Gericiler deyip bize saldıranlar, PKK’lı teröristlere sahip çıkıyorlar!
- GİRİŞ24.12.2024 08:17
- GÜNCELLEME24.12.2024 08:17
CHP Genel Başkan Yardımcısı imiş..
Adı Gökçe Gökçen..
Bekliyorsunuz ki, Özlem Gürses’in hadsiz konuşmasını eleştirsin, “TSK’ya saldırıları asla kabul etmeyiz” desin..
Bekliyorsunuz ki, TSK’ya “kimyasal kullanıyor” diyen müfterilere cevap versin..
Bekliyorsunuz ki, Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurmak isteyip, şimdi hayal kırıklığı yaşayan Amerikan uşaklarına “Ne zannettiniz” hatırlatması yapsın..
Bekliyorsunuz ki, savcı Selim Kiraz’ı şehid eden DHKP/C terör örgütü savunucularına, “Asla başaramayacaksınız” desin..
Bunları bekliyorsunuz.
O kafayı çıkarıyor, 94 yıl önce bir esrarkeş ve yanındaki birkaç kişinin işlemiş olduğu ve bugün hiç kimsenin savunmadığı bir cinayet üzerinden, bugünkü Müslümanları suçluyor..
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen’in cümlesi net. Cümlesi çok açık:
“Cumhuriyet karşıtı gericiler tarafından katledilen şehidimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı, Bekçi Hasan’ı ve Bekçi Şevki’yi saygıyla anıyorum.”
Kubilay’ı an..
Mezarına yol yapıp, yok eden yine sizin CHP’niz ama..
Heykel diker, mezar boşluğunu doldurursunuz..
Bunların hepsi tamam da..
“Cumhuriyet karşıtı” nereden çıktı?
“Gericiler” nereden çıktı?
Diyeceksiniz ki, “Üzerine alınma. Sana ne, Cumhuriyet karşıtları kim ise, onlar alınsın. Gericiler kim ise, onlar alınsın.”
Keşke sizin kadar saf olsaydım..
Gökçe hanım devam ediyor, sizin saflığınızı tescilliyor:
“Dün Kubilay’ı gözünü kırpmadan şehit edenlerin bu topluma olan nefreti, yalnızca tarih kitaplarında yerini almadı.”
CHP’li bayan, bu cümleleri ile, yavaş yavaş sakallı insanlara, çarşaflı-başörtülü hanımlara da dil uzatmış oluyor.
Burda da sakın, “Canım dindar insanlara bir şey söylemiyor, gericilere söylüyor” demeyin..
Sorarım size, “Somut olarak niye açıklamıyor. Kim o gericiler?”
Kendisi biraz daha açıyor zaten:
“Bugün hâlâ onu katledenlere sevgi duyanlar, onları örnek alanlar var. Bugün Kubilay’ın katillerini ananlar, yarın yine parti logolarını saklayarak seçim çalışması yapacaklar!”
CHP’nin rakip olma noktasında kendisi ile yarışmaya çalıştığı tek parti AK Parti olduğuna göre.. Kasıt AK Parti..
Yine mi tereddüt ettiniz.
Gökçe hanım biraz daha ipucu veriyor:
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ cümlesini suç sayanlar, gencecik teğmenleri hedef gösterenler hiç inanmadıkları halde Atatürk’ten bahsedecekler. Dün ‘iki ayyaş’ diye bahsettikleri Atatürk ve İnönü’ye küfür edenler, muhalefeti hedef alırken IŞİD’lileri tahliye etmenin memnuniyetiyle yaşayacaklar.”
Gökçe hanım, resmen ve alenen, AK parti iktidarını kastederek, “Cumhuriyet karşıtı, gerici” suçlamalarını yaptığını, artık siz de gördünüz.
O zaman hodri meydan..
Biz, Derviş Vahdeti’yi kutsamadık, kutsamayız.
Ama sizin partinizde, PKK’lı teröristleri kutsayanlar var..
PKK terör örgütünü, “hak arayan yapı” diye kutsayan alçakların eşleri, sizin partinizde..
Siz bana, bir tane, Kubilay’ı öldüren kişinin kahraman olarak tanıtıldığı bir yazı, bir konuşma, bir sosyal medya paylaşımı gösteremezsiniz..
Bir tane, Kubilay’ı öldürenler için, “Hak arayan kişilerdi, mecbur bırakıldıkları eylem şeklini yaptılar” diyen kişi gösteremezsiniz..
Ama ben size..
Savcı Selim Kiraz’ı şehid eden DHKP/C’li teröristleri allayıp pullayan CHP’li milletvekillerini gösteririm..
Cinayeti işledikten sonra yayınlanan gazetelerinizde, teröristlerin “Mecbur bırakıldığımız eylem şekli idi” cümlesinin manşet olduğunu size gösteririm.
Yılmaz Güney gibi, bir hakim katilini aklayan onlarca CHP milletvekili gösteririm..
Banka soyguncusu Deniz Gezmiş’i, askere kurşun sıkan Hüseyin İnan’ı, İbrahim Kaypakkaya’yı kahraman gibi gösteren CHP’lilerin isimlerini buraya listelesem, ağzınız açık kalır..
“Türkiye, İran ile savaşacak olsa, İran’dan yana olurum” diyen Eren Erdem’e, bizzat bu Gökçe hanımın özgürlük istediğini de unutmadık..
“Türkiye’de kan dökmüş, insanlarımızı katletmiş terör örgütü IŞİD üyesi sanıkları tahliye edenlerin” diye cümle kurup, PKK’lı iki teröristi savunan İstanbul Barosu’na avukatlık yapmaya kalkan Gökçe hanıma seslenelim.
Sayı mı saymayı bilmiyorsun?
Yoksa, ilkokulu da mı bitirmedin..
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin geçtiğimiz günlerde tahliyesine karar verdiği kişiler hakkında, tek bir kişiyi öldürme iddiası yok..
Tek bir kişiye kurşun sıkma iddiası yok..
Devam ediyorum..
Tek bir kişiye kurşun sıkanları, kahraman olarak tanıtmış şahıslar da değil, onlar..
Öldürenler, saldırı sırasında zaten etkisiz hale getirildi.. Şimdi tahliye olanlar, saldıranlara yolda selam verdikleri, kim olduklarını bilmeden onlarla görüştükleri için 8 yıldır cezaevindeler..
Ama senin avukatlığına soyunduğun İstanbul Barosu, bu ülkenin 50 bin insanının kanına giren PKK terör örgütünün üyelerine “kahraman” diyen sahtekarları, gazeteci diye bize gösterip, etkisiz hale getirilmelerini savaş suçu olarak gösteriyor..
Gazeteci diye tanıttığınız kişiler, PKK’lı teröristleri kahraman gibi gösteriyor.
Sen, “Bu ülkede askere kurşun sıkanları kahraman gibi gösteren sosyalistlerin topluma nefreti” diye cümle kuracağına..
“Kubilay’ı” diye başlayan cümle ile, dindar insanları hedef tahtasına koyuyorsun..
Kimse ahlaksızlık yapmasın..
Bu ülkeye en büyük ihaneti, PKK terör örgütü yapmıştır.
PKK’dan sonra DHKP/C isimli terör örgütü, ikinci sırada en büyük zararı vermiştir.
Sonrasında da IŞİD terör örgütü üçüncü sırada zarar vermiştir.
PKK ve DHKP/C’lileri aklayıp, IŞİD’in kurşun sıkanlarını da değil, IŞİD ile yolda selam alıp verenleri, PKK’lı teröristlerden daha tehlikeli gibi gösterirseniz..
Dahası var.. Yüzlerce IŞİD’li şu an cezaevinde olduğu halde, siyasi iktidarı aksi suçlamaya muhatap ederseniz..
Yaptığınıza ahlaksızlık denir. Sahtekarlık denir..
Siz eğer TSK için “IŞİD yapısı” iftirasını atan Özlem Gürses’in sözlerini, ifade hürriyeti olarak yorumluyorsanız..
Kubilay için “kahraman” diyen yok ama. Birisi derse, itiraz edemezsiniz!
Yeni Akit
Yorumlar12