Kayyım gelince, üst düzey yetkili istifa etmiş!
- GİRİŞ04.11.2024 08:21
- GÜNCELLEME04.11.2024 08:21
Solcu sitelerde üç gündür, bir yaygaradır, gidiyor.
"Esenyurt'ta üst düzey yetkili istifa etti.." diyerek haber yaptılar..
Merak ettim, kim idi, bu üst düzey yetkili?
20 yıldır Esenyurt Belediyesi'nde, liyakati ile öne çıkan, pırıl pırıl bir belediyeci, herkesin memnuniyetini izhar ettiği bir mahalli yönetim uzmanı mı?
Esenyurtluların, "Partisiz belediyeci.. Dürüst üst düzey yetkilimiz" dedikleri birisi mi?
AK Parti döneminden beri Esenyurt'ta belediyenin kritik noktasında çalışan bir isim mi?
Boşverdik AK Partili dönemden, ehliyetine güvenilerek göreve getirilmiş bir isim olmasını..
Bir önceki dönemde, CHP'li başkanın göreve getirdiği bir isim olur, "Tüm partiler genelinde olmasa bile, CHP genelinde kabul gören bir isim" diyerek, yine de eyvallah edeceğiz..
Ama önceki CHP'li belediye başkanının bile görev vermeyi uygun görmediği bir isim..
Aslında 31 Mart 2024 mahalli seçimlerinde, CHP tarafından bizzat kendisi Esenyurt Belediye Başkan adayı olarak açıklanmıştı..
Ancak PKK ile ittifak sonuçlanınca..
"Esenyurt'taki üst düzey yetkili" diye tanıtılan Ali Gökmen, "sağlık sorunlarım var" diyerek, adaylıktan vazgeçmiş..
Yerine de, HDP'nin/PKK'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Ekrem İmamoğlu'nu desteklemesi karşılığında, şimdi Esenyurt'un üst düzey yetkili ismi diye tanıtan Ali Gökmen adaylıktan vazgeçmiş, yerine eski HDP'li Ahmet Özer CHP'den aday gösterilmişti..
Oysa daha üç gün önce, Ali Gökmen, Esenyurt Belediye Başkan adayı olarak açıklanmıştı.
Üç gün önce olmayan sağlık sorunları mı ortaya çıkmıştı?
Yoo.
Milleti aptal yerine koyacak şekilde, "sağlık sorunlarım baş gösterdi" deyip, adaylıktan vazgeçilmiş.
Sonra, Ahmet Özer, HDP+PKK+CHP sayesinde belediye başkanı seçilince..
Ali Gökmen'in sağlık sorunları da tekrar iyileşme sağlamış olmalı ki.
Hemen ardından, "Esenyurt'ta üst düzey yetkili" oluvermiş..
"Al takke, ver külah" işler..
Ahmet Özer yerine, kayyım atanınca..
Ali Gökmen'in usulsüz şekilde üst düzey yetkili yapılması açığa çıkacağı için, görevden alınması kesin olduğu için.
"Siz görevden almadan. Ben istifa edeyim.. Bir de 'üst düzey yetkili istifa etmiş' algısı oluşturayım, kayyım atamasına sanki belediyede tarafsız olarak çalışan kişiler de tepki gösteriyormuş gibi bir algı oluşsun" demişler..
Ve Ali Gökmen, üst düzey yetkili olarak, istifayı basmış..
Ardından da, “"Halkın iradesinin gaspedilmesi nedeniyle istifa ediyorum" demiş.
Devam etmiş: "Kayyım ile müzakere olmaz, mücadele olur" demiş..
O zaman hodri meydan..
Mücadele ise, buyrun mücadele..
Bu CHP'liler, “Liyakat” diyorlardı değil mi?
Ehliyet çok önemli” diyorlardı değil mi.
"Siyasi parti belediye başkanları, göreve seçildikten sonra, görevdeki uzman kişilerin işine son vermemeli, kendi akrabasını, yakınındakileri, partidaşlarını göreve getirmemeli.. Liyakat esas alınmalı" diyorlardı, değil mi.
Buyrun, Esenyurt CHP İlçe Başkanı Ali Gökmen ile başlayalım..
