Ahmet Türk aynı da, birinde PKK aktif, diğerinde silah bırakıyor!
- GİRİŞ15.01.2025 09:24
- GÜNCELLEME15.01.2025 09:24
Aktüel yazmaya çalışıyorum..
Aktüalitesi geçen konulara, mümkün olduğu nispette dönmemeye çalışıyorum.
Ama bu kuralı, sonuçta kendimiz geliştirdik.. Haşa Allah’ın emri değil..
Kendimizin belirlediği bir prensip olduğuna göre..
İstisnası olabilir. Çiğnenmesi gereken durumlar ortaya çıkabilir..
Çıktı da..
11 Ocak günü yazmış; ombudsman sıfatını kendi kendisine veren Faruk Bildirici..
“Yeni Akit mi ilkesiz, İmamoğlu mu?” başlığını atıp, aklı sıra gazetemizi köşeye sıkıştırmış..
Diyor ki:
“Yeni Akit, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü ziyarete giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu suçlayan hatta aşağılayan bir başlık kullanmıştı, çok değil daha iki ay kadar önce:
İmamoğlu’nun Ahmet Türk ziyareti: Giden mi ilkesiz, ağırlayan mı?”
Sorumuzu tekrarlayarak, kafalarda soru işareti oluşturmakla yetinileceğini sanmayın.
Hükmü de direkt ve hemen veriyor:
“İktidar medyasının Ahmet Türk’e yönelik bu olumsuz yaklaşımı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Öcalan’a çağrısının ardından başlayan temaslarla aniden değişiverdi.”
Sizin anlayacağınız, ombudsman bizi yanardönerlikle suçluyor..
Oysa tavrımız çok net..
Terör örgütüne de. Yöneticilerine de. Sempatizanlarına da. Goygoycularına da.. Bakış açımız net..
Terörün devam etmesi eksenindeki herkes, bizim gözümüzde haindir..
Dün de böyle idi. Bugün de böyle..
Bunun karşısında..
Terörün bitmesi noktasında küçücük adım da olsa, atmış olan herkes, bizim için değerlidir..
PKK’nın terör örgütü olduğunu kabul eden, bu anlamda tavır sergileyen herkes değerlidir..
Bunu anlamıyor musunuz?
Yoksa aptala mı yatıyorsunuz?
Devam ediyor ve diyor ki Bildirici:
“Oysa Bahçeli ile görüşen Ahmet Türk ile İmamoğlu’nun ziyaret ettiği aynı Ahmet Türk’tü!”
Yalan söylüyorsun Bildirici.
Sahtekarlık yapıyorsun, ombudsman..
İmamoğlu’nun ziyaret ettiği Ahmet Türk, PKK’nın silah bırakması ile ilgili hiçbir gündem maddesi olmaksızın, 50 bin insanın ölümüne sebep olan, on binden fazla devlet görevlisini şehid eden PKK’nın tek kelime ile eleştirilmediği, görüşme öncesinde-sonrasında silah bırakması gerektiğine dair hiçbir ifadenin dillendirilmediği bir süreçte, hatta tam da belediye başkanı olarak PKK’ya yardım ettiği veya en azından yanındakiler yardım ettiğinde ses çıkarmadığı için görevden alınan bir isim Ahmet Türk.
Daha açık yazalım.
Ekrem İmamoğlu, Mardin’i ziyaret ederken, “Şu PKK’ya söyleseniz de, silahı bıraksa” diye bir gündem maddesi olmadığı süreçteki bir Ahmet Türk..
“Oh oh.. PKK aman silah bırakmasın. Saldırılara devam etsin. HDP tabanını elinde tutmaya devam etsin. Seçimlerde, PKK’nın silahlı gücü bize lazım. Biz PKK’nın silahlı gücü olmadan, seçimlerde başarılı olamıyoruz. Haydi Ahmet abi, göreyim seni. PKK ile ilişkini sürdür. Ben de seni ziyarete geleyim. Önümüzdeki seçimde, yine beni destekleyin. Yolumuzu açın.” mesajı verildiği dönemdeki Ahmet Türk.
Yani..
Büyük harflerle yazalım ki, ombudsman anlasın..
