Ekrem İmamoğlu’na, 31 Mart 2024 seçimleri öncesinde soruluyordu: “Belediyenin sosyal tesislerinde haftada bir çifte ücretsiz düğün vaad etmiştiniz. Ne oldu?”

Cevap ilginçti:

“Hatırlamıyorum”.. 

Ekrem beye bir başka vaadi soruluyor:

“15 bin sosyal konut üreteceğinizi söylemiştiniz, yaptınız mı?” sorusunu da “Yanlış hatırlamıyorsam 10 bin olması lazım. Valla hatırlamıyorum, ben onları önüme almadım. Yanlış bir şey söylerim, bu beni bağlar” diye cevapladı..

Ekrem beyin vaad edip yapmadığı daha birçok sözü hatırlatıldığında, her biri için cevabı benzeri oldu..

Şimdi Ekrem beyden kopya çeken (Tutuklama sonrasında görevden el çektirilen) Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da, savcıya ve hakime benzeri cevaplar vermiş..

“Bilmiyorum”.

“Hatırlamıyorum.”

“Yetki devri yaptım.”

Peki, bilmiyorsanız, hatırlamayacaksanız, yetki devri ile sorumluluktan kurtulacağınızı sanıyorsanız, niye siz aday oldunuz, niye siz o koltuğa oturdunuz?

Ki, iddialar vahim..

Belediyenin iştiraki olan şirket, gayrimenkulünü satıyor..

Yönetim kurulu karar almamış..

Eee? Kim satıyor, hangi yetki ile satıyor?

Kurdukları çakal düzeni ile kendi kendilerine satıyorlar.

Farkına varınca, eski tarihli imzalar atılıyor.

Ama daha yeni yeni devlet, devletliğini gösteriyor ki..

İmza atanların bazılarının HTS kayıtlarının, toplantı yapıldığı ileri sürülen binaya o gün hiç gitmediğini belgeleyerek, yalan ifşa ediliyor..

Utanma var mı?

CHP’lilerde ne utanması olacak ki?

Ekrem İmamoğlu, balya balya avrolar çıkarıldığında, ne cevap vermişti: “Herkes tapudaki değeri düşük gösteriyor. ne var bunda?”

Sadece Ekrem bey mi?

Özgür Özel de, yanı ülkeyi yönetmeye talip anamuhalefet partisinin genel başkanı da tapudaki değer ile gerçek değer arasındaki farkı, “Herkes böyle yapıyor” diye izah etmeye çalıştı..

Affedersiniz ama, bir anlığına dediğiniz kabul etsek dahi, herkes, belediyenin iştiraki olan Spor Klübü A.Ş.’nin çantasındaki müteahhitlerden alınan avantalarla partisine mülk mü satın alıyor?

Biliyorum, hemen itiraz edecek, solaklar..

Isparta Belediyesi’ne de, aynı müteahhit, araç vermiş diyecekler..

O verilen araç ile ilgili, gerçeği aykırı bir şey söyleyebiliyor musunuz?

Resmi kayıtlarda görünmeyen bir ayrıntıyı, bize aktarabiliyor musunuz?

Isparta Belediyesi’ne araç mı verilmiş?

Belediye Meclisi kararı orda..

“Bu şekilde bir bağış var, kabul edelim mi?” denilmiş. Kabul edilmiş..

Resmiyete girmiş.

Kayıt altına alınmış.

Herhangi bir özel inceleme yapmanıza gerek olmadan, büyük ihtimalle CHP’li üyenin de bulunduğu meclis toplantısında, oturulup konuşulmuş, herkesin bildiği bir araç bağışı..

Kimsenin şahsına verilmiş bir avanta yok.

Belediyenin, yani tüzel kişiliğin kullandığı bir araç..

Bu örneği, şahsa verilen menfaatlerle nasıl karıştırabiliyorsunuz?

Ancak özel araştırma yapıldığında ortaya çıkarılabilinecek, aracın değerinin yüksek gibi gösterip, aradaki farkı rüşvet olarak aktarma ahlaksızlığı ile belediyeye bağışlanan aracı, nasıl benzer gibi gösterebiliyorsunuz?

“Aynı müteahhit. Aynı işler. Niye Isparta’ya itiraz etmiyorsunuz da, Beşiktaş’ta itiraz ediyorsunuz” diyorlar..

Adamlar bunamışlar..

İşleri tersinden gösteriyorlar..

Bahsettiğiniz müteahhit, Isparta’da, belediyeye araç bağışlıyor..

Beşiktaş’ta ise, belediye başkanının aracını, yüksek fiyatla alarak, ona para kazandırıyor..

Isparta’daki araç bağışını savcılık soruştursa ne olacak? Kimse “Hatırlamıyorum” diyeceği bir durum yok. Her şey resmiyette açık açık görülüyor.

Şunu deseniz, bir nebze:

“Bu müteahhit yolsuz bir adam ise.. Beşiktaş’a üçkağıt yaparken, Isparta’da niye bağış yapsın, niye dürüstlük yapsın..”

Doğru bir soru, üzerinde durulması gereken bir soru.

Ama dikkat ediniz, Isparta Belediyesi’ne bağışlanan araç, 2019 tarihli..

Düzgün başlayan işler, sonrasında CHP’lilerin birçok ilde belediye başkanlığını kazanması ile birlikte, üçkağıda dökülmüş olabilir..

Daha önemlisi..

Şeytan ayrıntıda gizlidir..

“AK Partili belediyede de iş yapalım. Zararına da olsa yapalım ki. CHP’li müteahhit görüntüsü vermeyelim” şeytanlığına başvurmuş olamaz mı?

Öyle ki..

Beşiktaş’ta konuşulanlar, aslında ihalelerden ziyade..

Belediyenin satılan taşınmazları..

Belediye Başkanından alınan aracın karşılığında, değerinden fazla para verilmesi.. 

Yolsuzluk, belediyenin arsasının ucuza satılması..

Isparta’da böyle bir iddianız var mı?

Yok.

Beşiktaş’taki iddia, belediye başkanının aracını, aradaki farkı rüşvet olarak saydıracak şekilde, yüksek fiyatla, müteahhitin satın alması..

Buyrun buna cevap verin.

Rıza Akpolat cevap veremiyor ki, yalakaları versin..

Rıza Akpolat’ın eşi bile cevap veremiyor ki, avukatı da cevap verebilsin.

Öyle ya, Rıza Akpolat’ın iki çocuğunun annesinden boşanıp, CHP Kadın Kolları Başkanı olan, kendisi de evli olup sonrasında boşanarak evlendiği Yeşim Akpolat, dört gündür inzivada idi..

Son paylaşımı, 11 Ocak idi..

Tutuklanma sonrasında kendisi ortaya çıktı..

Paylaşımı, “Rıza Akpolat’ın yanındayım” şeklinde.

Yanındasın da.. 

Bari yolsuzluk isnatları hakkında, iki kelime edeydin..

“Eşimin hatırlayamadıkları ile ilgili olarak, ben dışardayım, bazı bilgiler edindim kamuoyunu aydınlatacağım” deseydin..

Belediyenin iştiraki şirkete ait taşınmazın satılması ile ilgili olarak, “Şu sebeple acil bir satış idi. Önceki yıllarda da, aynı belediye, benzer değerde satışlar yapmıştı” deyin.. Başka belediyeler de, benzer satışlar yapıyor, Beşiktaş’ta bir anormallik yok” deyin..

“Eşimin aracının yüksek fiyatla müteahhit tarafından satın alınıp, aradaki farkın rüşvet olması mümkün değil. Çünkü o aracın değeri, gerçekten o kadar. Müteahhite satması şık olmamış. Şık olmamış ama.. Bunun için de herhalde, bir belediye başkanının tutuklanması gerekmez” deyin..

Buyrun, konuşun..

“Yanındayım, arkasındayım, yılmayacağız” muhabbetlerini boşverin..

İddialara cevap verin.. 

Çağrımız aynı zamanda Ekrem İmamoğlu’na da..

İşlerin arkasındaki patron olduğu belirtilen Erdoğan Toprak’a da..

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de..

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi