soru: Saç kremi, saç boyası abdeste, gusle mani midir?

Cevap: Saç kremi, saç boyası gibi saça sürülen şeyler tabaka teşkil edip etmediğine göre hüküm alır. Şayet saça sürülen madde, kına gibi tabaka teşkil etmiyor da, suyun saç tellerini ıslatmasını önlemiyorsa, abdeste de mani değildir, gusle de. Eğer tırnak üzerindeki oje gibi tabaka teşkil ediyor da, altına suyun geçmesine mani oluyorsa, abdeste de mani olur, gusle de... Buna göre durumu tespit etmeye ihtiyaç vardır. Gusülde de, abdestte de saç telleri ıslanıyor mu ıslanmıyor mu? Kına gibi ıslanıyor, tabaka teşkil etmiyorsa mahzur akla gelmemelidir. Sürülen boyalar saçın ıslanmasını, yani yıkanmasını önlüyorsa elbette mesele var demektir. Tabaka teşkil etmeyeni tercih etmek gerekecektir.

Soru: Tuvalette banyo yapmak durumunda kalıyoruz. Bu caiz olur mu?

Cevap: - Mühim olan yıkanmanın tam olmasıdır. Bedenin tümünü dökülen su ıslatır da kuru yer kalmazsa gusül yapılmış, temizlik temin edilmiş olur. Yerin tuvalet olması bir engel teşkil etmez. Olsa olsa tuvalette zeminin kirli olması akla gelebilir. Bu da sıçradığı sanılan kirli sular en sonunda tekrar yıkanarak temizlenir, mahzur önlenmiş olur. Şüpheye sebep kalmaz. Kaldı ki, zemin temizse zaten banyodan da farkı yok demektir.

Soru: Rahme konan spiral ya da göze yapıştırılan lens guslü gerektirir, ya da yapılacak gusle mani olur mu?

Cevap: Spiral ve lens ne guslü gerektirir, ne de yapılan gusle mani olurlar. Çünkü bunlar bedenin iç kısmında kalır. Bedenin iç kısmını, yani rahmin ve gözün içini yıkamak gerekmez ki, gusle manidir densin. Çünkü gusülde gözün içini yıkamak mecburiyeti yoktur ki, kuru yer kaldığından şüpheye düşülsün... Spiralin guslü gerektirmesi, ancak zevklenmek için meşgul olunması halinde akla gelebilir.

Soru: Yıkanırken diş kanaması olsa yahut da idrar yerinden abdesti bozucu akıntı gelse gusül bozulmuş mu olur, guslü yenilemek mi gerekir? Yoksa gusül bu akıntıya rağmen sahih olur, sadece guslün abdest olma vasfı mı gitmiş sayılır?

Cevap: Yıkanırken abdesti bozucu bir akıntı gelirse, sadece guslün abdest olma vasfını bozmuş olur, gusle mani olmaz. Gusül tamamdır... Çünkü gusül, bedenin tümünü yıkamak demektir. Kuru yer kalmayınca gusül tamam olur. Akıntı ise yıkanmaya mani değildir ki guslü bozmuş sayılsın. Sadece guslün abdest olma vasfını bozar. Artık bu gusülle namaz kılınmaz. Çünkü abdest, gelen akıntı ile bozulmuştur. Namaz için ayrıca abdest almak gerekir..

Zaman - 2003