SGK primi ile kent lokantası açanın yüzüne tükürün!
- GİRİŞ18.12.2024 07:58
- GÜNCELLEME18.12.2024 07:58
SGK’ya prim borcun var..
Bunu ödeme..
Yani emeklinin alacağı en düşük maaş, 12.500 TL mi olsun, yoksa 13.000 TL mi olsun tartışması yapılırken, gelir-gider dengesine bakılan kasadaki parayı azalt, emekli maaşlarının kaynağı olan primleri ödeme..
O parayı kendine kaynak yapıp, kent lokantası aç.. Bir miktarı ile de, sahneye mayo ile çıkan Hadise’ye şarkı parası öde..
Sağda solda da, afra tafra ile dolaş: “Kent lokantaları açtık. Hadise’ye şarkı söylettirdik.”
Devlete ödeyeceğin borcunu geciktirip, o para ile kent lokantası açıyorsan.
Bu senin maharetin değil, devletin şapşallığı..
Nitekim devlet, bu şapşallığa son verdi.
“Kesinleşmiş prim borçlarınızı ödeyin” dedi.
Yine ödemediniz.
“Hesaplarınıza bloke koyduruyorum” dedi.
Şimdi kuzu kuzu ödeyecekler..
Utanmazlığa bakar mısınız.
“Şurda büyük miktarda israf vardı. Onu önledik. Bu israf parası ile de, kent lokantaları açtık” demiş olsa..
Elini öperim..
Ama..
“SGK’ya olan prim borçlarımızı daha sonra öderiz dedik. Ödemediğimiz prim borçlarından oluşturduğumuz bütçe ile kent lokantalarını açtık” derseniz.
Yüzünüze tükürürüm..
SGK gerekiyorsa, kent lokantasını açar..
Sen, SGK’nın parası ile hokkabazlık yapıp, bir de kasım kasım niye kasılıyorsun ki?
“Şurdaki tahsil edilmeyen belediye alacaklarını tahsil ettik. Şimdi o tahsilat ile 10 bin emekliye, pazar katkısı ödüyoruz” dersin..
Elini öperim..
Ama..
“Nasıl olsa devlet, belediyelerin borcu için, bir kavga ortamı çıkmasın diye, cebri icra yoluna başvurmuyor, icra yoluyla tahsilat yapmıyor.. Makul bir miktardaki borcun, makul bir süre geç ödenmesine göz yumuyor. Biz bunu istismar edelim. 3 milyar borcu 5 milyara çıkaralım. 2 milyar borcu, 3.5 milyara çıkaralım. SGK’nın parası ile emeklilere hava atalım, onların bir kısmına pazar katkısı ödediğimizi söyleyip kendimize oy devşirelim” derseniz..
Yüzünüze tükürürüm..
Abartmıyorum..
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir belediye başkanı..
Boşverin Türkiye’yi.. Dünyanın hiçbir yerinde ikinci bir örneğini gösteremeyeceğiniz şekilde, bir belediye başkanı..
Hem de ikinci defa seçilmesinin hemen ardından..
Hem de bir şarkıcıya iki saatlik konser için 85 milyon TL ödeme yaptığı iddialarına cevap verirken..
SGK’ya prim borçlarını bilerek ödemediklerini, af çıkacağını düşündüklerini, o zaman faiz ödemeksizin borçları ödeme imkanı olacağını söyledi..
Bunu herhangi bir ticaret erbabı söyler de..
Bir kamu görevlisi nasıl söyler.
SGK üzerinden, bedava para kullandığını, bir kamu görevlisi nasıl açıkça itiraf eder.
Adamlarda utanma yok ki..
Yalaka medya organları da, bunları şişiriyor.
Onlar da, şımardıkça şımarıyorlar..
Çalışma Bakanı hatırlatıyor, eski dönemlere kıyasla, bugünkü CHP’li belediyelerin borçlarının çok yüksek miktarda arttığını, bunun sürdürülemez olduğunu belirtiyor.. Belediyelerin ve iştiraklerinin prim borçlarını derhal ödemeleri gerektiğini hatırlatıyor..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hatırlatıyor.. Hatta “yanlış yapanları silkeleyin” diyor..
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, büyük bir utanmazlıkla, “Silkeleyin de göreyim” diye meydan okuyor.
Sanki adam borçlu değil..
Sanki adam, suçlu değil..
Sanki, haksız yere kendisinden bir para tahsilatı yapılacak.
Sanki ihtilaflı bir alacak, zamanından önce, kendisinden alınmak isteniyor..
Bu şartlar altında o da hakkını arıyor ve direniyor..
Senin borcun bu, Sülün Osman..
Hem de ihtilafsız, hem de kesin bir borcun..
Vadesi olmayan, hemen ödenmesi gereken bir borç..
İşçiye ödemen gereken, ama kanuni düzenleme gereği işçiden kesip, “Senin adına bunu götürüp, SGK’ya yatıracağım” diye belge düzenlediğin kesin bir borç bu..
Bir hatırlatma daha yapayım.
Bu Ekrem var ya bu Ekrem..
Kendisinin akit tv’ye, 5 dosya için yargılama masrafı olarak 23 bin TL borcu var iken..
Kendisinin kazandığı bir tek davadaki 21 bin TL’lik alacağını icraya koyup.
Bir de utanmadan, bir medya kuruluşuna, yani akit tv’ye icra memuru yollamıştı..
Hem de pandemi döneminde..
İcra memurunun yüzünde maske. Ekrem İmamoğlu’nun iki avukatının yüzünde maske..
Utanmadan, o salgın döneminde, bir medya kuruluşuna hacze gelmişlerdi.
Dahasını söyleyeyim..
Hukukçular bilirler.. Eğer gittiğiniz yerde, sırf düşmanlık gösterisi yapmak istemiyorsanız, malı haczedersiniz, ordaki bir kişiye yediemin olarak bırakırsınız.
Ama amacınız alacak değil, düşmanlık göstermek ise, zarar vermek ise.. İşte o zaman, haczettiğiniz malı yediemine götürürsünüz..
Ekrem de, haber servisindeki televizyonu haczettirip, yediemine götürtmüştü..
Kendisi, iddia ettiği tartışmalı alacak için böylesine canavar.
Ama devletin SGK’sı, alacağını istediğinde, “Bu organize kötülük”!
Vay utanmaz Ekrem, vay..
Devletin kurumunun, senin işçiden kesip, hemen götürüp vermen gereken parayı istemesi “organize kötülük” ise..
Sen, akit tv’ye borcunu ödemeden, alacağını istemen ne?
Onu da bir anlatsana..
Bir noktaya daha dikkat çekeyim..
Bu arkadaşlardan seçim meydanlarında siz, “İsrafı önleyerek kaynak oluşturacağız” söylemini duydunuz da.. “Prim borçlarımızı ödemeyerek, kaynak oluşturacağız. Ödemediğimiz primlerle, kreş yapacağız. Kent lokantası açacağız” diye bir açıklama hiç duydunuz mu?
Ben duymadım..
Ama şimdi, seçim öncesinde söylemedikleri bir hokkabazlığı, kendilerine hak gibi görüp, hayata geçiriyorlar..
Bize de, “Silkelendiniz. Silkeleneceksiniz. Artık şaklabanlık yapamayacaksınız” demek düşüyor..
Yeni Akit
Yorumlar9