Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü imiş..

Adı-soyadı: Nacho Sanchez Amor.

Türkiye’ye heyet eşliğinde gelmiş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından da kabul edilmiş..

Türkiye’ye gelişi vesilesi ile açıklamalar yapmış, “Demokrasi standartları felaket” deme küstahlığını göstermiş..

Sen kimsin Amor?

Türkiye’yi sömürge ülkeniz olarak görüyorsun da, bize had mi bildirmeye kalkıyorsun?

Türkiye, sizin demokrasinizi, dörde katlar, 30 ile çarpar, elinize verir..

“Katılımın kalbi demokrasidir” demiş..

Eeee?

Katılımın kalbi demokrasi ise..

Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de.. Ve Amor’un kendi ülkesi İspanya’da.. Halk, “Soykırımcı İsrail’e niye silah satıyoruz” diye itiraz ederken..

Halkın bu talebine rağmen, Avrupa devletleri niye soykırımcıya silah vermeye, çocukların öldürülmesine destek olmaya devam ediyor?

İspanya kısmen bu silah satışına itiraz ediyor ama..

AB ülkelerinin silah satışı şu an dahi devam etmiyor mu?

Silah satışı bile demeyelim..

Silah hibesi devam etmiyor mu?

Amoooor..

Dikkat et Amooor. 

Burası, Avrupa Parlamentosu adına geldiği, ama bağımsız bir ülke.. Senin sömürge devletlerinden birisi değil..

Burası senin boyunduruğundaki bir ülke değil.

Sizin darbeci Sisi’yi kırmızı halılarla karşıladığınızı çok iyi biliyoruz, biz..

Darbeciye kırmızı halı..

Sonra da Türkiye’ye, her seçimi zamanında yapan Türkiye’ye “demokrasi dersi” ha..

Haydi ordan, sahtekar adam..

Darbecinin ayağının altına kırmızı halı seren AP üyesi devletlerin yönetimlerini uyardın mı sen?

“Demokrasi standartları felaket” dedin mi?

“Darbecilere nasıl kırmızı halı sereriz. Bizde/sizde hiç mi utanma yok?” dediniz mi?

Ahlaksız adamlar..

Mısır’ın halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi cezaevine konuldu..

Bir defa olsun, “Mursi cezaevinden çıkarılmalı. O halkının seçtiği bir cumhurbaşkanı. Derhal cumhurbaşkanlığı görevine geri dönmeli. Aksi takdirde Sisi yönetiminin illegal olduğunu açıklayıp, ilişkileri keseceğiz” dediniz mi?

Dediniz mi ki..

Şimdi Türkiye’de, seçime girse, üç tane oy alıp alamayacağı belli olmayan Osman Kavala’yı.. 

Gezi isyanını organize ederek, tam da Mursi’nin darbe ile devrildiği günlerde, 2013 Mayıs ayı sonunda, Türkiye’de de Tayyip Erdoğan’ı devirmeye kalkan, şimdi ise mahkemenin suçlu bulduğu bir kişiyi..

Hakkında yargı kararı olan bir kişiyi gösterip, Türkiye’de demokrasi olmadığını iddia ediyorsun..

Sahtekar Amor..

Avrupa Birliği ülkelerinden bir tanesi, Türkiye’nin istediği FETÖ’cüleri iade etti mi?

Etmedi!

Türkiye’de darbe yapmaya kalkışan FETÖ’cüler.. Yani seçim yapıldığı halde, iki kıytırık bahane ile “Demokrasi felaket” dediğin Türkiye’de, 15 Temmuz 2016’da asker darbesi ile yönetimi ele geçirmeyi düşünen FETÖ’cüler, şu an İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da at oynatmıyor mu?

Sen gelmişsin buraya, sahtekarlık yapıyorsun, ‘FETÖ kötü ama. PKK iyi’ dercesine..

“Kayyum atamaları FETÖ’cülerle mücadele içindi ama onlara kullanılmadı. Sorun, seçilenin kaybedenle değiştirilmiş olması” diyorsun..

Kayyım atamaları, teröristlerin tümü için..

FETÖ için de.. PKK için de..

Türkiye, sizin gibi sahtekarlık yapmıyor, Amor..

“FETÖ içindi..” diyerek, sanki FETÖ ile mücadelede Türkiye’nin yanında olmuşsunuz gibi, sergilediğiniz sahtekarlığı, Türkiye tekrarlamıyor..

FETÖ’ye de, PKK’ya da, haddini bildiriyor..

Ama bize demokrasi dersi vermeye kalkan Amor, FETÖ’cüleri Türkiye’ye iade etmeyerek. İade etmeyen AP çatısı altındaki devletlere tek hatırlatma yapmadan.. PKK’lılar ile ilgili kayyım atamalarına itiraz ediyor..

Sanki seçilen herkesin yerine, seçilmeyen geliyormuş gibi algı oluşturuyor..

İBB başkanı orada.. Veremediği 2 milyar TL’lik üç villasının hesabı orda duruyor. Buna rağmen hâlâ koltuğunda oturuyor. Belediye iştiraklerinin kasasından yapılan para kulelerinin hesabını veremedi, ama koltukta oturuyor. 

Mansur Yavaş 90 milyon TL’yi iki saatlik konser için bir şarkıcıya verdi, üç çalışanını işten el çektirip, üzerini örttü. Mansur da hâlâ koltukta oturuyor, Amor..

Hani, nerde “Seçilenin değiştirilip, seçilmeyenin geldiği?”

Üç tane CHP-HDP’li belediyeyi söyleyeceksin.

Onlar, PKK desteği sebebi ile gitti.

Sizin ülkelerinizde 50 bin insanın ölümüne sebep olan bir terör örgütü bulunsaydı, o örgüte mensup olanların ebesi, ninesi, dedesi, kuzeni, kuzeninin arkadaşı ve dahi 38 yan soyu.. Seçime girmeyi boşverin.. Seçime giren birisini açıktan destekleyebilir miydi, Amooor!..

Ki; kalkmışsın, bu ülkede 50 bin insanın katili olan terör örgütü için “PKK’nın başı Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen terörist yalakalarının avukatlığına soyunuyorsunuz.. Evet, Demirtaş’ın da adını anarak, serbest kalmaları gerektiğini söylüyorsun..

Haydi ordan, terörist yalakası..

Sizin istemeniz ile, Türk mahkemesi karar vermez..

Haydi ordan, içimizdeki Avrupa yalakası hainler..

“Rahip Brunson nasıl serbest kaldı” diyeceklere. “Deniz Yücel nasıl serbest kaldı” diyeceklere hatırlatayım...

“Sahtekarsınız! Hainsiniz, emperyallerin uşağısınız.” 

Brunson gözaltına alındığı gün, Amerika serbest kalmasını istedi. Bırakıldı mı? Hayır. Tutuklandı, ABD yine bırakın dedi. Bırakıldı mı? Hayır.. Trump ilk duruşmada bari bırakın dedi.. Bırakıldı mı? Hayır.

1.5 yılı aşkın cezaevinden sonra da bırakılsın yani.. 

Deniz Yücel de öyle..

Onlar istiyor diye, karar verecek değiliz. Burası sömürge devleti değil. Bu toprakları biz, masada değil, akıttığımız kanlarımızla aldık..

Ama yine de bunların samimiyetlerini de test edelim:

Eğer yüreğiniz var ise, çıkın söyleyin: “Avrupa ülkelerinin herhangi birisinde, 50 bin insanın ölümüne sebep olan bir terör örgütü olsa idi. O örgütün başındaki adam için, birisi çıkıp da, ‘Durun daha. Heykelini dikeceğiz’ deseydi. Buna bir ceza verilmezdi.”

Bunu diyebiliyorsanız, buyurun istediğiniz eleştiriyi Türkiye’ye yapın.

“Öyle şey olur mu? Terör örgütünün başındaki adamın heykeli dikilir mi” diyerek, garipsiyorsanız.

Oturun oturduğunuz yerde. Haddinizi bilin.

Teröristlerin uşaklığını yapmayın..

Amoooor, anladın mı Amor.

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi