Ahmet Türk, çarpıtma! Elinde sopayı boşver, silah var silah!
- GİRİŞ06.11.2024 08:07
- GÜNCELLEME06.11.2024 08:07
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendi tabanından itiraz gelebileceğini bildiği halde, seçimde başarılı olmak için değil..
Türkiye’yi düzlüğe çıkartmak için, “PKK’nın lağvedildiğini açıklaması şartı ile, Abdullah Öcalan için umut hakkı düzenlemesi yapılabilineceği”ni belirtti.
Seçimde kazanmak için HDP ile ittifak yapanlar..
Ülke için değil, kendi istikballeri için PKK ile aynı safta buluşanlar..
Sayın Bahçeli’yi topa tuttular..
Sayın Bahçeli pes etmedi..
Tabanını çalmak isteyen İyi Parti’nin istismarına karşı, “Altılı masada neler yaptıklarını bildikleri” ikazını dün dile getirdi..
Sayın Bahçeli’nin, MHP Grup toplantısındaki açıklamasında hatırlattığı bir nokta vardı ki, kartların ne kadar açık oynandığını da ispatlayacak cinstendi.
Şöyle dedi Bahçeli:
“Ahmet Türk’ün istismar edilmesi CHP’nin başını çektiği kara kampanyadır.”
Buna karşın, Ahmet Türk cevap vermekte gecikmedi:
“Eğer bugün CHP ile bir diyaloğumuz varsa biz Türkiye’deki bütün siyasi partilerle görüşmek, konuşmak, tartışmak ve sorunun çözümüne katkı sunacak bir formülü oluşturmak için varız. Kimse bizi istismar edecek durumda da değil.”
Gerçekten öyle mi acaba?
Gerçekten CHP, Ahmet Türk’ü.. Ve tüm Kürtleri istismar etmiyor mu acaba?
1991-1995 arasında binlerce faili meçhul cinayette, Kürt insanlarımız öldürüldü..
Kim vardı iktidarda?
Bugünkü CHP konumundaki SHP yok muydu?
Siz kendi celladınızı, yani CHP’yi yanınıza almış, bu ülkede Kürtçe TV’yi hem de TRT tarafından açan Tayyip Erdoğan’ı devirmeye kalkıyorsunuz..
Bu apaçık Kürtlerin istismar edildiğini gösteren, ispatlayan bir olgu değil midir?
Celladına aşık olan Ahmet Türk devam ediyor:
“Biz elimizi her zaman uzatıyoruz ama bir elde sopa bir elini de uzatarak bu mesele çözülemez. Sopayı bıraksınlar ellerinden, ellerini uzatsınlar. Biz bu eli tutmaya hazırız.”
Sayın Bahçeli, ilk açıklamasında hatırlatmıştı:
“El uzatmak yerine yumruk sıkmamız dayatılıyor.”
Gerçekten de, MHP Genel Başkanı’nın el uzatması, çok anlamlı..
Bunun anlamını idrak edemeyen DEM yönetimi, özellikle de “yumruk” hatırlatmasına rağmen, “el uzatma”ya hemen “kabul” açıklaması yapamayan, Kandil’den TUSAŞ saldırısı ile “biz yumruk istiyoruz” diyenleri saf dışı edemeyen DEM yönetimi..
Özellikle de, sayın Bahçeli’nin de, “istismar ediliyor”’ diyerek, bir anlamda savunulan Ahmet Türk.
Kandil’in tehdidi ile konuşmaya devam ediyor olmalı ki, dün, önceki günkü sokakları yangın yerine çevirdikleri gerçeğini görmezden gelip, “bir elinizde sopa var” diyor..
Sopanın kimin elinde olduğu açık..
Hatta sopa da değil..
Silah var..
PKK’nın elindeki silahı bırakması istendiğinde..
CHP’lisi ile, ulusalcısı ile, İyi partilisi ile, Emin Çölaşan’ı ile..
Ciyaklayan bir topluluk var..
Niye ciyaklıyorsunuz ki.
İstenilen şey, “PKK’nın silahı bırakması”..
Buna niye itiraz ediyorsunuz ki?
“Şartsız, koşulsuz.. PKK silah bırakmalı. Hem de hemen, şimdi” desenize..
Bunu diyemeyen Ahmet Türk..
MHP’yi suçluyor, “Bir elinde sopa var. Diğer elini uzatıyor” diyor..
MHP’nin elinde sopa falan yok ama..
İlk açıklamasında, “elimizin yumruk olmasını isteyenler var” hatırlatması yapmıştı ama..
Karşımızdaki terör örgütünün elinde silah var iken.
Ahmet Türk’ün, o silahlı teröristlere tek kelime etmeden, sayın Bahçeli’ye cevap yetiştirmeye çalışması, gerçekten ne kadar ilkesiz, ne kadar riyakar, ne kadar vicdansız olduklarını da ispatlıyor.
Devamında, “Kürtler hangi projenin demokratik bir proje olduğunu mu veyahut gerçekten demokratik olmayan bir proje olduğunu fark edecek bilinçte ve fark edecek güçtedir” diyor, Ahmet Türk.
Ben de gülüyorum, bu sözlere..
“Seçildiğimde, HDP’lileri belediyenin kapısında içeri sokmayacağım” diyen CHP’li adaya rağmen, bu parti ile ittifak yapan, Ahmet Türk değil miydi?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM yöneticileri tarafından sıkıştırılıp, “Afyon adayımız beni aradı. Sözlerim yanlış anlaşıldı” düzeltmesini, kendince yaptığında..
CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal, “Yooo. Ben genel başkanı aramadım. Düzeltme de yapmadım. Sözümün arkasındayım” dememiş miydi?
Söylesin bakalım, 80’lik ihtiyar, nasıl aldatılmışlar, nasıl istismar edilmişler..
Hem istismar ediliyor.
Hem de kendisi istismar ediyor.
Kürtleri istismar ediyor..
Kürtlerin baskılanmasını sonlandıran, faili meçhulleri sonlandıran, Kürtlere dışkı yedirip bununla övünenlerden hesap soran bir Cumhurbaşkanı’nı devirmeye kalkarak, hem de dışkı yedirenlerle ittifak yaparak devirmeye kalkan Ahmet Türk, utanmadan şu sözleri de sarfediyor:
“Genel olarak Kürtleri susturmaya, sindirmeye yönelik bir siyaset izlendi. Bugün de bu siyaset devam ediyor.”
Kürtler susturuluyor, öyle mi?
Terör örgütüne mensupluktan yargılanmayan, terör örgütüne övgü düzmeyen, yardım etmeyen bir tane Kürt için, yapılmış bir baskıyı gösterebilir misiniz?
Gösteremezsiniz.
Ama, olmayan sopa üzerinden, sayın Bahçeli’ye, “bir elinde sopa var” diyen Ahmet Türk..
40 bin insanımızı öldüren PKK’nın elindeki silahları görmüyor.
Daha bir hafta önce, 5 insanımızı şehid eden PKK’lı teröristlerin ellerindeki Amerika’nın verdiği silahları görmüyor, görmek istemiyor..
Yeni Akit
Yorumlar5