Faiz konusunda Maliye Bakanı ile paralel düşünmüyoruz.

O işi kolay yoldan halletme peşinde..

Soldan çarklı sözde ekonomistlerin çözümündeki gibi.. Dünya genelindeki çözümde olduğu gibi..

“Çıkartırsın faizi.. Vatandaş yüksek faizi görünce, tasarruf edip, parasını faize yatırır.. Paraları toplarsın.. Tüketimi azaltmış olursun. Tüketim azalınca, talep azalınca.. Arz çoğalınca.. İster istemez fiyatlar da düşer.”

Ama bu metodun, dar gelirli insanları, faiz sarmalına sokacağı, şirketlerin kendi sermayesi ile değil de, bankadan aldıkları kredi ile üretim yapmaları sebebi ile faizi otomatik olarak fiyata yansıtmaları sonucu, faiz oranında ilave enflasyona sebep olunacağı hatırlatmamıza cevap veremezler..

Bu konudaki ihtilafımız bir kenara..

Maliye Bakanı Mehmet şimşek, Türkiye’de çok önemli alt yapı çalışmalarını yapıyor olmalı ki..

Vergi ödemeden iş yürüten büyük şirketlere.. 

Sıfır vergi tahakkuk ettirirken, altlarında en lüks araçlar bulunan..

Bodrum’da tatil yapan, Çeşme’den bu tarafa gelmeyen, ama asgari ücretli kadar diyemeyeceğim. Çünkü asgari ücretten vergi kaldırıldı.. Ama asgari ücretin bir tık üzerinde gelir elde edenlerin, o aradaki farkın vergisini ödeme zorunlulukları var iken.. Onlar kadar dahi vergi ödemeyen sosyetenin canını, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek fena acıtıyor olmalı ki..

Sürekli hedefte..

İftiraların biri cevaplanmadan, diğeri atılıyor..

Bir gazete attığı iftiranın daha cevabını yazmadan, bir başkası kafayı çıkartıyor..

Son iki hafta içinde, Mehmet Şimşek’in hedef alındığı yalanları sıralayacak olursak..

Önce CHP Genel Başkan yardımcısı Yalçın Karatepe’nin ziyaretinde, makam aracı üzerinden saldırı düzenlendi..

Bisiklete binmesi bile önerildi.

Sayın bakan da, mütevazı şekilde, “sizi memnun edecekse, bisiklete de binerim” dedi..

Ama o gün sorduk..

Maliye Bakanı’na, hazineye maliyeti 4-5 milyon TL civarında maliyeti olan bir makam aracını çok görenler..

Maliye Bakanı koltuğuna oturmamış, CHP Genel Başkan yardımcısı Yalçın Karatepe’nin altındaki 15 milyon TL’lik makam aracına niye laf etmiyorlar?

Evet; her iki aracın da, özel kişilere maliyeti aynı fiyat ama.

Devletin aldığı araçlarda vergi olmadığı için, Maliye Bakanı’nın altındaki makam aracının vergisiz maliyeti, CHP Genel Başkan yardımcısının altındaki aracın yarıdan da azı..

Gönül ister ki..

Ülkemizde terör olmasın.. Ülkemizde her iş rayına oturmuş olsun. İl il dolaşıp, sorunlar yerinde tespit edilip, yeni yeni düzgün bir sistemin hayata geçirilmesi için küçücük aksaklıkların bile devasa faturalara sebebiyet verdiği bir ülkede olmasak..

“Makam aracı yolda kalsa ne olur? Son model olmasına ne gerek var” deriz..

Ama görüyorsunuz işte..

Sanki tekerleği yeni icat ediyormuşuz gibi..

Maliye Bakanı açıklıyor, “Uluslararası büyük şirketlerden biz sabit bir vergi almaz isek, onlar diğer ülkelerde o vergiyi ödeyip, bizde ödememenin gerekçesini hazırlayacaklar. Onun için, biz uluslararası şirketler için, asgari bir vergiyi getiriyoruz.”

Tekerleğin yeni icadı değil ama..

Sadece bu düzenleme, Türkiye’nin hazinesine, milyarlarca liralık vergi tahsilatı oluşturacak..

Onun için de..

Maliye Bakanı’nın, tekerleği yeniden icat etmesinin önünü tıkamak için, hedef tahtasına koyuyorlar..

Makam aracı dediler. Olmadı..

Ardından evinde tamiratı öne sürdüler..

Canı acıyan uluslararası şirketlerin hazırladığı ihale, CHP milletvekili Ali Mahir Başarır’a verilmişti.. O da, Maliye Bakanı’nın evindeki tamirat iftirası ile, üzerine kalan ihalenin gereğini yapmıştı..

Maliye Bakanlığından cevabı verdi:

“1- Sayın Bakanımızın evinin içinde, son on yıl içinde önemli bir tadilat yapılmamıştır. 2- Sayın Bakanımızın evinin içindeki mutfağında da herhangi bir tadilat, bakım-onarım yapılmamıştır, satın alındığı haliyle kullanılmaktadır. 3- Evin zemin katında ortaya çıkan nem sorunu, Sayın Bakanımızın görevde olmadığı 2020-2021 döneminde yapımcı firma tarafından su izolasyonu yapılarak sorun giderilmiştir.”

Açıklama devam ediyor ama.

Utanmazlardaki saldırı planlaması bitmiyor..

Bu sefer ihale Deniz Zeyrek’te kalmış..

Üç gün önce, Zeyrek dillendiriyor, iftirayı: 

“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, evine 60 bin TL’ye mangal aldı.”

Bakanlık cevaplıyor:

“Bir gazetecinin, ‘Bakan Mehmet Şimşek evine 60 bin TL’ye mangal aldı’ iddiası gerçek dışıdır. Kamuoyunun bu tarz algı oluşturma gayreti ile ortaya atılan iftiralara itibar etmemesi önemle rica olunur”

Bitti mi? Olay büyük. Bu iftiralar bitmez..

Fatih Altaylı önceki gün çıkartıyor kafasını..

“Kimler, bizleri niye kullanıyor. Niye önümüze belgesiz bu iftiraları atmamız için, asılsız isnat metinleri konuluyor” demiyorlar..

Hemen saldırıyorlar:

“Bodrum havalimanından Ankara’ya uçacak A Jet uçağı. Uçuşun başlamasına dakikalar var. Yolcular uçağa binmek üzere. Havalimanındaki A Jet yetkilisine bir telefon geliyor. ‘Bakan …… …… Bey’in eşi ve üç çocuğu havalimanında. Mutlaka uçmaları gerekiyor.’ Havalimanındaki A Jet personeli şaşırır. Biniş kartları verilmiş, kontuar kapanmıştır. Yapabilecekleri bir şey yok gibidir.”

Önüne gelene küfür ederek saldıran Altaylı, bakanın ismini vermiyor ama. Aynı iddiayı, yan ekibi, “Bakanın İsmi Mehmet şimşek” diyerek, tamamlıyor.

Bu iftiraya da, cevap geliyor:

“Gerçek olmayan ve yalanlanan bu haberle ailemin ima ve itham edilmesini şiddetle kınıyorum.”

Çok kısa sürede, ardı ardına bu kadar yoğun iftiraya maruz kalan bakanın, kimleri kızdırdığını tahmin etmek zor değil.

İftirayı atanlara bakın. 

Kimlerle oturup kalkıyorlarsa..

Hangi patronlardan sponsorluklar alıyorlarsa..

Onların izini sürün.

Canları acınanları bulun.. 

İftiracılar, attıkları yalanların hesabını sorun..

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi