Esed heykelleri devriliyor..

Ama insanlar, hatta rejimin askerleri linç edilmiyor..

İşte İsrail’in Gazze’de kadın çocuk demeden soykırımı orda devam ederken. 

Rusya’nın Ukrayna’da.. Ukrayna’nın ulaşabildiği noktalarda Ruslara toplu saldırıları, katliamları sürerken..

Tüm algı operasyonlarına rağmen, tüm hakaretlere rağmen, sağduyu sahibi Müslümanların gerek olmadığında şiddete başvurmadan yarım asrı aşkın süredir zulmünü sürdüren bir rejimi devirmesi..

Nerede ise, imkan olsa, o devirmeyi kansız yapmış olması.. 

“Vatanlarını savunsalar ya, niye İstanbul’a geliyorlar ki” diyenleri utandıracak şekilde..

Türkiye’deki Suriyelilerin, hiçbir şekilde nankörlük etmeksizin, Türk bayrakları ile camileri doldurup, avlularında Türkiye’ye teşekkür ederek, Suriye’deki Baas rejiminin sona erdirilmesine şükürleri..

Her birinden, “Vatanımıza dönmeye hazırız” sözleri..

Bilmiyorum utanacak mı, kendisi doğup büyüdüğü toprakları bir anlamda satarak, bir anlamda o topraklara ihanet ederek Türkiye’ye gelmiş, yerleşmiş ve bir daha da atasının topraklarına dönmemiş Ümit Özdağ’ın tüm ırkçı saldırılarına rağmen..

Suriyeliler, binlerce teşekkürü, minnet duygularını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için tekrarlayarak, “vatanımıza döneceğiz” dedikleri bir süreçte..

“Esed rejimi devrilirse, güneyimizde PKK devleti kurulur” diyenler, Tel Rıfat’ın teröristlerden temizlenmesi, şimdi Münbiç’in kuşatılması karşısında, nasıl da şaşkınlar, görüyor musunuz…

Rusya’ya karşı kazanılan, Amerika’nın kirli planlarına rağmen başarılan, yarım asrı geçen Baas rejimini tarihin çöplüğüne atan hareket, duamız odur ki, bu geçiş sürecini fırsat bilip Golan tepelerini işgale kalkışan İsrail’e de, Türkiye’den de alacakları destek ile dünyayı dar edecektir..

Kemalizmden başka bir şey bilmeyen, Batılı sapık filozofların ipe sapa gelmez teorileri ile Türkiye’yi şekillendirmeye çalışan darbesever emekli generaller, “Halep’in muhalifler tarafından rejimden alınmasına sevinmeyin. Bu adım, güneyimizdeki terör devletinin kurulmasına sebep olacaktır” yorumu yapmışlardı. Yok yok, iki yıl önce, üç yıl önceki yorumdan bahsetmiyorum. Daha üç gün önceki bir yorum bu..

Dün sosyal medyada bir video, o laiklikten başka hiçbir şey bilmeyen emekli generalleri rezil etti. PKK’nın kontrolündeki bir bölge işgalci teröristlerden temizlendiği gibi, ordaki teröristbaşı Apo’nun dev posteri de gençler tarafından paramparça edildi.

Nerdesin emekli amiral Türker Ertürk..

Nerdesiniz, emekli generaller Hurşit Tolon’lar. Çetin Doğan’lar. 

Bilgiç bilgiç filozofluk yapmaya kalkışan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’lar..

Türk askerinin kendi güvenliğini sınırlarımız içinde korumak için, Suriye içine girmek zorunda kalındığında..

Kendi ülkesine ihanet edip..

Kendi askerine hakaret edip..

“Oraya giden unsurlar işgalci olarak nitelendirilmesinde bir yanlışlık yok. Kaldı ki ordaki askerlerimizin canları tehlikede.. Askerimiz tehlikeye atılıyor” diyen vicdansız emekli generaller.

Esed’in devrilmesinin imkansız olduğunu iddia eden, ufuksuz emekli paşalar.. Çapsız strateji uzmanları.. 

“Esed ile konuş. Esed ile konuş” diyen, katille diyalog için çırpınan siyasetçiler.

CHP’sinden SP’sine.. İP’ine..

Esed’den haber alabiliyor musunuz, söyleyin..

Tayyip Erdoğan’ın artık Esed ile görüşmeye ihtiyacı yok ama..

Esed’den haber alabiliyorsanız, nerede olduğu hakkında bir bilginiz var ise, adresi söyleyin, ben gidip bir röportaj yapayım..

Devrilen heykeller hakkında, at yapılıp, yerlerde sürüklenen heykeller hakkında Esed’in düşüncelerini alayım..

Ve sorayım, Aylan bebeğin cesedi karaya vurduğunda, vicdanın hiç sızlamadı mı?

Dün bir kurgu video gördüm..

Yeniakit.com.tr de haberleştirmişti..

Aylan bebek, deniz kıyısında uzanmış yatıyor..

Ama o da ne?

Aylan bebek, başını doğrultuyor..

Hatta gülüyor..

Ayağa kalkıyor..

Evet.. Aylan bebeklerin bugün ayağa kalkma vakti..

Aylan bebeklerle birlikte..

Gazzeli bebeklerin, Lübnan’da öldürülen çocukların, dirilme vakti..

Katillerinden hesap sorulmaya başlanmasının vakti..

Esed’i ile.. Netanyahu’su ile.. Biden’ı ile.. Hatta Trump’ı ile..

Almanya’sı ile Fransa’sı ile İngilteresi ile..

Hepsinden hesap sorulma vakti geliyor..

Aylan bebeğin deniz kıyısına vurmuş bedeninin fotoğrafını, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada göstererek, “Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın ki bir gün ola ki aynı durum sizlerin de başına gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil, binler, milyonlar, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız” diyerek insanlığın vicdanına seslenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a selam olsun..

Erdoğan, Aylan bebeklere..

Gazzeli Muhammed’lere..

Heniyye’lere sahip çıktı..

Küresel güçlerin yüzlerine karşı, ısrarla soykırımlarını haykırdı.. Haykırdı.. Haykırdı.. 

Esed rejiminin devrilmesi ile başlandı..

Küresel emperyalizmin tüm heykellerinin devrilmesi ile tamamlanır inşallah..

Soykırımcıların idam sehpalarında sallandırılması ile tamamlanır inşallah..

Yeni Akit