Ekrem İmamoğlu Mardin’i ziyaret ederken, Ahmet Türk ile görüşürken, bakış açısı şu:
“1) PKK SİLAH BIRAKMAMALI.. (Bunu nereden çıkarıyorsunuz, demeyin. Aklımızla alay etmeyin.. Ne Ekrem İmamoğlu ne de Ahmet Türk, o görüşmelerde tek kelime ile PKK’nın silah bırakmasından bahsetmiyor.. PKK’nın lağv edilmesi yönünde bir mesaj vermiyorlar.)
2) AMACIMIZ DA PKK+DEM+CHP ORTAKLIĞI İLE SEÇİM KAZANMAK.”
Bu iki başlık arasındaki ilişki de, Ekrem İmamoğlu’nun, Ahmet Türk’ü ziyareti karşılığında, ilerki seçimlerde DEM’in ve PKK’nın desteğini sürdürme ile kurulmak isteniyor. Bu sayede Cumhur İttifakına karşı, Millet İttifakı-CHP-Ekrem İmamoğlu seçim kazanacak.
Plan bu..
Yapılmak istenen bu..
Peki, Devlet Bahçeli ile görüşen Ahmet Türk olgusuna bakacak olursak..
Fiziki olarak, Ekrem İmamoğlu’nun ziyaret ettiği Ahmet Türk, Bahçeli ile görüşen Ahmet Türk ile aynı olmakla birlikte..
Bahçeli’nin “Apo, PKK’nın lağv edildiğini açıklasın” çağrısı üzerine, Ahmet Türk MHP’yi ziyarete geldiğine göre..
“PKK’nın lağv edilmesi” temeli üzerine kurulu bir planı, Ahmet Türk en azından zımnen kabul ediyor demektir..
Yoksa..
Bahçeli’nin PKK için silah bırakma çağrısı yapılmasını istediği bir süreçte, “Kendisini ziyaret edersem, bu çağrıyı kabul etmem anlamına gelir. Benim ise böyle bir niyetim yok” diyerek, davete itiraz etmesi, görüşmeye gitmemesi gerekirdi..
Kişiler aynı, evet..
Ama birisinde PKK’nın devamı şeklinde bir plan var, o plan çerçevesinde görüşmeler var..
Diğerinde, PKK’nın lağv edilmesi amacına matuf talep var, bu çerçevede yapılan görüşmeler var..
Birincide seçimi kazanma uğruna, terörist ile konuşma, teröriste sempatizanlık yapanla konuşma, görüşme var..
İkincide.. PKK’nın lağv edilmesi şartını kabul ederek, buna odaklanarak görüşme yapmaya onay vermek var.. Asla ve kata, seçim odaklı bir görüşme yok.. Seçim menfaati yok.. En yakın seçim 3.5 yıl sonra olduğuna göre, seçim odaklı bir plan asla sözkonusu değil.
Aradaki farkı yine Faruk ayırt edemedi ise..
Faruk isminin kökenine bir gidiversin..
Faruk, “Hak ile Batıl’ı birbirinden ayıran” demektir..
Seçim menfaati için yapılan bir görüşme ile (Ben CHP adına Mardin’e gideyim, kayyım uygulamasına itiraz edeyim. Siz de beni seçimde DEM olarak destekleyin, kirli pazarlığı ile), kendi şahsına veya partisine bir menfaat gözetmeksizin ülke menfaati için yapılan bir görüşmeyi, birbirine karıştırırsanız, nerde kaldı sizin Faruk isminiz?
Diyor ki, Faruk Bildirici:
“Gazetecilikte olaylara ve kişilere, kiminle konuştuğuna bakılarak karar verilmez. Gazetecilik herkese ve her olaya aynı ölçütlerle yaklaşır.”
Yani şöyle mi?
Kişilerin ne dediğine bakmayacağız. Kim olduğuna bakacağız.. DEM’li biri ise itaat edeceğiz. CHP’li ise boyun eğeceğiz..
AK Partili biri ise isyan edeceğiz..
Veya tam tersi..
CHP’li de olsa, DEM’li de olsa, doğruyu söylediğinde ona değer vermeyeceğiz..
AK Partili de olsa, yanlış yaptığında ona itiraz etmeyeceğiz.
Bunu mu istiyorsun Faruk!
Bu; körü körüne itaat demektir, Faruk..
Bizim itaatimiz şahıslara körü körüne itaat değil, doğruya itaattır, ‘Hak’ karşısında boyun eğmektir Faruk!
Yeni Akit
Yorumlar3