İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Allah’ım..
- GİRİŞ22.01.2025 09:24
- GÜNCELLEME22.01.2025 09:24
Düzce Belediyesi’nden ekipler orda. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nden ekipler orda..
Bolu İtfaiyesi’nden kaç tane gördük?
Ankara Büyükşehir’den bir tane gördünüz mü?
Bolu sınırları içindeki yangında, Bolu Belediye Başkanı ilk yetkili..
Kanunda yangınlarla ilgili olarak, sadece orman alanları hariç tutulmuş, dışındaki tüm yangınlar belediyenin yetkisine alınmış.
Ama iş bilmez Tanju Özcan, “Biz Büyükşehir Belediyesi değiliz” diye başlıyor..
Grand Kartal otelinde 66 insanımızın acı şekilde vefat ettiği yangın ile ilgili sorumluluğunu kendi üzerinden atmaya çalışıyor..
Hani, yangın sürerken, “Biz Bolu şehir merkezinde görevliyiz. Bolu il sınırı içinde de olsa, Kartalkaya’ya yollayacak itfaiye aracımız yok” deseydi..
Şaşırmazdım..
Bu adam değil miydi, “Bolu Belediyesi bütçesinden tek kuruş yardım yapmayacağım dedim. Tabelaları bir gecede kaldırdım, ruhsatlarını da hukuksuz bir şekilde iptal ettim” diyen..
Kimse “Ama o sözleri, Suriyeliler için sarfetti” demesin..
Bugün Suriyeliler için o sözleri sarfeden, yarın “Bolu’nun merkezinde olmayan yangın, beni ilgliendirmez” de diyebilir..
Biz buna dikkat çekip, Tanju Özcan’ın ırkçılığını ifşa ettik..
Eğer bir belediye başkanı, yaptığı işlemlerin hukuksuz olup olmadığı sorulduğunda, “Hukuksuzdu. İdari yargıya gitselerdi belki kazanırlardı, ama siyasette en güçlü olduğunuz zaman yeni seçildiğiniz zamandır. Bu bir şok dalgası yarattı anlayamadılar ne olduğunu” diyorsa..
Yani hakkı değil, fiziki güç ile kendisini öne çıkartıyorsa..
Esen rüzgarları arkasına aldığı için, haklı olduğu görüntüsü vermeye çalışıyorsa,..
Dün Suriyelilere karşı yaptığı acımasızlığını..
Bir başka gün, Türkiye vatandaşlarına da yapabilirdi..
Nitekim..
O otelin yangın merdivenlerinden başlayın.. Değişen yönetmeliklere göre gereken tedbirlerin alınıp alınmadığına dair denetimleri yapmakla görevli olduğu halde yapmamış olması..
Bir de utanmadan, “Kültür Bakanlığı yetkili” demesi..
Utanmadan, “Benden çok önceki başkanın döneminde belge ile beni suçluyorlar”’ demesi.
Suriyelilere yaptığı vicdansızlıkla bize önceden zaten haber verilmiş oluyordu..
Hukuksuzluğu kendisine ilke edinen adam, bir gün Suriyeliye yapar, ertesi günü Türkiye vatandaşına yapar..
Ki, nihayetinde yaptı..
Kendisi ilan etmişti: “Hukuksuz olduğunu biliyorum”.
Şimdi aynısını söylese ya..
Aynısını söyleyemiyor..
Kültür Bakanlığı’na sorumluluğu yıkmaya çalışıyor..
Ama ben hatırlatayım, Tanju Özcan’ın kafasında, iş şöyle yürüyor: “Hukuksuzluğu yaparım. Dava açarlarsa, iptal olabilir. Ama ben rüzgarı arkama alır, yürürüm..”
Suriyeliye karşı, bunu açıkça itiraf etti..
Türkiye vatandaşına bunu açıkça söylemese de, kapalı kapılar ardında, bunu da söylediğinden emin olabilirsiniz..
Bağırdık, haykırdık, ama sözümüzü dinletemedik..
“Suriyeli göçmenlere bu acımasızlığı yapan, kendi insanına da ihanet eder..” dedik..
Dinletemedik..
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, şu adamı partinizden atın” çağrısı yaptık. Cevap bulamadık..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Bu kişiye söyleyeceğiniz bir şey yok mu” diye sordu, cevap alamadı..
Adam öyle pervasız ki, öyle acımasız ki, “Sularına 10 kat zam yaptım. Bu da yasal değildi. Bunun da idare mahkemesine gidilmesi halinde döneceğini biliyordum” diyebildi..
Bunu açıkça söyleyebilen bir kişi, kamu hizmetinde nasıl durabilir?
Bu kişiye, kamu hizmeti nasıl emanet edilir?
Nitekim, acı bir olayla, dün şahit olduk..
Bu kişinin, göçmenlere karşı vicdansızlığının bir başka örneğini de kendi vatandaşlarımıza karşı sergilediğini gördük..
Yeterli denetimleri yapmadığı için, belki de hiç yaşanmayacak, veya yaşansa dahi daha düşük bir kayıpla atlatabileceğimiz bir yangın, vahim sonuçlarla bizi karşı karşıya bıraktı..
Oteldeki kayıpların acısı ile, sorumluların ortaya çıkarılması için yaptığımız dünkü bir haber üzerine, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, kameraların karşısına geçmiş ve bizim için “Onlar insan mı” deme cüretini göstermiş..
Bizim yaptığımız hiçbir tarihte, “Biz yalan olduğunu biliyorduk. Ama arkamıza rüzgar aldık, ceza ödeyeceğimizi bildiğimiz halde, yalan yazdık” demedik..
Tanju Özcan, tam da bu itirafı yapan vicdansız, hukuku ayaklar altına almış bir kişidir..
Ben kendisine sorayım, bir aboneye 1 TL’den su verip, göçmen olan, belki de imkan var ise, bir indirim yapmanız gereken muhtaç aboneye 10 TL’ye su veren kişi, insan mıdır?
Buyur söyle Tanju Özcan..
Buyur, söyle de, insanlığı nereye düşürdüğünü daha ayrıntılı öğrenelim..
Utanmadan, “Hukuksuz olduğunu biliyorum” diye de itiraf ettiğin bu insanlık dışı fiilini, şimdi ne ile kapatacaksın, Tanju Özcan?
Ki, itfaiyeden sorumlu belediye başkan yardımcılığına, yakın akrabasını getirmiş..
Kimbilir belki de o iş bilmez adamın yönlendirmesi ile, “Kartalkaya’daki otelde yangın ile ilgili tedbirlerin alınıp alınmadığını denetlemek bizim görevimiz değil” diyor..
İş bilmez adamları makama oturtursan..
En kolay yolu seçer..
“Bizim görevimiz değil” der..
Sorumluluktan kurtulacağını sanar..
Her daim ettiğimiz duayı, yine etmemiz gerekir..
“İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Allah’ım..
Gerçekten de..
Bu ülkede yaşıyorsak..
Bu ülkenin suyunu içiyor, bu ülkenin ekmeğini yiyorsak..
Bu ülkede nefes alıyorsak..
Bu ülkede her türlü vicdansızlığın, hukuksuzluğun, insafsızlığın, bize de bir gün zararı olacağını bilmemiz lazım..
“Bana bir zararı yok” dediğimiz gün..
“Sadece Suriyelilere suyu 10 misli fiyata verecekmiş. Bize ne?” dediğimiz gün..
Biz zaten öldük demektir..
Allah bu iş bilmezlere fırsat vermesin..
Bizleri, bu iş bilmezlere karşı uyanık kılsın.
Vefat eden insanlarımıza rahmet, yakınlarına sabır diliyorum..
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol