Darbeler tarihinin birincisi hangisi, biliyor musunuz?

  • GİRİŞ17.07.2024 08:28
  • GÜNCELLEME17.07.2024 08:28

Bugün biraz eğlenelim.

Bakmayın siz benim, “eğlenelim” dediğime..

Ağlanacak halimize güleriz ya..

Onun benzeri bir durum..

Eğlenelim dediğim..

Akademik unvanına bakmadan.. Yaşına bakmadan, insanları kahkaha ile güldürecek yazıları, ciddi ciddi kaleme alanların durumunu hafızalara nakşetmek için yaptığım bir tanımlama..

Konumuz: Cumhuriyet gazetesi yazarı Emre Kongar’ın, darbeler üzerine dün yayınlanan yazısı..

“15 Temmuz, 20 Temmuz ve 16 Nisan” diyor Emre Kongar..

Ve ilk cümleden, darbecileri savunacağının müjdesini veriyor:

“Toplumsal olaylar, karşıtlarıyla birlikte ve sonuçları açısından değerlendirilir:”

Haydi Emre Kongar.. Yiğit isen.

Minnacık bilim adamı ciddiyetin varsa..

Aynı cümleyi, kadın cinayetleri için de kur..

Aynı cümleyi, tecavüz suçları için de kur..

Bu çağrıyı, o cümleyi kurmasını istediğim için söylemiyorum..

Kendilerinin riyakarlıklarını yüzlerine vurmak için söylüyorum..

Resmi nikahlı eşini.. Veya, nişanlısını.. Veya.. Veya..

Bir kadını, vahşi şekilde öldüren kişi için de, “Toplumsal olaylar, karşıtlarıyla birlikte ve sonuçları açısından değerlendirilir” diyebilir misin, Emre amca?

Diyemezsin..

Çünkü toplumsal olayları da işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz.. Karşıtlarını da istediğiniz gibi yorumluyorsunuz.. Sonuçlarını da istediğiniz gibi yorumluyorsunuz..

Biz dönelim, darbeyi meşrulaştırmak için, kafasındaki 40 tilki ile inanılmaz bir performans gösteren Emre Kongar’ın yazısına..

“15 Temmuz 2016 darbe girişimi, ancak, 20 Temmuz’da iktidar tarafından ilan edilen Olağanüstü Hal kararı ve 16 Nisan 2017 tarihinde yasalara aykırı oy sayımı ile yapılan halkoylaması yoluyla geçilen “Şahsım Devleti” rejimi ile birlikte değerlendirilebilir!” diyerek, içindeki kusmuğu çıkarıyor, Emre Kongar..

15 Temmuz.. Tankların altında ezilen ve parçalanan vücutlar..

Savaş uçakları ile Gölbaşı Polis Merkezi’nde kendi emniyet görevlilerimizin 50’yi aşkınının şehid edildiği vahşice bombalama..

Ve 20 Temmuz..

Diyeceksiniz ki, “15 Temmuz hain darbe girişimini biliyoruz da.. 20 Temmuz ne ola ki?”

Evet..

Suçu örtbas etmek isteyenler.

FETÖ’cü hainlerin darbesini masumlaştırmak için. Meşrulaştırmak için. 

15 Temmuz’un hemen yanıbaşına.. 20 Temmuz’u koyuveriyor..

Şimdi hepten meraklandınız..

“Hafızamı mı kaybettim ben. 20 Temmuz’da ne olmuştu ki” diye, kendinizi sorgulamaya başladınız, değil mi?

Kendinize haksızlık etmeyin..

20 Temmuz’da hiçbir şey olmadı..

15 Temmuz hain darbe girişimine soyunanların hakkettikleri cezayı verebilmek için, OHAL ilan edildi..

Adı Olağanüstü Hal Kanunu ama..

O OHAL döneminde, 15 Temmuz hain darbe girişiminde yapılanların milyonda biri yaşanmadı..

Kendi güvenlik güçlerimiz bombalanmadı. İnsanlar tankların altında ezilmedi.. Darbeyi yapanlar için bile, günlerce savunma yapma hakkı tanınarak, yargılamaları gerçekleştirildi..

Kimseye, yargısız infaz yapılmadı.. Öyle ki, darbe gecesi Akıncı Üssü’nde dolanan Kemal Batmaz’lar, Adil Öksüz’ler, o yargılama sırasında, “Askeri tesiste ne yapıyordunuz, siz sivil kişi olarak” sorusuna.. 

“Arsa bakmaya gitmiştim” cevabı verebildiler..

Gerçek darbede, o cevabı alan darbeci kişi, o sivilin alnına ... indirir. “Dalga mı geçiyorsun lan benimle” diyerek..

Tekrar yazıya dönelim.

Diyecekiniz ki, 16 Nisan ne ola ki?

Ben de merak ettim, doğrusu..

Onu da şöyle izah ediyor yaşı 80’e dayanmış muhterem:

“16 Nisan 2017 tarihinde yasalara aykırı oy sayımı ile yapılan halkoylaması yoluyla geçilen ‘Şahsım Devleti’ rejimi ile birlikte değerlendirilebilir!”

Hani bu laikçi adamlar, “nedensellik” ilişkisini çok severler..

“Şu şundan oluştu. Bu bundan oluştu..” der, hep nedensellik ilişkisi ile olayları izah etmemizi isterler..

İlk insanın Hz. Adem olmadığını bilgiç şekilde anlatır, “Maymundan geldik işte” derler..

Kendi tezleri ile sorarsanız: “Peki maymun nereden geldi” diye..

Ahmak bakışlarla, gözleri şaşıbeş olmuş şekilde donup kalıverirler..

Şimdi bir yaşımıza daha bastıracak, bir büyük “nedensellik” ilişkisi daha icat etmişler..

15 Temmuz 2016 yılındaki darbe ile..

16 Nisan 2017’deki referandumu, hem de birbirinin sebep sonucu olacak şekilde yorumlamaya kalkışmışlar..

Ne olmuş, 16 Nisan 2017’de?

TBMM, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni nitelikli çoğunlukla kabul etmiş. Ama ayrıca halkoyuna sunulması gerekmiş..

Halk da, 16 Nisan 2017’de görüşünü izhar etmiş..

İşte halkın 16 Nisan tarihli görüşünü izhar etmesi, 15 Temmuz darbe girişiminin siz deyin sonucu imiş. Bir başkası desin, sebebi imiş..

Kafayı yiyeceksiniz, biliyorum..

Bu laikçi kemalistleri anlamaya çalışırken, motoru yakarsınız..

Hani 16 Nisan 2017’de, haydi diyelim, sandıkta bir oyun oynanıp, referandum kabul edilmiş gösterildi..

Affedersiniz ama, o olduğu şüpheli kafanızı çalıştırıp söyler misiniz: “2018 yılında aynı halk, Tayyip Erdoğan’ı nasıl seçti?”

Dahasını söyleyelim..

Aynı halk, hem de dip dalgası ile gelen Z kuşağının da katılımı ile 2023’de Tayyip Erdoğan’ı nasıl seçti?

Yoksa, bunların her biri, ayrı ayrı darbe mi?

Seçimlerin hepsi, halkın iradesini ortaya koyduğu her sonuç, bu laikçi kemalistlerin gözünde bir darbe mi?

Ki, Emre Kongar, darbeler tarihini sıralarken, ilk maddeye hangi darbeyi koyuyor, biliyor musunuz.

Şimdi rahatlayın..

Derin bir nefes alın..

Bilmeniz mümkün değil.. Sıfır puan almanın garantisini ben veriyorum..

Yüz yıl tahmin yapsanız.. Bir milyon ihtimal dillendirseniz.. Mümkün değil, tutturamazsınız.

Emre Kongar’dan alın, ilk darbenin bilgisini:

“Menderes’in Anayasa’ya karşı olan 18-28 Nisan 1960 Tahkikat Encümeni Sivil Darbesi.”

Yani demek istiyor ki.. 27 Mayıs darbecileri masum. Adnan Menderes darbe yaparak, kendisine darbe yapılmasını istedi..

Yazıklar olsun sizin bilimsel unvanlarınıza. Yazıklar olsun sizin, gazeteciliğinize..

Yeni Akit

Yorumlar6

  • SİBGATULLAH 1 ay önce Şikayet Et
    VATAN ve MİLLETİNİ her şeyin üzerinde seven,VATAN ve MİLLETİNİN HAS ve HACCAK evladı sayın Ali İhsan KARAHASANOĞLU ağabeyim mükemmel ne HACCAK makale kaleme almışsınız Yüce YARATAN sizden sizde Yüce Yaratandan hoşnut olarak ona dönünüz,hoşnut olduğu kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE GİRİNİZ. DURMAK DURDURULMAK YOK UÇARAK TA DEĞİL IŞIK HIZI YOLA DEVAM.SELAM VE DUALARIMLA
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Recep IŞIK 1 ay önce Şikayet Et
    VATAN ve MİLLETİNİ her şeyin üzerinde seven,VATAN ve MİLLETİNİN HAS ve HACCAK evladı sayın Ali İhsan KARAHASANOĞLU ağabeyim mükemmel ne HACCAK makale kaleme almışsınız Yüce YARATAN sizden sizde Yüce Yaratandan hoşnut olarak ona dönünüz,hoşnut olduğu kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE GİRİNİZ. DURMAK DURDURULMAK YOK UÇARAK TA DEĞİL IŞIK HIZI YOLA DEVAM.SELAM VE DUALARIMLA
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Deli D U R M U L 1 ay önce Şikayet Et
    VATAN ve MİLLETİNİ her şeyin üzerinde seven,VATAN ve MİLLETİNİN HAS ve HACCAK evladı sayın Ali İhsan KARAHASANOĞLU ağabeyim mükemmel ne HACCAK makale kaleme almışsınız Yüce YARATAN sizden sizde Yüce Yaratandan hoşnut olarak ona dönünüz,hoşnut olduğu kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE GİRİNİZ. DURMAK DURDURULMAK YOK UÇARAK TA DEĞİL IŞIK HIZI YOLA DEVAM.SELAM VE DUALARIMLA
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Nigdeli 1 ay önce Şikayet Et
    Bu ve bunun gibiler Anadolu insanı çiftçilik uğraşırken bunlar meydanı boş bulub bir şekilde unvanlı olmuşlar. Anadolu çocukları daha yeni yeni okuyorlar
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Misafir 1 ay önce Şikayet Et
    İğdiş edilmiş beyinler, başka beyinleri böyle İğdiş ediyorlar, böyle böyle varlıklarını koruyup gidiyorlar. Yoksa bir kitle 13 sene Kılıçdaroğlunun arkasından nasıl gider...
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat