Artık terör devleti tanımı yapmakta hepimizin müttefik olduğumuz İsrail’in çocuk katili Başbakanı Binyamin Netanyahu, birilerinin özgürlük ülkesi diye bize yutturmaya çalıştığı ABD Kongresi’nde, önceki gün bir konuşma yaptı.

Kimse kusura bakmasın.

Ben o iğrençliği, o ahlaksızlığı, o rezilliği, soykırıma verilen o desteği…

“Amerika’nın tamamı bu değil, Amerika’da iyi insanlar da var” güzellemesi yapmak için, “Netanyahu, Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Demokrat üyelerin neredeyse yarısı tarafından boykot edildi” demeyeceğim, diyemeyeceğim.

Çünkü Netanyahu’nun konuşması boykot edenlerin de katılabileceği ve konuşma yapılırken protesto edilebileceği bir mekanda yapıldı.

Türkiye’de hiç kimsenin hayvan katliamı falan yapmadığı apaçık ortadayken..

Üç tane çakal, Millet Meclisi’nin altını üstüne geçirirken..

Kanun görüşülmesin diye protestolar yapılırken..

Engellemeler de bulunurken..

Netanyahu’yu protesto eden Temsilciler Meclisi ve Senato’nun üyeleri, oturuma katılmamak yerine, o salonda bulunup, 30 saniyede bir “yat-kalk-selam dur” modunda alkış tutanları, ABD Kongresi’nin Filistin asıllı tek temsilcisi Rashida Tlaib’in yaptığının benzerini tekrarlayarak, ellerinde “savaş suçlusu” ve “soykırım suçlusu” yazılı dövizler tutarak tepkilerin açıkça gösteremezler miydi?

Ahlaksızlığa bakın..

Bize “orada adalet var, adalet olduğu için de ekonomileri gelişmiş” diyenlerin hepsini bir çırpıda yalanlarcasına, Amerikan Senatosunda sergilenen kahpeliğe bakın.

Netanyahu konuşuyor:

“Gazze’de, sivillerin öldürülmesiyle ilgili açıklamalar yalan.”

Ulan ahlaksız, ulan terörist..

Bir tane sivil öldürmüş olsanız..

İki tane üç tane çocuk öldürmüş olsanız..

Dört tane, beş tane yaşlı insan öldürmüş olsanız..

“Ahlaksız da olsa bu adamın söylediğinde acaba bir doğruluk payı var mı” diye araştırma ihtiyacı hissedebiliriz..

Ama siz okulları vurdunuz..

Siz hastaneleri vurdunuz.

Siz çadırları yaktınız.

On değil, yüz değil, bin değil; on binlerce çocuğu katlettiniz.

Ahlaksız herif..

O ahlaksız herifi bu sözleri söyledikten sonra alkışlayan ahlaksız Amerikan senatörleri..

Size günah olarak bu yeter.

Dünyanın gözünün içine bakarak, “sivilleri öldürdüğümüz yalan” diyen namussuzlar. öldürdüğünüz insanların yanlarındaki silahları bize gösterebilir misiniz.. Ama lütfen küçük çocukların oynadıkları oyuncak silah olmasın. Çocukların oynadıkları bebekleri silah diye bize yutturmaya kalkmayın. Yaşlı insanların bastonlarını bize silah diye göstermeyin.

Öyle çirkefler, öyle iğrençler ki..

“Gazze’ye 40 binden fazla insani yardım kamyonunun geçişine izin verdiklerini” öne süren soykırımcı Netanyahu, “Gazze’de yeterince yiyecek alamayan Filistinliler varsa, bunun nedeni İsrail’in bunu engellemesi değil, Hamas’ın bunları çalmasıdır” diyebiliyor.

Ahlaksız herif gerçekten sen Hamas’la savaşıyor isen, Hamas da halkın yiyecek ihtiyaçlarına el koyuyorsa.. Sivilleri vuracağına, hastaneleri bombalayacağına, okullara füze atacağına, her şeyin sorumlusu diye gösterdiğin Hamaslıların vatandaşların yiyeceklerine el koyması sırasında, el koyanları vursana. Varsa böyle bir olay,  o el koymayı bize videolarıyla göstersene.

Bunlar o kadar alçak o kadar sahtekar ki.

Soykırımın başladığı ilk günlerde, Biden, “40’tan fazla çocuğun Hamas tarafından öldürüldüğü”ne dair görüntüleri izlediğini iddia etmişti. On ay geçti.. O görüntüleri gösteremediler.. 

Sahi; kendileri de o yalanı bir daha tekrar edemediler.

İsrail’in sivilleri öldürdüğünü, kadınları, yaşlıları vurduğunu, hastaneleri bombaladığını sadece biz söyleriz.. Sadece Hamas bu yönde açıklama yapar.. Sadece Filistin’den bu yönde iddialarda bulunulur..

“Bizden başka kimse de orada çocukların öldüğünü söylemiyor acaba biz de mi bir yanlışlık var” diye kendimizi sorgularız.

Ama bakınız ki, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de karar verdi. 

Yapılanların soykırım olduğuna dair çok ciddi delillerin bulunduğunu hüküm altına aldı.

Verilen karar onuncu ayın sonunda değil daha üçüncü ayın sonunda sadece 15.000 kişinin öldüğü bir tarihte verildi.

Şimdi soykırıma tabi tutulanların sayısı üç misline yaklaştı.

Ki; bu sayı savaş ortamında sadece tespit edilenler bir de yıkılan binaların altında kalan kayıp olduğu bildirilen binlerce insan var .

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yani uluslararası bir yargı organının verdiği soykırım tedbir kararına Amerikan Senatosunda alkış tutularak destek verilen o katil Netanyahu’nun değerlendirmesi ne?

“Bizi prangaya vurmak istiyor, kendimizi savunmamızı engellemek istiyor.” 

Ulan alçak, ulan korkak..

Sen kendini savunmak istiyorsan 7 Ekim’de savunsaydın.

7 Ekim’de kendini savunamamışsın.

Şimdi sivilleri katlederek soykırım yapıyorsun..

Yaptığın soykırımı da meşru müdafaa gibi göstermeye çalışıyorsun.

Şu tilkiliği de yapıyor Netanyahu:

 “Eğer İsrail’in elleri bağlanırsa, sıradaki (hedef) Amerika olur.” 

Yüzyıllardır yaşadıkları Filistin’deki hastanelerini bile sizin soykırımınıza karşı savunamayan Filistinliler okyanusları geçip, Amerika’da ne yapabilirler ki.

Bu gerçek bir korku mu?

Yoksa korku pompalaması mı?

Ne olursa olsun zalimler için yaşasın cehennem.

Bu dünyanın bir de ahireti var.

Ama bizim içimizi paralayan, bu alçaklara alkış tutanları bize hukukun merkezi gibi gösterenler..

Gözümüzün içine baka baka, “siviller öldürülmüyor” diyebilen seri katillerin sözlerini alkışlayan Amerika’yı bize özgürlük ülkesi diye takdim eden içimizdeki hainler.

Batsın böyle özgürlükler ülkesi.

Batsın böyle zenginlik.

Batsın böyle gelişmişlik.

Batsın böyle hukuk.

Yeni Akit