Dün CHP’nin Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’nın yalanını “HES’ler patlamadı, solcuların yalanı patladı” diye yüzüne vurduk..

Umduk ki..

CHP’liler, bir yalan söyleyeceklerinde, birazcık düşünsünler..

Yanılmışız..

Dün de CHP’nin Adana Milletvekili Burhanettin Bulut çıkmış sahneye..

Yazılı bir açıklama yaparak..

“Covid-19 salgınında iktidar karşılıksız kredi vermek yerine vatandaşları bankalar tarafından kolay verilen kredilere yönlendirdi. Borcunu zamanında ödeyemeyenlerin bankalar tarafından takibe alınarak, icraya verilmesi, takipteki vatandaş sayısında patlamaya neden oldu” demiş..

Devam etmiş CHP’li milletvekili:

“Bankalar tarafından borcunu zamanında ödemediği için takibe alınanların sayısı, geçen yıla göre yüzde 75 oranında arttı.”

CHP milletvekili yalanı uydurur da..

Solcu medya hiç geri durur mu?

Onlar da hemen koşup; devreye girmişler..

“Korkunç rakamlar: Yüzde 75 arttı”

Olayı bilmeyen insanlar..

Araştırma imkanı bulunmayan vatandaşlar..

Geçen yıla göre, bu yıl bir şeyin % 75 oranında arttığını duyarsa..

Nasıl bir psikolojik travma geçirir, tahmin edebiliyor musunuz?

Dün 100 olan herhangi bir sayı, bugün 175 olursa..

Geçen yılın ilk altı ayında 100 olan icra takibi..

Bu yılın ilk altı ayında 175’e çıkarsa..

“Felaket durumdayız” demek değil midir?

Peki, gerçekten geçen senenin ilk altı ayı ile, bu senenin ilk altı ayı arasında icra takip sayısı konusunda, böyle bir patlama olarak nitelendirilecek yükselme söz konusu mu?

Olayın arka planına bakmadan, sathi bir bakış açısı ile konuya yaklaşırsanız..

Evet, rakamsal olarak bir yükselme var...

Ama bu “yükselme” iddia sahiplerinin kastettiği anlamda gerçek bir artışı gösteriyor mu, ona bakalım..

Karşılaştırılan dönemler, 2020’nin ilk altı ayı ile..

2021’nin ilk altı ayı..

2020’nin ilk altı ayına bakalım..

İcra takiplerinin daha az seviyede olmasını gerektirecek anormal bir şeyler olmuş mu?

Sonra da 2021’nin ilk altı ayına bakalım..

İcra takiplerini anormal artışını gerektiren bir durum var mı?

İlk incelememizde gerçek hemen balkabağı gibi karşımıza çıkıyor..

Hiç, hukukçu olmanıza gerek yok..

Milletvekili olmanıza, üçer beşer danışmana devletten maaş ödetmenize gerek yok..

Çok net bir gerçek..

2020 yılının Mart ayında, korona vakalarının Türkiye’de de görülmeye başlanması ile birlikte, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile, Türkiye’de icra takipleri durduruldu.

Nafaka borçları dışında, tüketici kredisi de dahil olmak üzere..

Tüm icra takipleri açısından, başlatılmama, sürdürülmeme kararı alındı.

20 Mart 2020 tarihi itibari ile alınan karar, 15 Haziran 2020’ye kadar sürdü..

Nereden baksanız, 3 aya yakın bir süre, zaten icra takibi yapamadığınız bir dönemden bahsediyorsunuz.

Kepenkleri indirmişsiniz..

Kimse icra takibi yapamıyor..

Ve siz 6 ayın nerede ise 3 ayı boyunca kapalı olan icra takipleri dönemi ile..

Sadece tam kapanma döneminde, o da yalnız bazı icra takipleri için yasak konulan dönemi alıp, karşılaştırıyorsunuz..

Yani, bir tarafta 6 aylık rakamı alıyorsunuz..

Diğer tarafta ise, fiilen 3 aylık dönemi alıyorsunuz.

Kıyaslıyorsunuz.

Sonra da “Sayılar patlamış. % 75 artmış” diyorsunuz..

CHP kafası işte bu..

Sol zihniyet işte bu..

Hani bir milletvekili, şu veya bu sebeple yanlış yapar..

İcra takiplerinin geçen yıl, 3 aya yakın süre ile yasak olduğunu bilmiyordur..

Bir hata ile, böyle bir açıklama yapmıştır..

“İnsanlık hali; beşerdir, şaşar” der, tolere ederiz..

Ama..

CHP milletvekili bu açıklamayı yapıyor..

Sol medyanın borazanları da, hemen bu yalan açıklamanın peşine takılıp, sanki bu konunun uzmanı birisi, dört dörtlük kesinlik içeren bir sayı açıklamış gibi..

Hep birlikte, “Durum vahim” diyerek..

Çarpıtılmış sayıları, gerçekmiş gibi okuyucularına aktarıyorlar.

Hiçbir sorgulama yok.

Dindarları suçlarlar, “Sorgulama yapmıyorlar” diye..

Ama kendileri, sorgulama yapmaksızın, kulaklarına üfürülenleri, hemen tekrarlıyorlar..

Bir sayı, % 10 artar.

Bilemedin % 15 artar.. Haydi istisnai bir şey olmuştur. % 20 artar.. Da..

“% 75 artış da neyin nesi?” demeleri gerekir iken..

Hiç sorgulamıyorlar.

Aynen koyun sürüsü gibi.

Birisi bir yöne doğru hareket edince..

Arkasındakiler de, öndekinin peşine takılıp..

Uçuruma kadar öndekini izliyorlar.

Sonra..

Uçurumdan aşağıya..

Güüüm..

Örneğimizde uçurum ne oluyor?

Sandık..

Sandığa kadar, kendilerini aldatıyorlar.

“İcra takipleri % 75 arttı.”

Diğeri olduğu yerden ses veriyor: “Patates 7 TL oldu.”

Bir diğeri oturduğu yerden sesleniyor: “Soğanı da unutmayın. 8 TL oldu..”

Bir diğeri “Yumurta fiyatları 1,5 TL’ye çıktı..” diye sıraya giriyor.

Patatesin 7 TL’den satıldığı tarihten 3 yıl sonra bakıyorsunuz fiyatı  1,5 TL. 

Soğan da hakeza 1,5 TL. 

4 ay önce 1,5 TL olan yumurta ise, şimdi 70 kuruş..

Bu solcular iktidarda olsalar..

“Patateste inanılmaz indirim, % 90 ucuzladı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük başarısı” derler..

Doğrusu ne?

Patates de, soğan da, yumurta da, dönemsel olarak suni olarak aşırı zam alabiliyor..

Sonra tekrar gerçek fiyatına iniyor..

Ne suni zam olduğunda, “Enflasyon tavan yaptı. Mahvolduk. Patatesin gerçek fiyatı bu” demeliyiz..

Ne de fiyatlar normal haline döndüğünde, “Büyük ucuzluk. Enflasyon bitti, deflasyon zirvede” demeliyiz..

İcra takip dosya sayısındaki yalanları ne ise, biliniz ki, CHP’lilerin diğer tüm alanlardaki yalanları da aynı..

YENİ AKİT