Artık bana gına geldi..

Cübbeli Ahmet Hoca çıkıyor, bir şey söylüyor..

Tepkilere bakıyor.

Bazen özür diliyor, bazen “yanlış anlaşılmışım” diyor..

Bazen tepkiyi az görünce, söylemi biraz daha üst perdeden sürdürüyor, sonra tekrar konum belirliyor..

İmam Hatipler için, önceden de eleştirdiğimiz bir açıklama yapmıştı.

Sonra özür diledi..

Biz de konuyu kapattık.

Şimdi yine, benzer bir söylem ile karşımıza çıktı..

Söylediği şu:

“Ben bütün Müslümanlığımı Mahmut Efendi’ye borçluyum. İmam Hatip’e gitseydim ne olacaktım şimdi bilmiyorum. Benim potansiyelim de olabilirdi. Ağzım laf yapıyor çünkü. Çok tehlikeli bir durum.”

Şimdi bunun neresini düzeltelim..

Mahmut efendi, hepimizin saygı gösterdiği, bir kanaat önderi idi..

Allah kendisinden razı olsun..

Ama..

Bir müslüman, “Ben bütün Müslümanlığımı şu kişiye borçluyum” diyebilir mi?

“Mahmut Efendiyi tanımasaydım, ne olacaktım, bilmiyorum” derse, buna inanırsa..

İman için kişilerin vesile olabileceğini..

Ama..

“Benim imanım”ın sebebinin, bir başka kişi olduğuna inandığım an.

Zaten benim o imanımın, hakiki iman olmadığını bilmiyorsam..

Kime neyi öğretmeye kalkabilirim ki?

Sözlerin devamı daha da absürt..

Cübbeli klasik ilkokula, ortaokula gitmemiş olabilir. Dışardan imtihanlara girip diplomayı almış olabilir.

Ama bugün için, 4+4 zorunlu iken..

Sadece hafızlık için, 4+4 döneminde çocuklara imkan tanınıp, hafızlığını bitirdikten sonra, tekrar 4+4’e tabi oldukları halde..

İlk 4’de zaten imam hatip imkanı olmayıp, ikinci 4 yılda imam hatip ortaokulu imkanı var ve bunun alternatifi de, klasik ortaokul ise..

Klasik ortaokul ile, İmam hatip Ortaokulu’nu kıyasladığımızda, İmam Hatip’e göre klasik ortaokulda, dini hassasiyetler çok daha zayıf olduğu halde..

Cübbeli Ahmet hocanın, imam hatip ortaokullarını hedef haline getirmesi ne derece doğru?

Daha önce de aynı söylemi dillendirmiş, kendisine sormuştuk..

“İmam Hatip’ten deist çıkıyor da, klasik ortaokullardan evliya mı çıkıyor” diye..

Bir süre sonra, başka eleştiriler de gelince..

Tepkilerin kendi otoritesini sarsacağını düşündüğü için, “yanlış anlaşıldığı”nı belirtmişti..

Şimdi, döndük dolaştık, aynı yere geldik..

Yine aynı söylemle, karşımıza çıktı..

Konuşmasının devamında sarfettiği ifadeler şöyle:

“Allah Resulü inkar merkezleri olmuş bu mektepler. Biz nasıl mekteplerin yanındayız deriz, nasıl destekleriz böyle bir şey olabilir mi?”

O zaman hiç lafı eğip bükmeden, açık açık söyle Cübbeli hoca..

Bu ülkenin Cumhurbaşkanının İmam Hatipli olmasından dolayı, bir avuç ırkçı faşistin baskısı, tehdidi, şantajı altında bu sözü söylemedi isen..

Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak, onun önünü açtığı İmam Hatipleri itibarsızlaştırmak için bu sözü söylemedi isen..

“Ben İmam Hatiplerin yanında nasıl olurum. Onlar inkar merkezi olmuş. Ortaokullar ise, iman merkezleri olmuş. Ortaokulların yanındayım” de..

Diyemiyorsan..

İnsanlara iftira etme..

Dinde iftiranın cezasının ne olduğunu çok iyi bilirsin..

İnsanlara inkar iftirası ile suçlama yaparsan.

Hele hele bunu toptan yaparsan..

“İnkar merkezi olmuş” dersen..

Seni ahirette tek şey kurtarır.. O da doğru ise..

“Şekerim yükselmişti.”

Hani dünyada, zaman zaman dillendiriyorsun ya..

“Şekerim 80’e doğru iniyor. Allah muhafaza birazdan ne konuşacağımı bilmem. Yanlış bir şey konuşursam canlı yayındayız özür dilerim. Şeker düşerse beyne kan gitmez, glikoz gitmeyince beyin çalışmaz. Beyin çalışmayınca sizle uğraşamayız. Yani onun için kusura bakmayın sapıtabilirim!” diyorsun ya..

Kendin “sapıtabilirim” diyorsun ya..

Dünyada zora düştüğünde, “sapıtmışım” diyerek, şu mahkemeden, bu mahkemeden kendini kurtaracağını düşünüyor olabilirsin.

Ama..

Ahirette; her şeyi bildiğini, gizlisi ile açığı ile her şeyi bildiğine iman ettiğimiz Allah’ı kandıramayacağımızı, sen de biliyorsun, biz de biliyoruz.

Şu tehdit, bu şantaj altında, şu siyasi yapılanmaya/bu ekibe faydası olsun diye söylediklerinden dolayı, “Şekerim yükselmişti, sapıtmışım” diyemeyeceğini, böyle bir mazeret ile sorumluluktan kurtulamayacağını bilmen gerekir..

Ne demektir, İmam Hatipler’i ima ederek “inkar merkezi olmuş” demek.

Dersen ki, “Orayı iyi dinle. Öncesinde İmam Hatip desem de.. ‘inkar merkezi’ ifadesinin başında imam hatip demedim. Mektep dedim!”

Kusura bakma hoca derim..

Dün onlarca internet sitesi, özellikle de Hz. Peygamberin sünneti olan sakalla, cübbe ile, sarık ile alay edenler..

Farzlarla alay edenler..

Ayetlerle alay edenler..

Sabahtan akşama kadar, “Cübbeli Ahmet hoca, imam hatipleri eleştirdi. Bu mektepler inkar merkezi olmuş” diye, yazdılar, çizdiler, İmam Hatiplere hakaret ettiler..

Büyük ihtimalle bugünkü Cumhuriyet’te yine haber olacaksın..

Ne kadar İslam karşıtı var ise.. Namaz, oruç karşıtı var ise..

Başörtü, çarşaf, sakal düşmanı var ise..

Hepsi, ağızları kulaklarına varıncaya kadar kahkahalar atarak, hatta belki şaraplar ile kutlamalar yaparak, senin sözlerini yazacak, “Cübbeli Ahmet hoca diyor ki” ifadeleri ile, seni referans göstererek, bu ülkede imanlı gençlik yetişmesi için açılmış okullara saldıracaklar..

Bugünkü gazeteleri yeni göreceksin. Biz de yeni göreceğiz..

Ama internet sitelerini dün gördün..

Televizyonları izledin..

Akşam geç saatlere kadar tek kelime açıklama yapmadın..

Sen yatıp uyudu isen.

Bugün gelecek tepkilere göre açıklama yapmayı düşünüyorsan..

Bu günah sana yeter..

Yazıktır, günahtır..

Sana, senin sarığına laf edenleri taltif ettin..

“Ben onu övmedim ki, sadece programına çıktım” dedin..

“Şurada eşcinsellerin televizyonu var, çıkar mısın” desem, cevabın “Evet” olabilir mi?

Lütfen..

Samimi olalım..

Konuşma şehvetine, yazma şehvetine kapılıp, kendi kafamıza sıkmayalım..

“Hepimiz hata ederiz” diyerek, bu tür cümleleri düzeltmekle, verilen zararı bertaraf edeceğimizi sanmayalım..

Allah korusun, bu konudaki küçücük bir içten pazarlık..

Devam etmeyeyim..

Nokta koyayım..

YENİ AKİT