Ahmet Özer Esenyurt Belediye Başkanı olur olmaz, CHP'li ilçe başkanı, "Üst düzey yetkili" oluvermiş..
Bitti mi?
Biter mi?
Ahmet Özer, “Ahir ömrümüzde başkan olmuşuz. Oğlumuz taş mı yesin” demiş..
Oğlu Serhan Özer'i Fen İşleri ve Park Bahçeler Müdürlüğü'nde Danışman yapmış..
Tam bu noktada, bize de seslenmek düşüyor:
Heyyy.. ‘Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilirse, oğlunu bir bakan, gelinlerinden birisini bir başka bakanlığa, damatlardan birisini diğer bakanlığa, eşini de Cumhurbaşkanı yardımcılığına getirecek' diyen ahlaksızlar..
Şu an, Erdoğan'ın ne oğullarından, ne kızlarından, ne gelinlerinden, ne damatlarından hiçbiri bakan değil.. Eşi de Başkan Yardımcısı değil..
Ama Ahmet Özer, bırakın ülkeye cumhurbaşkanı olmayı. Esenyurt'a belediye başkanı olur olmaz.. Oğlunu fen işlerine danışman yapmakla yetinmemiş..
‘Kızım aç mı gezsin' deyip, Serap Özer'i de Medya ve İletişimden Sorumlu Müdür yapıvermiş.. Nerdesiniz, çıkıp bir itirazda bulunsanıza.
Oğul ve kız ile kadrolaşma tamamlandı mı?
Olay bitti mi?
Bitmedi..
"Biz doğuluyuz. Ailelerimiz kalabalıktır. Başkan seçilince, herkes bizim iki dudağımız arasından çıkacaklara bakıyorlar" demiş, ve kardeşi Azad Özer'i de Koruma Sorumlusu olarak işe almış, Ahmet Özer beyefendi.
"Liyakat" ha..
"Ehliyet" ha..
"Kadrolaşma yanlış" diyordunuz ha..
Bu kadarla kalsalar, yine iyi.
Ahmet Özer, kız kardeşinin oğlu Muhammet Özçoban'ı Özel Kalem Müdürü yapmış, dayısının oğlu Muhammet Yılmaz'ı ise İşyeri Ruhsat Müdürü makamına getirmiş..
Bitmedi..
Kız kardeşinin oğlu Savaş Çağlar'ı önce İmardan Sorumlu Danışman, daha sonra Teknik İşler ve İmar Müdürü olarak atamış..
Aslanım benim..
İşte liyakatli kadro böyle oluşturulur..
Biz tam bunu söylerken, Ahmet Özer, "Köylülerimize de sahip çıkmamız gerekir. Bana sitem etmesinler" demiş..
Ve yakın köylüsü ve arkadaşı Cevdet Özister'i, Fen İşleri-Temizlik ve Park Bahçeler gibi teknik müdürlüklerden sorumlu Genel Koordinatör yapmış..
Liste daha uzayıp gidecek de.
Bizim yerimiz o kadar uzun değil..
CHP'lilerin, "üst düzey yetkili" dedikleri adam, kim çıkmıştı?
"CHP eski ilçe başkanı.."
"Liyakat esas alınacak" diyerek atama yaptıkları isimler kimler çıktı?
İki çocuk, bir kardeş, iki yeğen..
Liste böyle gidiyor.
Ama şunu da söyleyeyim..
Hani bir önceki dönem, Esenyurt AK Parti'dedir.. "Canım, AK Partili başkanın da belki bazı yakınları benzer görevdedir. Onlarla mı çalışsın" itirazında bulunabilirsiniz..
Ayrıntıya girmeyeyim. AK Partili isimlerin, böylesine kadrolaştıkları iddiasını kabul etmemekle birlikte, tartışmayı kısa keseyim:
"Bir önceki dönem, Esenyurt zaten CHP'de idi"..
Yani şu: Adamlar, CHP'li bir isimden, CHP'yi görünen diğer isme başkanlık geçtiğinde bile..
Kadroyu sıfırdan, yeniliyorlar..
Sonra da, "Üst düzey yetkili istifa etti" diyorlar.
Yesinler sizin, üst düzey yetkilinizi!
Yeni Akit
Yorumlar9