Peşinen söyleyeyim.

Şahsi bir ihtilaf sebebi ile bu yazıyı kaleme almıyorum.

Aile hekimlerine bir garezim yok. Tam aksine, uygulamadan memnunum..

Ama, aile hekimleri üzerinden yapılan solcu ahlaksızlığına da, kimse kusura bakmasın, itirazımı dillendireceğim..

Soldan çarklı doktorlar..

“Ep isterim yatayım. İç istemem, çalışayım” modundaki solcular..

Dün grevde imişler..

Bitmedi, bugün de grev sürüyormuş..

Yarın da devam edecekmiş, öbürsügün de, Cuma günü de.

Ooooh.

Haftayı grevle bitirip, maaşı tam almayı, solcu ahlakına tastamam uygun olduğunu düşünmüşler..

5 gün yoklar. İki gün de zaten haftalık tatil..

Geçtiğimiz ay da, bir başka sebeple yine grevdeydiler..

Şunun şurasında yılbaşına ne kaldı ki?

Hani hesaplasanız, bir yılda kaç gün çalışıyorsunuz diye..

Yarıyı dolduramayacaklar..

Bir de tehdit ediyorlar:

“Sağlık Müdürlüklerini tekrar uyarıyoruz: AYM ve Danıştay kararlarına göre sendikal hak sayılmış iş bırakmaların ardından soruşturma açıp, ceza vermeye kalkmayın. Kaybettiğiniz davaların masrafları bir gün sizden rücu edilebilir ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanabilirsiniz.”

Danıştay’a soruyorum..

Ya tehdidin yanlışlığını hatırlatsınlar. Ya da, gerçekten 5 günü de içerecek şekilde karar verdiyseler, düzeltsinler..

İş bırakma hak öyle mi?

Hem de 5 günlük iş bırakma, hak, öyle mi?

O zaman, her hafta 5 gün iş bırakın. Maaşınızı alın.. Olur mu beyler?

Bu solcular, öyle ilkesizdir ki..

Dar gelirli emekçinin sağlık hakkı derler..

Ama dar gelirli insanların yararlanacağı bir hizmeti, böyle iş bırakmalarla engellerler..

Lafa gelince.. Marksist doktorlarda laf ebeliği çok..

“Türkiye tarihinin en uzun hekim iş bırakma eylemi başlıyor!” diye utanmadan ilanı yapıyor, Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Başkanı Emrah Kırımlı..

“Raporların ücretli hale getirilmesini rüşvet olarak gören hekimler: Bunlara karnımız tok” diyorlar.. 

Raporların ücretli olması rüşvet imiş.. Peki, ildeki ortalama ilaç yazımının üstünde ilaç yazana maaşından bir küçük kesinti ne?

Cevap hazır: “İlaç yazdım diye, maaşımı mı kesiyorsunuz? Benim işim ilaç yazmak?”

Senin işin ilaç yazmak değil, doktorum.. Senin işin, hastaya şifada vesile olmak..

Senin işin ilaç yazmak ise.. 

Her gelene 30 tane ilaç yaz, ilaç fabrikatörleri, zaten zenginler. Biraz daha fakir halkı sömürsünler..

Ne kadar ilkesiz, ne kadar yavan bir tartışmaya, toplumun gözbebeği olması gereken doktorları alet ediyorlar..

Sosyal medyayı açın..

Binlerce. On binlerce mesaj..

Hemen hepsi aile hekimlerinin mağdur olduklarını iddia ediyor..

Hepsi, yalanlar eşliğinde, algı operasyonu yapıyor..

Sağlık Bakanlığı’nın konuya yönelik açıklaması, kendi sitesinde bile, doğru dürüst ulaşılacak bir noktada değil..

Solcular gibi yapmayalım.. Tek taraflı atış yapmayalım.. Onların en yaygın paylaşımlarını buraya alıntılayayım..

Sonra da cevabını verelim:

“2-3-4-5-6 Aralık’ta grevdeyiz. Neden mi?

- Antibiyotik, mide koruyucu, ağrı kesicileri aile hekimi yazdıkça ceza verilecek.

- 6 ayda 1 aile hekimine gitmezseniz, aile hekimine ceza verilecek.

- Ne kadar çok hastaneye giderseniz, aile hekimine o kadar ceza verilecek.

- İl dışından gelen hasta muayene edilirse, aile hekimine ceza verilecek.”

Önce bu kadar ilkesiz, bu kadar yalan dolu, bu kadar sahtekarca hazırlanmış metni, tek karşı soruyla çöpe atalım:

“5 gün işe gitmediğiniz halde ceza almayacaksanız, ilaç yazdığınız için kim size ceza verebilir ki?”

Evet, buyrun, cevaplayın, dürüst iseniz..

Gerçekten bu ülkede, ilaç yazılmasına ceza veriliyorsa.. Yönetmelik yürürlükte, bırakın grevi, yazın ilacı, alın cezayı, getirin bana. Sizi savunmayan namussuzdur..

Yalan, dolan.. Solcuda, Marksistte her numara, tavan!

Bu genel değerlendirme ile bitirmeyeceğim.. Olayın gerçeğini de size aktarayım..

Antibiyotik yazılmasına kimse ceza falan vermiyor.. Veremez..

Yapılmak istenen sadece şu:

Emrah Kırımlı dürüst ise açıklasın, OECD ülkeleri içinde, Türkiye antibiyotik kullanımında kaçıncı.

OECD ülkeleri içinde, Türkiye’deki antibiyotik kullanımı, ortalamanın altında mı, üstünde mi? “Üstünde olduğu kesin” diyecek..

Peki, 2.5 katı dediğimde, bir cümle kurabilecek misin, doktor Emrah..

Ki, antibiyotik, peynir ekmek değil.. İsraf yönü, küresel şirketlere para aktarımı yönünü bir kenara bırakın..

Antibiyotik kullanım sıklığı sonucu, tüm uzmanlar açıkça söylüyor ki, “Bir gün gelecek, o antibiyotikler işlev göremez olacak. Çünkü mücadele edilenlerde, ilaçlara direnç artacak.”

Bakanlık diyor ki..

Bir ilde, kişi başına yazılan ortalama ilacı yazdığınızda hiçbir sorun yok.. Ortalama ile birebir iseniz yine sorun yok.. Ama ortalamanın üzerine çıktı iseniz. Yani gelene gidene ilaç yazdı iseniz..

Ceza falan yok. 5 gün işe gelmeyene ceza kesemeyen devlet.. İlaç yazılmasına mı ceza yazacak?

Sadece, gerektiği kadar ilaç yazılmasını teşvik için, gerektiğinden fazla yazanların maaşında küçücük bir kesinti yapılacak..

Bunun miktarı tartışılabilinir..

“Küçücük değil, mini minnacık olsun, o kadar değil, şu kadar olsun” denilebilir..

 “Ortalamanın üzeri değil, ortalamanın % 25 fazlasından sonraya uygulansın” denilebilir..

Ama..

Düşünün, bir ildeki aile hekimleri kişi başına iki ilaç yazarken, birisi 15 ilaç yazıyorsa..

Adeta ilaç fabrikatörü ile ortaklık yapan bu kişinin maaşında bir kesinti yapılması ile kimin ayağına basılmış olunuyor?

İlaç fabrikatörlerinin ayağına basılmış olunuyor..

Ama ciyaklaması, Emrah Kırımlı’dan duyuluyor..

Ve bunların kışkırttığı iklimde..

Sosyal medya şu paylaşımlarla kaynıyor:

“AKP insanları özel hastanelere yönlendiriyor, bu yapılanlar planlı işler. Devlet hastanesi için 1 aydan önce randevu alamazsın, sağlık ocağında da ilaç yazdıramazsın, doğru özel hastaneye gideceksin diyorlar. Yandaşlarını zengin etmek istiyorlar.”

Aile hekimliğini, sağlık hizmetinin vazgeçilmezi yapmak için atılan adımı..

Sahtekarca, nasıl çarpıtıyorlar..

Sağlık Bakanlığı’na da itiraz ediyorum..

Çıkın, tek tek anlatın, maaşın miktarını da anlatın. Hangi durumda, ne miktar kesinti olacağını da anlatın.. İlaç yazana ceza verileceğini iddia eden kim var ise, hepsini deşifre edin..

Tayyip Erdoğan sayesinde geldiğiniz koltuklarda, Erdoğan’a yapılan saldırılara sessiz kalmayın..

Yeni Akit