Prim borçlarımızı ödemedik, ama bir sorun, niye ödemedik!
- GİRİŞ19.12.2024 08:15
- GÜNCELLEME19.12.2024 08:15
Bu Ekrem var ya bu Ekrem..
Şeytana pabucunu ters giydirir..
Adam borcunu ödemiyor.
Borcunu öde denildiğinde de, “Boğazımızı biraz daha sıkın, daha çok kazanalım” diyor..
Alacaklı herkes, borçlunun bu beyanı ile karşılaşırsa, ne olur?
Yani mal satmışsınız. Alan kişi ödeme yapmıyor..
İcraya veriyorsunuz, “Boğazımı sıkma” karşılığı alıyorsunuz..
Evde boya-badana yaptırmışsınız. Parasını ödememişsiniz. Alacağını isteyen ustaya, “boğazımı sıkma” diyorsunuz..
Buna ne denir?
Sahtekarlık denir..
Hokkabazlık denir..
Bir de, ödemediğiniz milyarlarca liralık SGK primi ile caka satarsanız..
“Emekli vatandaşlarımızdan 10 bin tanesine, yılda 10 bin TL pazar desteği veriyoruz. Müracaatlar başladı” derseniz..
Hem sahtekar, hem de hokkabaz olursunuz..
Sen prim borcunu öde..
Emeklinin maaşına zam yapılsın..
Emekli hakkettiği maaşı alsın..
Hakketmeyen üçkağıtçılar, ortalıkta caka satmasın..
“Allah’ın suyu.. Biz geldiğimizde suyun bedelini ucuzlatacağız” diyen adam..
Şimdi tarihte görülmemiş zammı, suya yapıyor..
“Kaldırımdan park parası alıyorsun. Sıfır maliyet. Ve kâr edemiyorsun. Nasıl bir iş bu” diyen adam..
Aslında kaldırımdan değil, onlarca çok katlı otopark yapıldığı için, yatırımlar sebebi ile başabaş giden İSPARK’ı devir aldıktan sonra..
Şimdi %46 enflasyon olan dönemde, % 100’lere varan zam yapıyor, yine de İSPARK zarar ediyor..
Adam utanmıyor..
Son 4 günde, İETT araçlarının yaptığı üç ayrı kazada üç insanımız ölmüş..
Adamlarda hiç utanma yok..
“Belediyenin kasasındaki paraya göz dikmek olur mu?”
Sen SGK’nın alması gereken paraya göz dikiyorsun ama, sahtekar..
“Milletin parasını, millete dağıtma yolu, bizim için şeref ve haysiyet yoludur.”
Peki borcunu ödememek nedir, Ekrem bey?
O sizin için haysiyet midir, şeref midir?
Yoksa “benim adım Sülün Osman. Benim için milleti aldatmak haysiyettir..” mi diyorsun.
Soru basit: “SGK primlerini niye ödemiyorsun?”
SGK primlerini ödemeyip, bir de utanmadan, 10 bin emekliye, bir yılda 10 bin TL pazar desteği veriyorum” nasıl diyorsun?
SGK primlerini ödememek, senin için normal ise..
Metro yapımı sırasında ödemen gereken bedelleri de verme..
İşçilere maaşlarını ödeme.
Memurların maaşlarını ödeme..
Buharlaştırdığın belediye araçlarının (Sayıştay raporuna göre, 1100 belediye aracı, sistemde kayıtlı değil) benzin paralarını ödeme..
Ben sana, daha çoook ödenmeyecek borç bulurum..
Mesela Nuhoğlu’na üç villa karşılığında vereceğin parayı ödeme..
Pardon, onu zaten ödememek üzere anlaşmıştınız, değil mi?
O sana üç villanın sahibi şirketi devredecek, sen de ona.. Gerisini senden dinleyelim..
Banka kayıtlarında bir para transferi görünmediğine göre, Nuhoğlu’na bir ödeme yapmamışsın..
O zaman Nuhoğlu sana, o üç villanın sahibi olan şirketi ne karşılığında devretti, bir anlat hele.
“Utanmaz” dedim.
Utanmazlığı o denli hakkediyor ki..
Dünkü Tuzla konuşmasında, “Milletin parasını, millete dağıtmanın erbabı biziz” diyor..
Sen üçkağıdın erbabısın Ekrem.
Üçkağıdın erbabı olduğun için, “Kent lokantaları açtık, on milyonlarca insan ordan besleniyor” diyorsun..
Oysa kendi belediyen rakamı şöyle açıklıyor:
“Kent Lokantaları’nda 2023 yılında toplam 1 milyon 610 bin 658 kişi yemek yedi.”
On milyonlar nerde?
Bir yılda dahi 1.6 milyon yemek vermişsin. 1.6 milyon kişi değil, 1.6 milyon öğün..
Ama adam, öylesine üçkağıtçı ki öğünü de boşverdik, “on milyonlar”dan bahsediyor..
Karşısındaki şakşakçılar da, “Atma bre Ekrem, din kardeşiyiz. On milyonlarca değil, şu ana kadar hepsi hepsi 2 milyon, bilemedin 3 milyon öğün bile etmedi daha” demiyorlar..
O yemeklerin SGK prim borcunu ödemeyerek finanse edildiğini de daha önce aktarmıştım...
Bunun neyi ile övünüyorsun, Ekrem?
4 milyara yakın prim borcu yapmışsın..
Kent lokantası açana kadar, emeklinin hakkını, SGK’ya yatırsana..
Hızını alamıyor, Sülün Osman devam ediyor.
Biz bekliyoruz ki, “SGK primlerini ödemedik. Ama bir sorun, niye ödemedik” diye başlasın.
Ödeyemediklerini, ama hemen ödemeye hazır olduklarını söylesin..
Söylemiyor..
Veya desin ki, “Benden önceki belediyeden şu kadar borç devraldık. Bizim dönemimizde bu borç artmamıştır. Dolayısı ile bizden prim borçlarının istenmesi haksızlıktır” desin.
Bunu da diyemiyor.
Çünkü borcu, 46’ya katlamış..
Evet, ülkede enflasyon var..
Evet, 1 TL’lik bir ürün, 5 yıllık süreçte, zam gördü, 5 TL’ye, 6 TL’ye çıktı..
Ama borcun 46 katına çıkması, nasıl izah edilebilir?
Sadece İstanbul değil. Ankara da öyle. İzmir de öyle..
O zaman bu belediyeler emlak vergisini ödemeyen, su faturasını ödemeyen, İGDAŞ faturasını ödemeyen vatandaşı icraya verdiğinde.
O vatandaşlar da gelsinler, akit tv’de açıklama yapsınlar:
“İBB bizim hizmet etmemizi önlemek için icraya verdi.”
Var mısın Ekrem?
Ama bu utanmaz adamın, bırakın su faturasını ödeyemeyen vatandaşın böyle bir savunma yapmasına hoşgörü ile yaklaşmayı, akit tv’ye, olmayan alacak için haciz getirttiğini bir defa daha hatırlatalım..
Sizler de, bu adamın laf cambazlığı notunu verin.
Yeni Akit
Yorumlar20