Hayatımda Bozkurt işareti yapmadım..

Ama, Türklerin  tarihinde, destanlarında yer alan bir figür olarak, itikadi açıdan sakatlığa kaçmadan yapanlara da, itiraz etmedim..

Yapılması sevap değil. Yapılmaması günah değil..

Bu  çerçevede..

Türkiye A Milli Futbol Takımı, bizim içimizdeki eziklerin bile, “Kesin yeniliriz. Türkiye kim, Avusturya kim” diye söze başlayıp.

“Avusturya, Gürcistan’a benzemez..” diye devam edip, maç öncesi kesin sonucu, Türkiye aleyhine ilan ettikleri bir aşamada..

Türkiye sahaya çıkmış, birilerinin göklere çıkardığı Avusturya’yı, alnının teri ile yenmiş ise..

Belki burası da önemli..

İki golü de, Merih isimli futbolcu kaydetmiş ise..

Merih’in galibiyet sevinci olarak Bozkurt işareti yapması üzerinden, içimizdeki yabancı âşıkları hop oturup hop kalkarlarsa..

Sormamız gerekir: “Sıkıntı nedir?”

Öyle ya..

Her türlü ahlaksızlıkları özgürlük olarak nitelendirenler..

“Sokaktan bahsetmiyoruz ki.. Milli takımların yaptığı maçtan bahsediyoruz. Burada özgürlük öyle geniş olamaz ki” diye sözümüzü ağzımızı tıkayacaklara söyleyelim..

Gerek klüplerin başka devletlerin klüpleri ile veya milli maçlarda Haç işaretinden başlayan, her türlü sevinç gösterisi hoşgörü ile karşılanırken..

Bozkurt işaretine, kim niye karşı çıkıyor ki?

Bakmayın siz, Almanya İçişleri Bakanı’nın tartışmayı başlattığına dair haberlere..

Evet Almanya İçişleri Bakanı da “Türk aşırı sağcı sembollerin statlarımızda yeri yok” açıklaması yapmış ama..

Esas sorun, içimizdeki Almanlardan kaynaklanıyor..

İçimizdeki HDP’li Almanların, “Bakın bakın, Bozkurt işareti yaptı. Verin şuna bir ceza” tahrikinden kaynaklanıyor.

Ne bilsin, Alman İçişleri Bakanı, Bozkurt işaretini!

Bilmediği için de zaten, “aşırı sağcıların sembolü” diyor

Oysa, geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun o işareti yaptığına şahit olmuştuk..

Demek ki, Alman İçişleri Bakanı da Bozkurt işaretinin neyin sembolü olduğunu bilmiyor..

Konuyu Almanlara ve UEFA’ya ispiyonladığını zanneden HDP’liler ve onlarla iş tutan CHP’liler de işaretin ne anlama geldiğini bilmiyor..

Bilmiyor ve yanlış yorumluyorlar..

Alman İçişleri Bakanı’na cevabı AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Alman İçişleri Bakanı Faeser’a cevap vermiş ama..

“Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’ın Milli futbolcumuz Merih Demiral’ın gol sevincini hedef alarak yaptığı açıklama ve UEFA’nın başlattığı soruşturma kabul edilemez” demiş, dahası “Irkçılık ve faşizm arayanların Avrupa’da son zamanlarda farklı ülkelerdeki seçim sonuçlarına odaklanmaları yerinde olacaktır” tokatını yüzlerine yapıştırmış ama..

Almanya’nın İsrail soykırımına destek verdiği için uluslararası mahkemelerde sanık sandalyesine oturtulmak üzere şikayet edildiğini hatırlatmamış..

Alman İçişleri Bakanı’nı da..

Batı’da aşırı sağ partilerin söylemleri ve onlara yönelik desteklerin seçim sonuçlarına yansımalarını bir kenara bırakalım..

Kendi ülkemizdeki Bozkurt üzerinden kavga çıkarmaya çalışanlara bakalım.

Nedir sorun?

Neden rahatsız oluyorsunuz?

Gerçekten Bozkurt işaretinden mi rahatsız oluyorsunuz.

Yoksa Türk Milli Takımının başarılı olmasından mı?

Bırakın Türkiye’de.. Dünya genelinde bile, “marjinal” olarak kabul edilen eşcinsellerin, voleybol milli takımında oynaması üzerinden “kahraman”lık söylemleri eşliğinde coşanlar..

“Atatürk’ün kızları” tanımlamaları yapanlar..

Dünya genelinde bir avuç marjinalin normal göstermeye çalıştığı eşcinselliği öve öve bitiremeyip, ardından da sırf eşcinsel diye bir voleybolcuyu, gençlerimize idol gibi göstermeye kalkanlar..

Ne oldu da şimdi..

Bozkurt işareti yapan bir futbolcuyu, hedef tahtasına koyuyorlar?

Eşcinselliğe evet..

“Bozkurt”a ise, “hayır” mı diyorlar..

Hatta daha vahimini söyleyeyim..

A Milli Futbol Takımının bir başka önemli oyuncusu Arda’nın, gol sevinci olarak işaret parmağı ile yaptığı ve İslam’ın tevhid anlayışına saygıyı işaret ettiği belirtilen sevinç gösterisini bile, içimizdeki bazı batılı uşaklar eleştiri konusu yapmışlardı..

İsmini de verelim.

Bir emekli generalin de (27 Mayıs darbesine imza atan Mucip Ataklı’nın) yeğeni olan Can Ataklı, “Bilmiyordum, akit gazetesinden Ahmet Gülümseyen yazınca öğrendim” diye başlayıp; Arda’nın işaretinin böyle bir amacı varsa, bunun kabul edilemeyeceğini iddia etmişti..

Tam da bu noktada..

Kendi milli takım futbolcumuzu, UEFA’ya şikayet edip, “Bu Bozkurt var ya bu Bozkurt. Aslında ...” diye, asılsız iddia ve iftiralarla, senaryolar eşliğinde futbolcumuza ve milli takıma ceza bile verdirmenin arayışı içine girenleri not etmemiz gerekiyor..

Bİr futbolcunun, Bozkurt işareti yapmasını televizyon ekranlarında eleştirenleri not etmemiz gerekiyor..

Eşcinsel oyuncuları övüp, onların paylaşımlarını destekleyip, “Ne var bunda” diyenler.

İşaret parmaklı sembole de, Bozkurta da karşı çıkıyorlar..

Neyse ki, eşcinseller de, onları destekleyenler de, bu toplumda azınlıkta..

Kendi ülkesinin sevincine katılamayıp, bozgunculuk yapmak isteyenler azınlıkta..

Nihayetinde, Alman İçişleri Bakanı’nın hadsiz açıklaması sebebi ile..

Birileri Alman ezikliği altında, “Hah hah ha.. Almanlar mı bizi kıskanıyor. Hiç güleceğim yoktu” diye, söylemler geliştirseler de..

Türk Milli Takımı Avusturya’yı yendi..

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in Demiral’ı eleştirmesinin ardından da, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Dışişleri Bakanlığı’mıza çağrıldı.

Gerekli uyarı yapıldı..

UEFA eğer bir müeyyide uygulamaya kalkarsa..

Zaten olmayan güvenirlikleri, daha da sıfırlanır..

Bunu da hem içimizdeki Almanlara, hem de dışardaki Almanlara da hatırlatmış olalım..

A. İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi