Bir şafak vakti, Ekrem beye de gelmemeleri için!
- GİRİŞ14.01.2025 08:13
- GÜNCELLEME14.01.2025 08:13
Düne kadar “AK Parti, yandaşlarına ihale vermek için, İhale Kanunu’nu 175 defa değiştirdi” diye alçakça iftira atmaktan çekinmeyenler..
Çakallıkları önlemek için, İhale Kanunu’ndaki maddeleri sürekli gözden geçirerek, boşluklardan menfaat kazanmaya çalışanların hevesleri kursaklarında bırakma çabalarını itibarsızlaştırmak isteyenler..
Şimdi ortaya çıkıyor ki, belediyeye yüksek fiyatla iş yaptırmak için müteahhitlerle paraları paylaşmışlar..
Dünyanın incisi Boğaz’ı gören villada oturan ama bununla yetinmeyen Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, mesai saatine 2 saat kala, 5 saatlik mesafedeki Balıkesir’de, yazlıkta dün sabah gözaltına alındı..
Gözaltına alınmasa, belediyeye acaba kaçta gelecekti?
Kimse ona, “saat kaç” diyebilecek miydi?
Annesi İstanbul’daki evde ama.
Son yıllarda, CHP’lilerin ikinci mekanı haline gelen Balıkesir-Edremit, Kaz Dağları ekseninde bulunuşunu, polis nezaretinde sağlık kontrolüne giderken şöyle izah ediyor:
“Babamın rahatsızlığı nedeniyle Edremit’teydim.”
“Geçmiş olsun” diyelim, ama “annenizi niye İstanbul’da unuttunuz” diye de soralım..
Unutmuşlar mı, yoksa işin içinde işler mi var?
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, kimdir, necidir diye araştırırken..
Öğreniyoruz ki, Rıza bey, kendisi evli iken, CHP Kadın Kolları Başkanı Yeşim hanım ile gönül ilişkisine girmiş.
“Hak, hukuk, adalet..”
Ne ola ki?
Yeşim hanım da o sırada evli imiş..
Bir defa daha “Hak, hukuk, adalet..”
Mi?
Yoksa, “Her yer pislik, her yer rezalet” mi?
Sonra, Rıza bey de, Yeşim hanım da boşanmışlar ve Ekrem İmamoğlu’nun kıydığı nikahla, Özgür Özel’in şahitliğinde evlenmişler.
Kimileri, “Özel hayata girmeyelim” diyecekler..
Emeklinin durumunu, asgari ücretle geçinenlerin halini konuşuyor ya, bu arkadaşlar..
Akıllarının gerçekte nerede olduğunu hatırlatmak için belirttim ve noktayı koydum..
Rıza beyin, CHP Kadın Kolları Başkanı ile ikinci evliliğinin nikah memuru Ekrem İmamoğlu, dünkü gözaltılarla ilgili değerlendirme yapmış:
“Çağırdınız da gelmedi mi? Evi aramalar, belediyeyi aramalar… Operasyon Beltaş şirketinin bir ihalesi için ve belediye başkanının evini arıyor. Belediye başkanının odasını arıyor. Neden? Bir tek derdi var. Bu siyasi bir operasyon.”
Rıza Akpolat soruşturması sürüyor.
Henüz isnatlar çok somut değil..
Bildiğimiz husus, 43 yaşındaki bir belediye başkanının şaşılacak şekilde bir zenginliğe kısa sürede kavuşması, ayrıldığı eşe bir servet aktarması, şimdi gözaltına alındığı yazlıkları, yeni evliliği vesair.
Suçlama ile ilgili ayrıntılar açıklanınca, yine konuya döneriz.
Ama takıldığım husus, Ekrem beyin dürüstlük pozları ile “Çağırdınız da gelmedi mi?” çıkışı..
Ki, bu çıkışa, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in, “Yine bir şafak operasyonu, yine bir kumpasla karşı karşıyayız” sözlerini de eklersek..
Bize de “Dürüstlük pozlarındaki” siyaset söylemine hatırlatmamız şart olur..
“Çağırdınız da gelmedi mi?” diyor ya, Ekrem bey..
Ben hatırlatayım kendisine..
Biz Ekrem beyi çağırıyoruz ama, hiç gelmiyor..
Yok yok. Akit tv’ye değil, Ekrem beyi çağırmamız.
Akit TV’ye gelir, gelmez..
İster kendi gelir, isterse borcu varken alacağı varmış gibi, bir medya kuruluşunun haber yaparken kullandığı alet edevatını haczedip yediemine götürülmesini sağlamak için icra memurlarını yollar..
Akit TV’ye gelmesini kasdetmiyorum..
Benim çağrım, bir şafak vakti, Ekrem İmamoğlu’nun da, Rıza Akpolat gibi, Ahmet Özer gibi evinden gözaltına alınmaması için..
Hakkındaki isnatlara cevap vermesi çağrısında bulunuyorum..
İBB Spor Klübü A.Ş. çantası içindeki dolarların, avroların kaynağını açıklaması çağrısında bulunuyorum...
Soruyoruz, cevap vermiyor..
Sonra bir şafak vakti alacaklar..
“Çağırsaydınız, gelirdim” diyecek..
Oysa şimdi açıklasa.
Gerçekten tatmin edici bir cevabı varsa..
Kamuoyu da öğrense..
Emniyet de, tatmin edici cevaba rağmen, lüzumsuz yere bu işlerle meşgul olmasa..
Eğer tatmin edici cevabı yok ise..
O zaman da, “Bir halt yedim. Şafak vakti gelmeyin de. Ben size geleyim” dese..
Daha iyi olmaz mı?
Spor Klübü A.Ş. ile sınırlı değil, Ekrem İmamoğlu’nun açıklaması gereken konular..
Tam da balya balya avroların taşındığı, çanta çanta dolarların taşındığı CHP İstanbul İl Binasının satın alınmasında kullanılan kaynağı belirsiz paraların tartışıldığı günlerde..
Ekrem İmamoğlu’nun bir vukuatı daha medyaya yansımıştı.
Boğaz’a nazır üç villanın sahibi olan ve İBB ile CHP’li belediyelerle çok yakın ilişkileri olan inşaat alanında önemli şirketleri olan Nuhoğlu ailesi, bir şirketini, İmamoğlu ailesine toptan satıverdi..
Şirket dediysek, bir masası, iki sandalyesi olan şirket değil..
Üç villanın sahibi bir şirket..
O tarih için 1,5 milyar TL’ye varan bir malvarlığı, bu satış ile el değiştirmiş oldu...
O günlerde sorduk.
Sonrasında değişik tarihlerde, değişik vesilelerle tekrar tekrar sorduk..
“Bu şirketi devralırken, Nuhoğlu ailesine gerçekten bir ödeme yaptınız mı? Yaptı iseniz ödemenin kaynağı nedir? Ödeme yapmadı iseniz, ne karşılığında bu şirket ailenize devredildi?”
Bir yıla yaklaşıyoruz..
Ekrem beyden cevap yok.
Neyi bekliyor acaba?
Bir şafak vakti, alınmasını mı?
Bakın, güzel güzel kendisine davette bulunuyoruz, çağrıda bulunuyoruz..
“Açıkla” diyoruz.
“İzah et” diyoruz.
“Anlat” diyoruz..
Anlamıyor..
Daha önce, “it” demişti..
“Ahmak” demişti..
Şimdilerde çaktırmadan, “Vız gelir tırıs gider” diye mesaj yolluyor..
“Abicim sesin çok detone” diyor..
“Pışııık” diyor..
Ama milyarlık şirketi nasıl devir aldı, ne karşılığında aldı, açıklamıyor, açıklayamıyor..
O zaman, bir şafak vakti ziyarete geldiklerinde de, darılmak yok.
Tamam mı, Ekrem bey..
Çağrıldın, açıklamadın..
Davet edildin, izah etmedin..
Sen zorluyorsun, “Şafak vakti” gelinmesine..
Yeni Akit
Yorumlar7