Türker Ertürk ve avanesinin, “Suriye bataklıktır. Giren, çıkamaz. Türk ordusunu oraya sokmayın” sözlerini hatırlatıp, “N’oldu, Türker efendi.. Bak bataklık dediğin yerden, hemen herkesin 'Teşekkürler Türkiye’ dediği bir Suriye doğdu.. Özür dileyecek misin” diye sorsak..

Havalara bakacağından, “Suriye’nin bataklık olduğunu söyleyen ben miyim, emin misiniz. TSK için öyle bir şey demem mümkün mü? Ben TSK’ya 35 yıl hizmet ettim. Öyle bir şey demiş olamam. Demiş isem de, siz dikkate almamanız gerekir” cevabı vereceğinden emin olabilirsiniz..

Türker Ertürk’ün 5 yıl önce “Esed’in devrilmesi mümkün değil” dediğini hatırlatıp, “Noldu, n’aber. Devrilmez dediğiniz Esed, iki haftada devrildi.” desem..

“5 yıl önce mi. Ben mi demişim.. Ne demişim.. Ben aldığım alkolden, akşam dediğimi unutuyorum.. Çok uzun süre geçmiş” diyecek.. İddialı sözlerinin unutulmasını isteyecek..

O zaman uzun geçmişi boşverelim..

Yakın tarihlerden örnek verelim..

20 Aralık’tan başlayalım. Diyor ki Türker Ertürk:

“HTŞ’nin ipleri ABD ve İsrail’in elinde!”

O zaman üzerinden tam bir hafta geçmiş iken, amirallik gibi övünülecek bir rütbeyi, kendi çapsızlığına kalkan yapan bu hokkabaza soralım..

HTŞ’nin ipi, ABD’nin elinde ise.. ABD’nin beslediği PKK, Münbiç’ten çıkarılırken. Tel Rıfat’tan çıkarılırken, ABD niye engel olmadı, adamlarına niye sahip çıkmadı?

HTŞ’ye deseydi ki.. “Siz de benim yavrumsunuz. PKK da.. Bırak, PKK kalsın orada”

Niye demedi. Diyemedi?

Söylesene hokkabaz..

 21 Aralık günü Türker Ertürk diyor ki: “İsrail’e yönelik bir tehdit oluşmaması için Suriye’nin işi bitirildi.”

“Suriye’nin işinin bitirilmesi”nden kastın, “PKK’nın Tel Rıfat’tan çıkarılması, Münbiç’ten çıkarılması” mı, söylesene hokkabaz..

Şam’da Esed mi var, Golani mi var, Türkiye’ye göç dalgası yok ise, bizi o kadar ilgilendirmez..

Ama bizim için önemli olan, Tel Rıfat’ta kim var, Münbiç’te kim var, Aynel Arab’ta kim var..

Bunlardan ikisinde PKK söküldü atıldı..

Türker Ertürk bu gelişmeyi, “Suriye’nin işi bitirildi” diye yorumluyor. Ben de soruyorum bu hokkabaza:

“Sen PKK’nın avukatı mısın? PKK bitiriliyor. Sen Suriye’nin bitirildiğinden bahsediyorsun!”

Devam ediyoruz, Türker Ertürk’ten alıntılara..

24 Aralık’ta, Rıfat Serdaroğlu’nu referans alıp, aktarıyor.. 

Bu ülkenin 40 yılına mal olmuş PKK’dan bahis yok. PKK’nın şehid ettiği askerlerimizden, polislerimizden bahis yok.

Doğru mu değil mi belirsiz, IŞİD’in üç olayı gerekçe gösterilip, yarım sayfa IŞİD eleştirisi ve daha önemlisi onun üzerinden siyasi iktidara ahlaksızca saldırı var:

“YIKAMAYACAKSINIZ! Türk Askerlerini diri-diri yakan, El Kaide-El Nusra-IŞİD-HTŞ terör örgütlerinde çok sayıda can almış, emperyalist devletleri gönüllü kölesi olan bir katili kucaklayacaksınız, Türk Milletinin parası ile besleyeceksiniz ama, Türk Milletinin öz evlatları olan Teğmenleri TSK’dan atacaksınız!”

Affedersiniz hokkabazlar.. PKK sizin kardeşiniz mi? IŞİD’i yerin dibine sokun. Tamam.. Ama, şu an Suriye’deki sorun, IŞİD mi, yoksa PKK mı? Son üç ay içinde, altı ay içinde, bir yıl içinde şehid olan askerlerimiz, sivillerimiz, PKK’lı teröristler tarafından mı öldürüldü, yoksa IŞİD’liler tarafından mı?

PKK’ya tek kelime etmeyin.. IŞİD’i önümüze koyun. IŞİD üzerinden bir de Türkiye’deki seçilmiş insanları hedef tahtasına koyun. 

Ne kadar hokkabazlar, görüyor musunuz.

Devam ediyoruz, adı ve soyadında Türk olan, ama PKK bitirilecek diye, ter ter tepinen adamdan aktarımlara..

Aynı gün ABC Politik veriyor, Türker Ertürk’ün sözlerini:

“Emekli Amiral Türker Ertürk’ten flaş Suriye analizi: Başımıza öyle bir bela aldık ki”

Suriye’de, Türk dostu insanların yönetime gelmesi, başımıza bela imiş.. Öyle diyor, Ertürk.

25 Aralık günü, kendisine Hüsnü Mahalli’yi referans alarak Ertürk diyor ki: 

“İsrail’in planına taşeronluk yapılmıştır!”

İsrail ne istiyordu?

PKK devletinin, güneyimizde kurulmasını. 

Tel Rıfat’ta bu istek, hayal haline geldi mi? Geldi.. 

Münbiç’te hayal mi? Hayal..

Ama bizim CHP’li Türker, kıskançlığından çatlamış, “İsrail’in planı” diyor..

27 Aralık günü, Sözcü TV’de konuşuyor, büyük amiral Türker Ertürk:

“Suriye’nin üniter yapısı ve toprak bütünlüğü bitmiştir ve İsrail işgal ettiği yerlerde kalıcıdır. Parayı verecek olan koşulunu da ileri sürer!”

Şimdi gelelim, Suriye’nin üniter yapısı bitmiş midir, yoksa şimdi mi sağlanmıştır?

Benim yorumuma ihtiyaç yok..

Suriye’yi bölüp, PKK ile işbirliği içinde, YPG terör devleti kurmak isteyenlerin başındaki Mazlum Abdi konuşuyor..

Türker Ertürk, YPG’nin 100 bin silahlı gücü olduğunu, bunların terör devletini kurduğunu, bundan vazgeçmeyeceklerini söylediği günün ertesinde, o söylenen silahlı gücün en tepe ismi Mazlum Abdi bakın ne diyor:

“Şam bizim başkentimiz ve koşullar uygun olduğunda ziyaret edeceğiz.”

N’oldu Türker?

Gemin battı mı?

Yoksa şimdilik yan yan mı gidiyor?

Bak ümit beslediğin Mazlum Abdi, Suriye’yi bölme emelini gerçekleştiremeyeceğini anlamış. “Tel Rıfat gitti, Münbiç gitti, Aynel Arap gitmek üzere.. Ben Şam’a selam durayım” diyor..

Sen ne zaman, Tayyip Erdoğan’a selam duracaksın, Türker?

Türker’in son umudu Mazlum Abdi, emekli amirale hayal kırıklığı yaşatan konuşmasını sürdürüyor:

“ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyondaki ortaklarımızla birlikte oradaki gerilimi azaltmak için çalışıyoruz. Bu nedenle bölgenin tüm silahlardan arındırılmasını önerdik. Bu Türkiye’nin bahsettiği endişeleri hafifletecektir. Ancak Türkiye bu önerimize henüz yanıt vermedi ve güçlerini yığmaya devam ediyor.” 

Mazlum Abdi, Türkiye’nin endişelerinin hafifletmeye çalışıyor..

Ama Türker Ertürk, “Terör devleti çoktan kuruldu, geçmiş olsun. Suriye bölündü” diyor..

Ne yapsalar acaba?

Mazlum Abdi bile pes etti..

Şu emekli amirali, tasfiye olacak silahlı güçlerine komutan olarak mı atasalar?

Mazlum Abdi’nin umudu yok.

Ama adında Türk, soyadında Türk olan Türker Ertürk, “O iş çoktan bitti. Suriye bölündü.. Plan ABD planı.. Gerçekleşti.” dediğine göre..

ABD’yi de yanına alıp, “Çoktan kuruldu” dediği terör devletinin başına mı geçse..

Geçse de, onlarla birlikte, yok mu olsa!

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi