İBB Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu, yandaş gazeteleri çanta dolusu avrolarla kafakola almış.. YSK üyelerine sarfettiği “ahmak” hakareti davasını haber yaptırtmış..

Henüz videoları çıkmadı ama.

Azzz sonra..

CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasındaki çanta çanta dolarlar, avrolar nasıl görüntülerle ispatlandı ise..

Utanmadan, “Ne var ki bunda. Biz bir bina satın aldık. Değerini düşük gösterip, devlete biraz kazık attık” demeye nasıl getiriyorlarsa..

Yarın İBB kasasından yandaş medya organlarına aktarılan çanta dolusu paralar ispatlanınca da..

Aynı söylemi tekrarlayacaklarından şüpheniz olmasın..

Aslında, “Yolsuzluk yok. Sadece vergi kaçırma var” savunmasına bile, bir noktaya kadar tahammül edebilirim.

Ama il başkanlığı binasının satın alınmasında, çanta çanta dolarları getirenlerin, dikkat buyrun, rüşvet suçlaması ile değil. 

Taaa 1999’larda, Erbakan hocamızı, uydurma gerekçelerle resmi evrakta sahtekarlık suçlaması ile 2 yılı aşkın ceza ile mahkum ettirdiklerini hatırlayınca..

Ve bu mahkumiyeti verdirenlerle Erbakan hocamızın talebesi olduğunu ileri sürenler, kol kola yürüyünce..

Hayret ediyorum.. 

Şaşıp kalıyorum..

Erbakan hocamıza, partinin parasının şuraya değil de buraya harcanması üzerinden, resmi evrakta sahtecilik suçlaması yapabiliyorsanız.

Şimdi, 42 milyon TL’ye aldığınız binayı, 25 milyon gibi gösterdiğiniz tapudaki alım için, resmi evrakta sahtekarlıktan niye yargılanmıyorsunuz?

Niye sadece, usulsüz bağış kabulü gibi dandikten bir suçlama ile, sadece 6 aylık bir ceza ile yargılanıyorsunuz?

Bunu da es geçtik..

Önceki gün, çanta çanta dolarların kaynağının bağış olduğu yorumu yapılarak hazırlanan iddianamede ismi geçen sanıkların, duruşması vardı..

Türkiye’yi yönetecek olan bir parti, illegal para taşıması yapıyor..

Saatlerce dolarlar sayılıyor. Deste deste avrolar, bir sayılıyor, bir daha sayılıyor.

Görüntüler açık.

Görüntülerdeki isimler belli..

Türkiye’nin birinci gündem maddesi olması gereken bu yolsuzluk için yapılan duruşma..

Şimdi sıkı durun..

Akit gazetesinde manşet ama..

Sabahtan akşama kadar, AK Partililere uyduruk isnatlarla yolsuzluk suçlaması yapan Cumhuriyet gazetesinde, deste deste dolarların d’si bile yok..

Duruşma ile ilgili tek satır haber yok..

Sanki böyle bir dava yok. Böyle bir duruşma yok..

Sahibi Fransa’da yaşayan, ulusalcı geçinen Sözcü gazetesi hakeza öyle..

Etik siyaset iddiası ile parti kuran Ahmet Davutoğlu’nun gazetesi Karar öyle..

Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete öyle..

Yeni Asya öyle..

Birgün gazetesi öyle..

Hayret ki, ne hayret..

Hiçbirisinde, CHP İl Binasının satın alınması sırasındaki balya balya avroların duruşmasının haberi yok..

Oysa, çanta çanta dolarların tam göbeğindeki müteahhitlerden birisi, konuya direkt giriyordu..

Büyük ihtimalle nezdinde biraz hatırı olan taşınmaz sahibine, “Bir miktar indirim yapın da beni kurtarın.. Çünkü indirimi yapmazsanız, onu da bana ödetecekler” diyordu..

Buna bağış mı denir?

Yoksa rüşvet mi?

İsterseniz haraç da diyebilirsiniz..

Ama “bağış” olmadığı, hemen hemen kesin..

Baktım, gazetelerin birinci sayfasında konu haber yapılmamış.

Olur ya..

Dedesi sakallı diye, ceketinde bir küçük toz gördü mü, toruna tam sayfa hakaret eden  üzerinden tam sayfa, yetinmeyip, televizyon ekranlarından, ceketteki tozun nasıl bir pislik olduğunu, pisliğin aslında sadece o torunun eseri olmadığını, babasının, anasının, kuzeninin, dedesinin, ninesinin, ninesinin ebesinin, ebesinin dayısının..

Tam takım herkesin suçlu olduğunu anlatan İsmail Saymaz..

Benzeri ayrıntıları ile, solcuların büyük gazeteci unvanına hak kazanan Uğur Dündar..

Deniz Zeyrek..

Cumhuriyet gazetesinin Barış’ları..

Ve diğerleri.. Bir tanesi bile, CHP il binasının satın alınmasındaki yolsuzluğun, y’sini bile yazmaya cesaret edememişler..

Niye ki acaba?

Ekrem patronları, “Cııızzz. Yanarsınız” mı demiş, acaba?

Hani Sözcü TV’de moderatöre “Bu iki oldu” diye ayar çekmişti ya..

İşte tam da o hareketle, bütün gazeteler susturulmuş olmalı..

Aslında Ekrem bey, “Cııız. Yanarsınız. Yazmayın” demekle yetinmiş olsa, belki yine de sevineceğiz..

Adam öyle bir Sülün Osman ki..

CHP İl binasının yolsuzluk paraları ile satın alınmasının duruşmasının tam da arefesinde..

Bir yıl önce İstinaf’a giden ve o günden bu yana orda sırasını bekleyen “ahmak” davası üzerinden, öyle bir algı oluşturdu ki..

Sanırsınız, “Ahmak davası” ile ilgili yeni bir gelişme var..

Sözcü’de, Ahmak davası ile ilgili haber. Karar gazetesinde, ahmak davası ile ilgili haber var..

Duruşması olmayan, gündemde olmayan “ahmak” davasının haberi var.

Duruşması olan il binasının satın alınmasındaki yolsuzluk davasının haberi yok..

Bu Ekrem, milleti ahmak mı sanıyor?

Duruşması olan davayı haber yapmamaları için.. Gazeteleri kafakola alıyor..

Gündemde olmayan bir dava üstünden, kamuoyu oluşturmaya kalkıyor..

Buna teşni olan gazetelere hatırlatalım..

Kimse, ahmaklığınızdan böyle davrandığınızı düşünmüyor.

Bal gibi tilkiliğinizden böyle yapıyorsunuz..

Ekrem ile ilgili haber var mı? 

Var. Ama yolsuzluk haberi değil..

Ahmak dediği için yargılandığı, şu an gündemde olmayan başka dava..

Sizi gidi tilkiler sizi..

Sizi gidi, uyanıklar sizi..

Yeni Akit