Önce avukatının kim olduğuna söyleyeyim, Rıza Akpolat’ın neler yapmış olabileceğini siz tahmin edin.

Tutuklanan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın avukatı, hayali işlerin kralı Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatı.

Daha düne kadar solcuların, Ak Parti’yi suçlamak için öne çıkardıkları işadamlarını borçlandırıp mal varlıklarına çökmeden başlayın, naylon faturaya kadar aklınıza gelebilecek her türlü kolay para götürme operasyonlarının bir numaralı faili olan Sezgin Baran Korkmaz, Rıza Akpolat’la aynı avukata sahipler.

Avukatımızın ismi Görkem Gökçe. 

Sezgin Baran Korkmaz’la ilişkisinin sadece avukat müvekkil değil çok daha ileri boyutta olduğu öne sürülüyor.

Avukatın bazı yatırımları dillendirilip, onların arkasında da Sezgin Baran Korkmaz’ın olduğu öne sürülüyor.

Sezgin Baran Korkmaz’la avukat ilişkisinin çok daha ötesinde bazı ortaklıkları da olduğu öne sürülen Görkem Gökçe’nin, Rıza Akpolat’ın avukatlığını üstlenmesi tek başına şu kişinin suçluluğunun, bu kişinin mahkum olmasının sebebi gösterilmesi tabii ki mümkün değil.

Ama bu bilgileri bir yere not edip, Beşiktaş Belediyesindeki yolsuzlukları sorgulamaya devam edelim.

Belediye başkanına yapılan suçlama neydi?

Kendisiyle birlikte tutuklanan Aziz İhsan Aktaş isimli kişinin şirketlerine hak etmediği ihaleleri vermek. Bunun karşılığında da, kendisinin mal varlığındaki aracı, bu kişiye yüksek fiyatla satmak.

İlaveten, Beşiktaş Belediyesinin iştirakı konumundaki bir şirkete ait taşınmazı Aziz İhsan Çakmak’a ucuz fiyata satmak.

Bu iddialar ekseninde tutuklanan Rıza Akpolat’ın avukatı Görkem Gökçe, dün bir basın açıklaması yapmış.

Biz de merak ettik, kimseye haksızlık etmemek için, kimseye işlemediği bir suçu isnat etmemek için, Rıza Akpolat’ın avukatının basın açıklamasını satır satır okudum.

Ben bekliyorum ki, “Bahsi geçen yüksek fiyata satılan araç müvekkilime ait değildir” diye bir bilgi olsun.

Umut ediyorum ki “araç müvekkilime ait olsa dahi, satış fiyatı piyasadaki rayiç fiyatlara uygundur” şeklinde bir bilgi verilsin.

Sezgin Baran Korkmaz’ın da avukatlığını yapan Görkem Gökçe, bu yönde hiçbir bilgi vermeksizin şunları söylüyor:

“Masumiyet karinesi ve lekelenmeme ve adil yargılanma hakkı zedelenmiştir.”

İyi de, yoldan geçen birisini çağırıp, “sen ihaleye fesat karıştırmışsın” denilmiyor ki.

Beşiktaş Belediye Başkanına, “Hayırdır, altı milyonluk aracını, 8 milyona satmışsın. Eğer öyle başka enayi varsa bizi de tanıştır da araçlarımızı %35 pahalı fiyata satıp oturduğumuz yerden para kazanalım” denilmiyor da.

“Aracınızı %30 pahalıya sattığınız, aynı zamanda başkanı olduğunuz belediyede birçok ihaleyi kazanan Aziz İhsan Aktaş ile ilişkiniz nedir?” diye soruluyor.

Kimseyi idam sehpasınında sallandımadık. Kimsenin adli sicil kaydına geçecek şekilde, “mahkumiyet kararı kesinleşmiştir” denilmedi.

Şu anlık sadece, şüphelinin ifadesine başvuruldu. Yeterli cevap alınamadı için, delillerin ciddiyeti karşısında tedbiren tutuklama kararı verildi. Hepsi hepsi bu.

Masumiyet karinesi ihlal edildi derken, ne oldu da ihlal edildi.

Soruyoruz aracını %35 pahalısına sattın mı diye?

Ne Rıza Akpolat’tan cevap alabiliyoruz, ne de avukatından.

Rıza Akpolat savcıya ve hakime verdiği cevapların büyük çoğunluğu, “bilmiyorum” veya “hatırlamıyorum” şeklinde.

Olabilir bir belediye başkanı dört yıllık süreçte beş yıllık süreçte neler yaptığını tüm ayrıntılarıyla hatırlaması mümkün olmayabilir.

Bu durumda avukatı Görkem Gökçe’nin, iddia konusu olayları araştırıp işin gerçeğini basın açıklamasında izah etmesi gerekirdi.

Rıza Akpolat‘ın şahsına ait aracın piyasa değeri altı milyonken, 8 milyona nasıl olup da satıldığını, o araçta hangi özellikler sebebiyle 2 milyon fazla para verildiğini anlatması gerekirdi.

Görkem Bey’in basın açıklamasında böyle bir ifade var mı?

Yok.

Açıklaması şöyle:

“Müvekkilime yöneltilen suçlamalar tamamen soyut, dayanaksız ve afakidir.”

Ben de şöyle dersem ne cevap verebilir Görkem bey:

“Rıza Akpolat’ın ve avukatının, suçlamalara yönelik savunmaları tamamen soyut, dayanaksız ve afakidir.”

Devam edelim Görkem Bey’in savunmalarına: “Rekor bir oy oranı ile seçilerek göreve başlayan”..

Görkem Bey’in açıklamasının tek somut bölümü burası.

Bu da yalan.

Niye onu da açıklayayım.

Rıza Akpolat 2019 seçimlerinde %73  oranında oy ile seçimi kazanmış. Aldığı oy 80.855.

Şimdi tutuklanan Rıza Akpolat 2024 seçimlerinde ise sadece %64 oranında oy alabilmiş; seçmen sayısı ise 66.017’ye inmiş.

Hani nerede rekor bir oy oranı!

Diğer adaylara göre daha yüksek bir oy almış.

Ama 2019’da kendisine oy veren en az 14.000 kişi 2024’te, “bu adamdan belediye başkanı olmaz” diyerek kendisine oy vermemiş.

Özgür Özel’in de Ekrem İmamoğlu’nun da, Görkem Bey gibi yaptığı “rekor oy oranıyla kazanmıştı” açıklamalarına bu cevabı verdikten sonra avukat beyin basın açıklamasına dönelim: “toplumda saygın ve itibar sahibi, başarılı bir belediye başkanı olan müvekkilin güya bir örgüt üyesi olduğu, üstelik bu örgütün yöneticisi olduğu iddia edilen kişiden güya rüşvet aldığı gibi fiilen, aklen ve hukuken ciddiye alınması dahi imkansız isnatların dile getirilmesi elbette hukuken kabul edilebilir olmaktan uzaktır.’’

Bilmiyorum; Apple’ın da avukatı olduğu ileri sürülen bu avukat bey bütün savunmalarını böyle soyut, afaki ifadelerle mi yapıyor.

Türkçe konuşuyoruz. Türkçe soruyoruz. Türkçe cevap istiyoruz.

“6 milyon rayiç fiyatı olan aracınızı, 8 milyona sattınız mı?”

Görkem Bey, 6 milyon liralık bir aracı 8 milyona satmayı bir başarı olarak düşünüyorsa, onu da açıkça söyleyebilir.

“Müvekkilim öyle becerikli bir belediye başkanıdır ki, kendisine ait aracı belediyeden ihale alan kişilere %35 pahalıya satar ve aradaki parayı cebine atar. Çok uyanık bir kişidir, böyle belediye başkanı arasanız, bulamazsınız” diyebilir.

Ama, 

“İfadesini vermek üzere çağrılabilecekken, değerli babasının hastalığı nedeniyle gittiği Balıkesir’de hakkında hukuka aykırı şekilde yakalama işlemi icra edilmiş” derse, bu savunma iddialara yönelik bir cevap mahiyetinde olmadığını kendisine hatırlatırız.

Görkem Bey derse ki, “Ardından tam dört gün boyunca Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınmadan gözaltında tutulmuş, en sonunda da Sulh Ceza Hâkimliği tarafından hukuka aykırı bir şekilde tutuklanmasına karar verilmiştir.” 

Biz de kendisine “sadede gel avukat bey” hatırlatması yaparız.

Görkem Bey yine devam edip, “Bu süreçte dosya içeriği müvekkilimizden ve müdafileri olarak bizlerden gizlenmesine rağmen, kimi basın yayın organlarında dosya içeriği ile ilgili bilgi ve belgelerin yayınlandığı görülmüş” derse, kendisine hatırlatırız; “bu durum müvekkilinizin işlediği suça yönelik sizin savunma yapmanızı niçin engelliyor. Siz niçin ihaleye fesat karıştırma ile ilgili iddiaları cevaplama yerine kıldan tüyden bahanelerle müvekkilinizi aklamaya çalışıyorsunuz.”

“Bu çerçevede bazı basın yayın organlarınca bütünlükten koparılmış birtakım iddialar, bilgiler ve tek taraflı yayınlarla kamuoyunda yanlış bir kanaat oluşturarak yargı sürecinin etkilenmeye çalışıldığı müşahede edilmiş” diyen Görkem Bey’e bir hatırlatma daha yapıp bitirelim:

“ Bazı yayın organları bütünlükten koparılmış iddialar yayınladığını bir anlığına kabul edelim. Görkem Bey bütünlükten koparılmamış bilgileri siz açıklayın biz yazalım. Altı milyonluk aracı 8 milyona satılmasının bütünlükten koparılmamış gerçeği nedir?”

İş olsun diye sormadım, Görkem Bey cevabını yollasın yayınlayalım.

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi